8. Bölüm

5.1K 181 113
                                    

  ↬  Evleniriz belki bir gün, belki çocuklarımız olur. Bana benzer şair olur, sana benzer şiir olur.

Deniz

Küçüklüğümden beri bildim bileli acayip meraklı bir kızım. Eğlenceli yanım bir yana zeki olmam her zaman gözler önündeydi.

Ne zaman daha rahat ve güzel bir yere görsem gidip uzanır veya otururdum.

Bir keresinde çalıştığım büyük büroda oda oda gezip rahat olan sandalyeyi almıştım. Kendi rahatsız sandalyemi de karşılıklı olarak iade etmiştim.
Azcık sorun çıkmıştı ama obur bir arkadaşa denk gelince halletmiştim olayı.

Karşımdaki Emir ağaya melul melul bakıp parmağımı tatlı olduğunu düşündüğüm bir şekilde kaldırdım.

Benim tatlı dediğim igoanayla eşit bir tatlılıktı.

"Bir kere oturayım mı?"dedim gülümseyerek.

Ağzını açıp geri kapattı. Söylediğim şeye o da şaşırmıştı belli ki.

Bir kere oturayım mı? Nedir ya!!!?

Inşallah beni pis edip durmazdı. Ama tabi beklerdim ondan her şeyi!

"Sen ciddi misin?"dedi şüpheyle bakıp.

"Gayet de ciddiyim. Neyse oturuyorum bence pek bir sorun olmaz diye umuyorum."dedim ve oturdum.

Geriye yaslanıp ayakta duran Emir ağaya baktım.

"Pek de rahatmış."dedim.

"Kalk!"dedi tıslayarak.

Elimle önceden oturduğum yeri işaret ettim."Kalkcam sen otur."

Bana öfkeyle bakıp sertçe uca oturdu.
Öne doğru gelip ellerimi birleştirdim masanın üstünde.

"Şimdi Emir ağam gelelim sad-" açılan kapı nedeniyle susmak zorunda kalmıştım.

Tamda zamanıydı yani değil mi? Ne diye çalmıyorlardı kapıyı? Artistlik yapacaktım altüstü.

İçeri giren yaşlı kadın kafasını kaldırıp"Ağam sizden bir is- beni görünce donup kaldı. Kafasını yavaşça Emir ağaya çevirip durdu.

Bir anda ellerini dizlerine vurup"Aboooo!"diye bağırdı. Emir ağayla aynı anda hızla ayağa kalktık. Bağıra bağıra odadan çıkan kadının arkasından baktım.

Bu köyde normal yok muydu cidden!?

Emir ağa bana bakınca kapıyı işaret ettim.
"Bu neydi şimdi?"

Dişlerini sıkıp"defol git hemen!"dedi.

"Ba-"yine sözümü kesip bağırdı dağ ayısı.

"Çık dışarı!"dedi sertçe.

Parmağıyla kapıyı işaret eden eline baktım. Ayağımı yere vurup yanına gittim. Çantamı kaçarken masaya atmıştım. Orta masanın üstünde olan çantamı alıp Emir ağaya baktım.

O kovmuyordu ben gidiyordum bir kere!

Öfkeyle yüzüne bakıp"Sonra görüşürüz Ağam!"dedim.

Parmağını bana doğru sallayıp"Aklını başına al da çık karşıma!"dedi.

Gözlerime sokarcasına uzattığı parmağına bakıp ısırdım hırsla.
Şaşkın bu şekilde çekti elini.

"Şimdi diş izleriyle dolaşma sırası sende."dedim ve saçlarımı savurup çıktım odadan.

KUM TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin