2.Bölüm

6.7K 229 96
                                    

(Emir ağanın evi yukarıdadır!)

↬ Öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın.  



Deniz ღ 

Moralim son derece bozuk bir şekilde oturup televizyon izliyordum. Elimdeki nutella kavanozunu masaya bıraktım. Bir haftadır resmen sinek avlıyorduk. Ne gelen ne de giden vardı. Çarşının ortasındaydı yani yerimiz. Kocaman harflerle Avukat olduğumuzu vurgulamıştık. Ama ne gelen vardı ne de haliyle giden.

Yarın çarşıyı dolaşıp bazı kadınlarla güzel bir konuşma yapmayı düşünüyordum. Aslında bu fikir de Aslı'dan çıkmıştı. Canım arkadaşım yine imdadıma yetişmişti. Elim yüzüm hep çikolata olmuştu. Banyoya koşup çikolata olan yerleri sildim. Islak yerleri havluyla kurup banyodan çıktım. Dirseğimle ışığı kapatıp salona ilerledim. Televizyonu kapatıp kapıya geçtim. İçerinin ışıklarını kapatıp karanlık koridorda merdivenlere doğru ilerledim.

Duvara tutuna tutuna çıkıp Terasa geçtim. Köşeye koyduğum kitabı alıp yerdeki mindere uzandım. Ayaklarımı uzatıp kitabımın ilk sayfasını açtım. Yeni bir kitaba başlamıştım. Ama bu aralar pek bi hevesim yoktu.

Altımda kısa lacivert şort  ve siyah üstü yazılı tişört vardı. 

Rahatıma düşkündüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rahatıma düşkündüm. Zaten saat de On'u geçiyordu. Terasta da kimse beni göremeyeceğine göre sorun yoktu. Kitap okuma hevesim hiç yoktu. Ayağa kalkıp kitabı köşeye koydum. Balkon demirliklerine yaslanıp etrafı izledim. Sırayla dizilmiş lüks arabalarla doluydu sokak. Hayret ettim doğrusu. Hemen yan taraftaki devasa büyüklüğündeki eve baktım. Bu evin yanında, benim iki katlı evim küçücük kalıyordu. 

Belli ki zengin aileydi. Aşiret falan mıydı acaba? Neyse ne ya. Beni ilgilendirmiyordu sonuçta. Hımm acaba bu evin kapısı neredeydi? Kafamı biraz ileriye doğru uzatınca baya bir ileride olduğunu gördüm. Bu evi gezmek çok isterdim ama sanırım sadece istemekle yetinecektim. 

Arkamı dönüp odama girdim. Balkon kapısını açık bırakıp sadece perdeyi çektim. Bodozlama yatağıma atlayıp yastığıma sarıldım. Uykuya ihtiyacım vardı. Elimi masanın üstündeki abajura uzatıp ışığı kapattım.

İyi geceler baba...

Yüzüme vuran yakıcı güneşe lanet ederek kalktım yatağımdan. Odama klima taktıracaktım bu gidişle. Esneyerek odada bulunan banyoya girdim. Yüzümü yıkayıp saçlarımı topladım. Banyodan çıkıp balkondan terasa geçtim. Kollarımı açıp güzelce esnedim. Karga sesinden başka çıt yoktu. Saat henüz erkendi belli ki. 

Bugün çarşıya gideceğim için enerjik olmalıydım. Biraz alışveriş fena olmazdı aslında. İzlenme dürtüsüyle kafamı kaldırdım. Karşı evin pencerelerine baktım. Birinci ve ikinci katın penceresi perdesiyle birlikte kapalıydı. İkinci katın üstünde teras terastan sonra bir kat daha vardı. Penceresi açık perdesi ise rüzgara eşlik edip uçuşuyordu. Üstelik kimse de yoktu. Yanlış alarm!

KUM TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin