13. Bölüm

5.3K 173 24
                                    

   ↬  Kadınları anlamak istiyorsanız bir saat açık havada durun. Ne alaka diyorsanız, zaten anlamayacaksınız en azından beyninize oksijen gitsin!

Deniz ღ 

Başımın tam üzerinde ki yakıcı güneş tüm bedenimi esir almıştı.

Tenime değen rüzgar ile ürperdim. Derin bir nefes çektim içime. Karşımdaki dalgalı denize karşın gülümsedim. Çıplak ayaklarım kumlara değiyor güneşten dolayı hafif hafif yanıyordu. Ayağımın altındaki kumların gittikçe soğuduğunu hissedince yere eğilip kum tanelerini elime aldım. 

Bir anda dağılıp elime yapışınca gülümseyip elimdeki kum tanelerini çırptım. Elimdeki kum taneleri gittikçe büyüyüp kara rengi almaya başlayınca korkuyla ayağa kalktım. Elimdeki siyah noktaların gitmesi için elimi çırpmaya başladım. Ama elimdeki siyah kum taneleri gitmiyordu. Korkuyla bir adım atıp denize girdim. 

Gittikçe derinleşen suyla nefesimi tuttum. Üstüme üstüme gelen dalgalı suyla gözlerimi kapattım. Dalga üzerime kapandığı an sonsuza kadar nefessiz kalacağıma emindim.
Deniz beni esareti altına alıyordu.

Belimi okşayan elle gözlerimi açtım hızla. Derin bir nefes alıp rüyanın eskisinden çıktım. Mayışan gözümü kapatıp elimin altındaki beden daha da sokuldum. Derin bir nefes alıp gülümsedim.

Anın şokuyla yüzümdeki gülümsemeyi silip korkuyla gözlerimi açtım. Belimi okşayan şeyde neydi? Ya da benim sarıldığım kişi kimdi? Burnuma dolan toprak kokusuyla dün gece geldi gözümün önüne. Bu kokuyu soluyarak uyumuştum ben. Peki bu sarıldığım şahıs kimdi?

Elimi kaslı göğüsten çekip kafamı yavaşça yukarıya kaldırdım. Bir masum melek gibi uyuyan Emir'i görünce gözlerimi korku ve şaşkınlıkla açtım. Her daim çatık olan kaşları düz bir çizgi halinde ve gayet de rahat uyuyordu. Belimi okşayan eliyle kalp atışım hızlanırken nefesimi tuttum.

Lütfen her şey bir rüya olsun!

Çıplak baldırımda hissettiğim elle kafamı bacağıma indirdim. Gördüklerimle ağzımı şaşkınca açıp kafama vurdum. Bir bacağımı Emir'in üstüne atmıştım! Emir'in diğer koca eli ise tam da baldırımın üzerin durmuş sahiplenircesine tutuyordu.

Kaşlarımı çatıp elini baldırımdan çekmeye çalıştım. Ama o kadar sert tutmuştu ki çekemiyordum. Oflayıp kafamı geri aynı yere koydum. Yani Emir'in boyun girintisine. Çünkü birbirimize sımsıkı sarılıp uyumuştuk. Ve kafamı koyacağım bir yastık yoktu başımın altında. 

Kafamı kaldırıp Emir'in belimdeki elini çekmeye çalıştım. Onu uyandırmadan defolup gitsem iyi olacaktı.

Bir dakika ya ben buraya ilk önce gelmiştim. Asıl onun burada ne işi vardı?! 

Elimi Emir'in omzuna koyup dürtmeye başladım.

"Şştt Emirr!"dedim sessizce.

Evdekileri uyandırmak istemezdim. Hiç bir şekilde kıpırdamayan Emirle kaşlarımı çattım. Uyan be Adam! Kolları arasından çıkmaya çalıştım ama çıkamıyordum. Bu nasıl bir uykuydu uyanmadı gitti. 

Elimi sakallarına götürdüm. Yeni çıkmaya başlayan sakallarına elleyip elimi geri çektim. Bu yaptığım çok yanlıştı. Ama şimdi biri gelip bir görürse o zaman çok daha yanlış şeyler olacaktı.

Emir'in yanağına hafiften vurup"Emir uyansana!"dedim.

Hafiften kıpırdanıp beni sıkıca sardı. Kafasını boynuma gömüp iki elini de belime yerleştirdi. Bedenimi sıkı sıkı sarıp uyumaya devam etti. Şaşkınlıkla boynuma değen nefes alış verişlerini dinledim. 

KUM TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin