O çok güzel (!) alarmımın sesiyle uyanmayalı neredeyse 3 ay oluyordu. Sahi tatil ne ara bitmişti? Sanki 3 ay değil de 3 gün gibi geçmişti.
Anne: Hye Daee! Kalk artık hadiiiii!
Ben: tamam anne yaa şimdiden başladın hee!
Anne: ordan bağırma hadi üstünü giy ve gel yeni okuluna geç kalacaksın!Yeni okul mu? Ahh... Evet yeni bir okula gidecektim. Neden mi? Çünkü eski okulumda yangın çıktı. Keşke okul tekrar yapılana kadar tatil yapsaydık. Ahh... Ahhh... Her ne kadar istemesem de ayağa kalktım ve üzerimi giydim. Saçlarımı da tarayıp aşağı indim.
Anne: kahvaltı yapmadan gitmek yok.
Ben: okulda yerim anne yaa..
Anne: olmaz. Al bari bunu yeAnnemin bana uzattığı ekmeği aldım ve yemeye başladım. Bitirince de kalktım ve annemi öpüp yola koyuldum. Lise son olmak okula giderken serbest gitmek demekti. Üniforma derdi yoktu en azından. Otobüs durağına geldiğimde beklemeye başladım. Hava cidden güzeldi ne çok soğuk ne çok sıcak işte bu yüzden ilkbaharı çok seviyordum. Otobüsüm gelince bindim ve boş olan herhangi bir yere oturdum. Kulaklıklarımı da takıp ineceğim durağı beklemeye başladım.
⚪⚪⚪⚪
Sonunda otobüsten inmiş okulun önüne gelmiştim. Çoğu kişinin gözü benim üzerimdeydi ve bu beni geriyordu. Ama kimseye aldırış etmeden müdürün odasına doğru ilerledim.
Tık... Tık.... Tık.....
Müdür: giir!
Ben: merhaba efendim. Ben ye-
Müdür: yeni öğrenci olmalısın. Sınıfın 12/Y .
Ben: teşekkürler.Müdürün odasından çıktım ve kendi kendime konuştum.
Ben: ne kadar da kasıntı biri böyle..
X: evet müdür biraz öyledir.
Ben: ah.. s-seni görmemiştim.
X: yeni öğrencisin değil mi?
Ben: evet.
X: hangi sınıf ?
Ben: 12/Y . Senin?
X: aynı istersen yardımcı olayım yada ben gideyim sen peşime takıl. Seçim senin..
Ben: sen.. git.
X: peki. Bu arada adım Min Yoongi. Senin?
Ben: Park Hye DaeYoongi adındaki şu çocuk ilerledikçe bende ilerliyordum. Herkes bana değişik bakışlar atarken ben de onlara 'ilk kez yeni öğrenci mi görüyonuz' bakışları atıyordum. Yoongi aniden durduğu için ona çarpmıştım.
Ben: ah.. pardon.
Yoongi: burası.
Ben: teşekkürler.Yoongi'nin gösterdiği sınıfa girip bulduğum ilk boş yere oturdum. Sınıfın yarısından çoğu erkekti ve saysak benimle birlikte 8 tane kız vardı. Başıma dikilen tavşan tipli çocuk bana bakarken yavaşça kafamı kaldırıp ona baktım.
Ben: senin yerin miydi?
X: evet. Ama ön boş oraya oturabilirsin.
Ben: teşekkürler.
X: bu arada adın ne ?
Ben: Hye Dae.. Park Hye Dae.. senin?
X: Jungkook... Jeon Jungkook.
Ben: memnun oldum.
Jungkook: hıhı bende.Tavşan çocuğun gösterdiği yere oturdum. Cidden bu okulda kasıntı olmayan biri var mıydı? Merak ediyorum. Biraz bekledikten sonra sınıfa neşeyle iki öğrenci girdi. Hemen yanımdaki sıraya oturan ikili gülüşüyorlardı. Ben onları izlerken yanıma oturan çocukla bütün odağımı ona verdim.
X: sanada merhaba.
Ben: ah.. merhaba. Sende kasıntı bir tipsindir diye hiç bulaşmak istememiştim.
X: sence öyle miyim?
Ben: sanmıyorum.
X: yanında oturmamda sakınca var mı?
Ben: y-yok tabi. Oturabilirsin.
X: bu arada ben Jimin. Park Jimin.
Ben: ben de Park Hye Dae.
Jimin: soy isimlerimiz aynı demek.
Ben: öyle sanırım.
Jimin: Desene bu sene çok eğlenicez..
Ben: bir şey mi dedin?
Jimin: ha yok bir şey demedim.
Ben: peki.Jimin 'le aramızda geçen bakışma gittikçe garip olmaya başlamıştı. Neyse ki buna son veren sınıfa giren oldukça genç erkek öğretmendi.
Öğretmen: merhaba sınıf. Ben rehber hocanızım. Herhangi bir sorun olursa bana gelebilirsiniz. Adım Chin So. Şimdi sizleri tanımak için teker teker kaldırmak zorundayım. Müfredat gereği.. her neyse sen tatlı gülüşlü kız. Bize kendini tanıtır mısın?
Chin So hoca parmağıyla beni gösterince mecburen ayağa kalkıp kendimi tanıtmam gerekti. Bütün sınıf bana odaklanınca gerildiğimi anlayan Jimin işe koyuldu.
Jimin: millet herkes neden kızı izliyor? Başka izleyecek güzel kız mı yok sınıfta?
Yan yan Jimin 'e baktıktan sonra artık kendimi tanıtma gereği duydum.
Ben: Adım Park Hye Dae bu okula bu sene eski okulumun yanması sonucunda geldim. Yani gönül isterdi ki bütün okullar yansın ama yok yani. Her neyse 18 yaşındayım. 18 yaşına da daha girmedim aslında 1-2 hafta sonra doğum günüm var.
Chin So hoca: sen baya aştın kendini tatlı kız tamamdır oturabilirsin.Hocanın söylediği şeyle yerime oturdum. Herkes kendini tanıtırken hoca gelmeden önce gülüşerek gelen ikilinin isimlerinin Hoseok ve Seokjin olduğunu öğrendim. Sırada ise ilk tanıştığım kişi vardı. Yoongi.. usulca ama havalı hareketlerle ayağa kalktı.
Yoongi: Min Yoongi. Bu kadarını bilmeniz yeterli bence.
Yoongi swag modunda takılan biriydi. Yani benim anlamadığım öyleydi. Bir de sınıfın en köşesinde oturan iki genç... İkisinden biri kalkınca adını söyledi ve bir kaç şey daha Namjoon isimli çekici çocuk otururken yanındaki çocuk ayağa kalktı.
X: Kim Taehyung.
Sadece ismini söyleme gereği duyan Tae yerine otururken gözünden kalpler çıkan benle göz göze geldik. Usulca göz kırptıktan sonra önüne döndü. Chin So hoca ilk zil çalana kadar konuştu durdu konuştu durdu e haliyle başı ağrıyan ben de lavaboya gitmek için ayaklandım. Sınıfta sadece kızlar vardı. Tam kapıdan çıkarken sınıfın kızları önümü kapattılar.
Hwa shin: bana bak kızım bu okulda yeni kızlar sevilmez ayrıca sınıfımızın yakışıklı grubuna tip tip bakanları hiç sevmezler. Benden sana tavsiye Yoongi 'ye bulaş-
Kızın konuşmasını Yoongi kesmişti.
Yoongi: Hwa boşuna konuşma sende dahil kimseyi takmadığımı dünya alem biliyor. Ne sana ne de diğerlerine ihtiyacım yok. Kızı salıyor musun yoksa ben mi götüreyim.
Hwa sinirle Yoongi 'ye bakarken Yoongi Hwa 'nın sıktığı kolumu kurtardı ve beni sınıftan dışarı çıkardı.
Boş bir koridora geldiğimizde kolumu bıraktı.Yoongi: çok sıktı mı?
Ben: y-yok hayır. Ayrıca onun sıkmasından ne olur ki.
Yoongi: neyse Hwa bulaşırsa haberim olsun.
Ben: ne gerek var? Neden yaptın? Sonuçta beni tanımıyorsun.
Yoongi: Adın Hye Dae değil mi?
Ben: evet ama bunu bilerek beni tanımış olamazsın.
Yoongi: yarına tanımış olacağım.Yoongi 'nin söylediği şeyi anlamaya çalışırken o çoktan gitmişti bile. Kız kolumu nasıl sıktıysa artık zonkluyordu resmen. Koridorda bakınırken Jimin 'i görüp kolumu kapattım.
Jimin: neden buradasın kayıp mı oldun yoksa?
Ben: yaa evet sınıfı bulamadım ben. Birileri var mı diye bakıyordum.
Jimin: gel hadi gel bu taraftan.Jimin acıyan kolumu tutup çekince ne kadar tutmaya çalışsam da bir "ahh!!" Sesi çıkmıştı ağzımdan.
Jimin: hey ne oldu?
Ben: bi-bir şey yok.
Jimin: sen aç bakayım şu kolunu.Jimin zorla kolumu açınca şaşkınlıkla konuşmaya başladı.
Jimin: kim yaptı bunu?
Ben: Hwa shin diye biri.
Jimin: ahh Hwa tabii ya. Yoongi 'ye platonik olan kız. Tam bir sülük gibi. 4 senedir Yoongi 'yi seviyor.
Ben: vay ben ne aşk ama..
Jimin: harbiden. Neyse gel gidelim hadi.
Ben: gidelim.⚪♾⚪♾⚪♾⚪♾⚪♾⚪♾⚪
BÖLÜM SONU~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School |M.Y.G|
Fanfiction"bir papatya düşün, yaprakları her zaman seni seveceğimi gösteren..."