Bir küçük tatsızlık meselesi

589 35 4
                                    

Eylül hemen odayı terk eder Ali'de tabiki peşinden gider.
Bahar: Onur geldiğin yere geri defol Eylülü de unut onun bir sevgilisi var.
Onur: Göreceyiz bu sevgililik ne kadar gidecek.
Bahar: Hastasın sen hasta.
Baharda gider
~
Selin: Noldu ya şimdi hepsi gitti?
Oğuz: Bu hastanede hiç normal bir gün yok şimdiden söyleyim. Nasıldı Amerika Ziyanur Amca nasıl?
Selin: Amerika çok güzel ama insan Türkiye'yi
özlüyor. Babam iyi sizleri çok merak ediyor. (Selin ve Oğuz tanışıyorlar, Oğuz abisinin en yakın arkadaşı olduğu için)
Oğuz: Akşam sende gelsene Eylüllere yemeğe hemde bizim tayfayla tanışırsın.
Selin: Olurmu ki?
Oğuz: Olur olur niye olmasın ki sana hastaneyi gezdireyim sonra gideriz.
Selin: İyi tamam.
Oğuz Selin'e hastaneyi gezdirir
~
Ali Asaf: Bu adam kim Eylül?!
Eylül: Önemli biri değil.
Ali Asaf: Nasıl önemli biri değil ya adamın biri geliyor benim sevgilime yazıyor ondan sonra önemli biri değil, çabuk anlat herşeyi Eylül!
Eylül: İyi tamam. Bu işte bana liseden beri hasta bir şekilde takık hatta tedavi gördü ama görüyorum ki işe yaramamış.
Ali Asaf: Nasıl hasta yani?
Eylül: Yani resmen o hariç kimseyle görüşmemi istemiyordu hatta beni bir kere kaçırmaya kalktı.
Ali Asaf: Manyak bu resmen. Neyse uzak dur olmazsa sen Sinan beyle konuşursun ve hastaneden gider.
Eylül: Tamam kıskanç sevgilim.
Ali Asaf: Eylül!!
Eylül: Tamam tamam
Eylül Ali'yi yanağından öper.
Ali Asaf: Ben Selini unuttum ben nasıl bir abiyim..
Derken Selin ve Oğuz gelirler
Selin: Evet doğru çok kötü bir abisin
Selin Aliye sarılır
Ali Asaf: Öylemi?
Selin: Hayır tabiki. Bu arada hastane gezisi için teşekkür ederim Oğuz.
Oğuz: Rica ederim.
Ali Asaf: Kardeşim sen olmasan ne yaparım ben.
Selin: Sen anca kız peşinde koşarsan olacağı bu abicim.
Ali Asaf: Selin!! Neden karıştırıyorsun böyle ortalığı . Ha bide niye geldin böyle çat kapı bilmiyorum zaten.
Selin: İyi geldiğim gibi giderim.
Ali Asaf: Selin ben öyle demek...
Selin: Sakın peşimden gelme
Ali Asaf: Selin!!
Ali bir kelime daha diyemeden Selin gitmiştir Ali tam peşinden koşmak isterken Eylül onu kolundan tutar
Eylül: Bırak ben konuşurum
Ali Asaf: İyi tamam sizin evde görüşürüz
Eylül: Tamam
Eylül peşinden gider
~
Ali Asaf: Hep böyle yapıyor herşeyi karıştırıyor
Oğuz: Onun amacı o değildi Ali seni özlüyor babasınıda ayda bir görüyor normal senin dediğin de hiç hoş değildi sana soracak değil Türkiye'ye gelince, belki bir sıkıntısı var niye dinlemiyorsun onu hiç
Ali Asaf: Evet haklısın, uff bu affetmez de şimdi
Oğuz: Haklı değil mi
Ali Asaf: Neyse ben kendimi affettirim hadi bizde toparlanıp gidelim. Birde Selim abiyi arıyım Eylül unutur çünkü
~
Eylül: Selin dur
Selin: Gelme peşimden
Eylül: Lütfen
Selin: Ne istiyorsun çabuk söyle geldiğim gibi gitmeyi düşünüyorum çünkü ilk uçakla
Eylül: Saçmalama Ali öyle demek istemedi o seni çok seviyor
Selin: Belli kimsenin bir kardeşi olduna dahil haberi yok
Eylül: Bak gerçekten seviyor seni..
Selin: Bak zaten gelmem hataydı tanıştığıma memnun oldum görüşürüz
Eylül: Dur dur bak akşam bizde toplanacağız bir hafta burda dur sonra hala aynı düşünürsen git beni tanımıyorsun ama lütfen benim hatırım için
Selin: İyi hadi gidelim Oğuz demişti zaten
Selin Eylüle sarılır
Selin: Teşekkür ederim
Eylül: Ne için
Selin: Bana iyi davrandığın için
Eylül: Tabiki iyi davranacağım
Selin: Söz veriyorum iyi bir görümce olacağım
İkiside güler
Eylül: Hadi hadi geç kalırsak Esma kızar bana
Selin: Esma kim?
Eylül: Hepsiyle tanışırsın birazdan
Selin; İyi tamam
~
Akşam olmuştur ve Eylül Selin ile birlikte içeri girer evde sadece Esma ve Bahar vardır misafirler daha gelmemiştir
Eylül: Tanıştırıyım bu Ali'nin kardeşi Selin
Esma: Merhaba bende Esma
Bahar: Bende Bahar sen yeni doktorlardan birisin dimi?
Selin: Evet. Siz akraba mısınız yoksa..
Eylül: Yok Esma ve Bahar benim en yakın arkadaşlarım yani aslında tek ailem diyebiliriz.
Selin: Hhm dahasını sormuyorum istersen anlatırsın
Eylül: Sağol, hadi içeri geçelim herkes gelene kadar
Esma: Eylül sen bir mutfağa gel sene
Eylül: Tamam geliyorum
Eylül gider
Bahar: İki dakikaya geliyorum
Selin: Tabi sorun yok
Bahar mutfak kapısınız gider ve konuşmayı dinler
Esma: Söylemedin dimi Bahara mektup olayını ben sana söyle dedim utanmamış gelmiş işte manyak
Eylül: Söylemedim çünkü gerek duymadım
Bir anda Bahar girer mutfağa
Bahar: Gerek duymadın öyle mi yazıklar olsun ya
Bahar kapıyı çeker gider
Esma: Ben sana dedim bunun sonu kötü olucak diye!!
Eylül: Of Esma birde sen gelme üstüme gelir şimdi birazdan konuşurum ben onunla
Esma: İyi ama hallet aramızda bir küslük olmasın
Eylül: Tamam
Eylül Oğuz'u arar
Eylül: Oğuz gelirken Baharıda getirebilir misin lütfen kavga ettik de gitti
Oğuz: Tamam da noldu yani niye kavga ettiniz
Eylül: Başka zaman anlatırım
Oğuz: İyi bizde beş dakikaya oradayız
Eylül: Tamam hadi görüşürüz
~
Kapı çalar herkes içeri girer, ve tabiki Oğuz Baharı da getirmiştir. Eylül Baharı bir kenara çeker ve onunla konuşur
Eylül: Bak ben sen takılma diye söylemedim senden saklamak istediğim için değil
Bahar: Tamam artık hiç anlatmazsın bana
Eylül: Bahar öyle deme ben sana güveniyorum özür dilerim söylemem gerekirdi biliyorum bir daha olmayacak söz
Bahar: Tamam affettim ama bir daha benden birşey saklarsan giderim ona göre
Eylül: Tamam hiç birşey saklamıcam söz
Bahar: Tamam hadi içeri geçelim
~
Hep beraber muhabbet ederler herşey iyi gider, ama Ali Asaf ve Kardeşi hala birbirleriyle konuşmuyorlardır sonra içeri Esma gelir
Esma: E siz aç değil misiniz?
Hepsi: Açız
Esma: E o zaman geçelim içeri masa hazır buyrun
~
Herşey iyi gider Eylülün telefonuna bir mesaj gelene kadar ve o mesajın üstüne
Eylül: Ali kalk evimden defol git çabuk
Ali'yi tutar kapıya doğru götürür tabi herkes şaşkınlık içinde kalır
Ali Asaf: Kafayı mı yedin sen noluyor?
Eylül: Maalesef sana fazla güvendim şimdi defol git
Ali gider tüm erkekler de peşinden, Eylülde kendisini odaya kapatır ve ağlamaya başlar. Yine güzel bir gece bir felaket ile sonlanmıştı.
~
Sizce noldu Eylül Ali'yi niye kovdu neyse yeni bölümde görüşmek üzere Yorum ve Vote bekliyorum💕💕👋

Umutsuz❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin