19. bölüm

309 24 2
                                    

Sabah uyandığımda yanımda namjoon vardı . Onun o yüzünü özleyecektim . Salaklık yapıp onu bırakacaktım ama onun ve kardeşleri saydığı 6 erkeğin hayatı için bunu yapmak zorundaydım. Bazen  düşünüyorum beni öldü bilseler ama diyorum ki  kendime boşanmak daha iyi çünkü uzakta yakında benim iyi ve hayatta olduğumu bilecek ama ölmüş olarak bilse belki kendine zarar bile verebilir . Yarın boşanma davası açacaktım sonra kendime bir ev tutacaktım. Unnie min yanında kalamazdım.

Ben böyle düşünürken bir anda kendimi namjoon'un altında bulunca kalbim halay çekmeye başladı.

Namjoon :  ne o yüzümü çok mu se-

Hana:  namjoon çekil !

Namjoon:  Hana?

Hana:  namjoon çekil!!

Hemen çekilmişti ve banyoya ilerlemişti. Ben hâlâ etrafa bakarken namjoon gelmişti üstünü alıp banyoya tekrar gitti üstünü değiştirip geri geldiğinde bana baktı. Başımı 'ne?' Dercesine salladım .

Namjoon:  annem gil bir ev tutmuşlar orda kalacaklarmış. Yani bu ev ikimizin .

Hana:  peki ! Kahvaltı hazırlayayım mı?

Namjoon :  hayır iş yemeği var bugün oraya gidiyorum .

Yataktan aşağı ayaklarımı uzattım.

Hana:  namjoon oturur musun ?

Namjoon gelip yanıma oturduğun da elini tuttum.

Hana:  namjoon bir çocuğumuz olmasa da ya da senin beni öpmene izin vermesem bile beni seviyor musun ?

Namjoon :  evet seviyordum, seviyorum seveceğim.

Hana:  namjoon-ah .

Namjoon:  efendim ?

Hana:  sen çok iyi bir adamsın seni seviyorum bunu unutma olur mu ? Hep beni sev başka kızlara bakma sen benimsin.

Namjoon :  sende benimsin . Hem bir yere mi gidiyorsun ? Veda konuşması gibi .

Hana:  namjoon sus ve sadece benim gözlerimin içine bak .

Benim gözlerimin içine baktığında ona yaklaştım ve dudağını öpme- pardon sömürmeye başladım onun bir eli belimde bir eli ensemdeydi benim ellerim ise onun göğsünde onu biraz ittirip üstüne çıktım . Hâlâ öpüyordum . Daha fazla ileri gidemezdim. Ayrılıp yanağından öptükten sonra ayağa kalktım onuda kaldırıp sıkıca sarıldım .

Hana:  namjoon bütün yaptıklarım ve yapacaklarım için senden özür diliyorum.

Namjoon:  şşt beni bir kez daha öp gideyim yoksa ağlayacağım .

Ayrılıp parmak uçlarıma çıktım . Dudağını öptüm o da beni öpünce. Onu yolculadım. Üst kata çıkıp kağıt kalem aldım namjoon'un çalışma odasına gidip masaya oturdum ve yazmaya başladım. 

Valizimi hazırlayıp namjoon'un bir kıyafetini aldım . Taksi çağırdım iyiki korumalarımız  artık yok . Babamın evinin adresini verdim bir gün orda kalırdım diğersi gün bana bir ev alırdı yani inşallah. Eve geldiğimizde korumalar bizi durdurmuştu.

Koruma:  geçemezsiniz.

Hana:  lan adamın kızıyım diyorum döverim seni .

Koruma:  kızı olmanız bir şey değiştirmiyor.

Hana:  lan s**tirtme belanı çekil .

Koruma :  lütfen zorluk çıkartmayın.

Babamı aradım

Babam:  ne oldu?

Hana:  korumaların beni içeriye almıyor .

Babam :  ver .

Adama verdim babam telefonda bir şey dedikten sonra adam önümüzü açmıştı.

Korumaya dil çıkartıp içeriye girdim. Valizi alıp içeriye girdim. Babam salonda oturuyordu .

Babam:  ev aldım sana seni şimdi götürecekler yeterince para da vereceğim .

Hana:  peki .

Babam :  tamam gidebilirsin .

Hana:  boşanma işlemleri .

Babam:  hazır hizmetçi sana versin.

Çalışan ablaya dönüp.

Hana:  getirir misin ?

Gidip bir evrak getirmişti .

Babam:  imzala namjoon'un  evine gönder .

Hana:  kalem ?

Elime kalem uzatılınca aldım imzaladım . Babamın önündeki masaya koyup çıktım birisi benim valizimi aldı birisi kapıyı açtı bindim ve  eve doğru yola çıktık...

Bir bina da en üst katta geniş ve harika bir ev. Cidden çok sevdim. Telefonumu kapatmıştım gelirken yeni hat almıştım. Eski hattımı çıkardım yeni hattı takıp meleğin numarasını tuşladım. İlk rehbere kaydettim sonra onu aradım.

Melek:  alo! Kimsiniz?

Ben: ablan .

Melek:  abla.

Ben:  efendim.

Melek:  bu yeni numaran mı?

Ben:  evet yeni numaram sen neredesin?

Melek: hani bizim evin arka mahallesinde bir orman parkı varya oradayım.

Ben:  orda ne işin var .

Melek:  abla lütfen biliyorsun bilmezden mi geliyorsun?

Ben:  sevgilinle misin?

Melek:  ohh sonunda .

Ben:  tamam bay bay fazla geç kalma eve . Şu anda orda saat sabahın 8'zi olduğunu biliyorum . Ama sana belli olmaz akşama kadar orda olursun sen.

Melek:  abla şaçmalıyorsun şu anda şaçmalaman tavan yaptı.

Ben:  kapat kapat

Melek: bay.

Telefon kapandığında telefonu şarja takıp koltuğa uzandım.

"Umarım yarın bu günden güzel olur"

↪DUYGUSUZ ↩  KİM NAMJOON + BTS  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin