Esma: Eylül ne oldu niye kovdun Asafı.
Eylül odadan çıkar ve Esma'ya sarılır, gözlerinde kıpkırmızı olmuştur. Eylül telefonuna gelen görüntüleri ve mesajı gösterir. (Görüntülerde sedef ve asafın beraber olduğu fotoğraflar vardır ve bir babalık test sonucu çocuk Asafdan olduğuna dahil) (Sedefi hatırlamayanlar Seviyorum Ama Olmaz bölümünü bir kez daha okusun)
Mesajda şunlar yazıyordur:
Sen Ali'ye inandın ama bak çocuk ikimizin ve her türlü kanıtı da gönderdim sana.
Selin: Ben abim adına çok özür dilerim Eylül böyle birşeyi nasıl söylemez bilmiyorum ben en iyisi gidiğim sonuçta benim abim beni burda istemeyebilirsin.
Eylül: Senin bir suçun yok ve sen kimsenin adına da özür dilemek zorunda değilsin hem nereye gideceksin bu saate.
Selin: Ben başımın çaresine bakarım.
Eylül: Olmaz daha yeni geldin İstanbul'a en azından bugün burda kal.
Selin: Tamam ama kimse için sorun olmayacaksa.
Esma: Ne sorunu olacak.
Bahar: Benim için de sorun değil.
Selin Eylül'lerde kalır ama Eylülün gördükleri bir felaket gibidir ilk defa bir erkeğe gözünü kırpmadan güveniyordu ama o Eylül'ü aldatmıştı veya şu an öyle gözüküyordu.
~
Oğuz: Ali bir dur ya!
Ali Asaf: Görmedin mi resmen beni kovdu ya ve ben hiç birşey yapmadım.
Oğuz: Ama demek ki birşey olmuş yoksa seni niye kovsun.
Ali Asaf: Ne olmuş olabilir ki?
Oğuz: Orasını ben değil sen bileceksin.
~
Sabah olmuştur Selin, Bahar ve Eylül hastaneye gitmiştir ve tabiki Oğuz ve Ali de.
Ali Selin'i görür ve onunla konuşmak için yanına gider.
Ali Asaf: Selin seninle konuşabilir miyiz?
Selin: Konuşabiliriz ama biraz çabuk olursan malum işlerim var.
Ali Asaf: Tamam ben dün için özür dilemek istiyorum senin geldiğin çok iyi oldu ben seni çok özlemiştim ve artık Türkiye'de kalmanı istiyorum benim yanımda.
Selin: Özürünü kabul etmiyorum Eylül seni affedene kadar yanıma gelme abi. Bu arada fazla kalmayı düşünmüyorum.
Ali Asaf: Niye Amerika'da kimse yok yalnız başınasın orda.
Selin: Burda da öyleyim mesela dün akşam nerde kaldım abi beni bıraktın gittim ama belki öz abim olsaydın bana sahip çıkardın sende haklısın üvey bir kardeşi niye isteyesin ki
Selin'in gözünden bir damla gözyaşı akar ve hemen eliyle silip olduğu yerden odasına doğru gider.
Eylül tüm konuşmayı duymuştu ve hemen Ali'nin yanına gitti.
Eylül: Bana yaptıkların yetmedi mi şimdi bu kızı da mı üzüyorsun. Rahat bırak Selin'i tamam mı git çocuğuna sahip çık Ali tamam mı!
Ali Asaf: Eylül ne çocuğu benim bir çocuğum yok.
Eylül: Bunlar ne o zaman? Eylül resimleri gösterir.
Ali Asaf: E-Eylül...
Eylül: Noldu Asaf inkar edemiyorsun dimi tek sana güvenmiştim ama sen ne yaptın, bir daha gözüme gözükme tamam mı!
Eylül orayı hemen terk eder
Ali Asaf: Aslına ben bu fotoğraftaki değilim diyecektim. (Kendi kendine söyler)
~
Lale'nin annesi ve babası Lale ile birlikte odaya girer.
Eylül: Merhaba buyurun böyle geçin. Lale'nin test sonuçları çıktı ve bir tanı da koyabildik.
Gül: İnşallah iyi bir sonuçtur doktor hanım.
Eylül: Yani tam olarak değil, kızınızın epilepsisi var ama bu geçici de olabilir yaşı daha küçük olduğu için.
Mehmet: Nasıl bir hastalık bu doktor hanım?
Eylül: Şöyle Mehmet Bey kızınız stres ve kalabalık ortamlardan uzak kalması gerekiyor yoksa gene bir baygınlık geçirebilir ve her bayıldığında beyinde bir hasar olma ihtimali yükseliyor ama dediğim gibi yaşı daha küçük olduğu için 9 yaşında bu hastalığı atlatmış olabilir ama bu kesin değil. Belirli bir süre boyunca ilaç tedavisi görücek ve sık kontrolleri olacak ve 3-4 sene sonra inşallah net bir sonuca ulaşabileceğiz.
Gül: Tamam doktor hanım teşekkür ederiz.
Eylül: Ben size ilacı yazıyım yarin sabandan itibaren alsın ilaçı ve zamanında verilmesi çok önemli. Size bir ilaç daha vericem eyer ki bayılırsa bu ilacı hemen dilinin altına koyacaksınız ve tabiki ambulansı çağracaksınız. Bir sorunuz var mı daha veya bilmek istediğiniz birşey?
Mehmet: Yok doktor hanım teşekkür ederiz iyi günler.
Eylül: İyi günler.
~
Eylül tam kapıdan çıkacakken Ali içeri girer kapıyı kitler.
Eylül: Çıkmak istiyorum çekil Ali.
Ali Asaf: Hayır ben dinleyeceksin.
Eylül: Seni dinlemek istemiyorum ama.
Ali Asaf: Dinliceksin ama yoksa bir daha çıkamayız bu odadan.
Eylül: Tamam ne söyleceksen söyle.
Ali Asaf: Sedefin sana gönderdiği fotoğrafları bana bir daha gösterebilir misin.
Eylül telefonu çıkarıp resimleri açıp aliye verir.
Ali Asaf: Bak Eylül bu test sonucu 2015 ve biz 2018 deyiz yani bu çocuk benim olamaz. Artı bu güya benim olduğum fotoğrafa tekrar bak, tamam bana çok benziyor ama bu ben değilim.
Eylül fotoğrafa tekrar bakar ve Ali'nin dedikleri doğrudur.
Eylül: Ali ben özür dilerim.
Ali Asaf: Seni affetmem için 2 şartım var.
Eylül: Tamam söyle.
Ali Asaf: 1. Artık dediğime hep güveneceksin çünkü ben sana yalan söylemem
2. Bir kere öpeceksin beni
aslında bu kadar
Eylül: Tamam söz artık hep güvenecem sana.
Eylül Aliyi yanağından öper
Eylül: Öptüm de tüm şartları yerine getirdim.
Ali Asaf: Hayır yanak sayılmaz.
Eylül: Ya nerden öpücektim?
Ali Eylül'ün dudaklarına iyice yaklaşır ve Eylülü belinden kendine doğru çeker Eylülde kollarını Ali'nin boynuna dolamıştır.
Ali Asaf: Burdan.
Ve Ali Eylül'ün dudaklarına yapışır.
~
Uzun zamandır yeni bölüm gelmiyor bunu biliyorum ama dedem vefat ettiği için zor bir dönemden geçiyorum benim için hiç kolay değil o yüzden anlayış bekliyorum inşallah yeni bölümü beğenirsiniz. Birdahaki bölümde görüşmek üzere👋🏼💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umutsuz❤️
RandomMucizelere inanın.... Elbet bir gün gelir ya.... Hayallerinizin peşinden gidin... Onların aşklarıda nekadar umutsuz gözüksede, onların mucizesi onları birleştirecekti.