Umutsuz❤️

Koş Sevdiğinin Peşinden!

~
Medyayı burda açın😊💕
~
Eylül: ....neyse boşver.
Ali Asaf: Niye söyleyemiyorsun Eylül?
Eylül: Bilmem.
Ali Asaf: Bizim çok mutlu bir hikayemiz vardı tamam herşey zor oldu ama başarmıştık Eylül biz birbirimizi çok seviyoruz ve bu hep böyle kalacak. Ama sevdiğim kadının başkasından çocuğu olmasınana dayanamam ben gidiyorum Eylül Amerika'ya Babamın yanına.
Eylül: Haklısın Ali biz birbirimizi seviyoruz ve bu hep böyle kalacak ama bizim hikayemizin son zorluğu olmayacak bu sana tek söyleyebileceğim şey yolun açık olsun.
Ali Asaf: Sağol.
İkisinin de içi paramparça olmuştu. Ali odadan çıkar çıkmaz Eylül odanın kapısını kitlenmişti ve ağlamaya başlamıştı. Ali'yle böyle konuşmak onu paramparça ediyordu. Ali'de böyle bir tepki vermesini beklemiyordu çünkü onların hikayesi gerçekti ve birbirleri hariç kimseyi sevemiyeceklerini
~
Ali odasına doğru giderken Selin onu görmüştü birşeylerin yolunda gitmediğini sezebiliyordu. Ali odasına girdikten sonra peşine hemen Selim girmişti odasına. Ali Selini görünce ona sımsıkı sarılmıştı.
Selin: Abi korkutma beni ne oldu?
Ali Asaf: Eylüle ben gidiyorum dedim. O da kal gitme diyeceği yerde, yolun açık olsun dedi içim parçalandı.
Selin: Nereye gidiyorsun?
Ali Asaf: Amerika'ya ben bu olanları görmek istemiyorum. Belki o zaman mutlu olabilirim.
Selin: Abi kaç sene sonra beraber bir yerde yaşıyoruz, Eylül için bile olamasa lütfen beni bırakıp gitme.
Ali Asaf: Beni anlamıyorsun benim kalbim acıyor, söktü aldı kalbimi. Üstüne çocuk yaparak da parçaladı. En sevdiğin sana hiç ihanet etti mi veya kalbini hiç paramparça etti mi? Benim sevdiğim etti beni yerle bir etti ve bitirdi. Mucizelere inancımı yoketti. Benim hayatımda sevdiğim herşeyimi aldı kendisini de. Şimdi işte yapayalnız kaldım.
Selin: Ben seni anlıyorum abi ve ben yaşadığım sürece yalnız kalmayacaksın ne diyim beni Eylülü önemsediğin kadar önemsemiyorsun.
Ali cevap veremeden kalkıp gitmişti Selin bir kız yüzünden abisinden yine ayrı kalmak zorundaydı. Aslında Eylülü çok seviyordu ama Eylülün bu kadar cesaretsiz olmasına da kızıyordu sonuçta Onur hapisteydi hala neyden korktuğunu anlamamıştı.
~
Selin çok üzgündü yine abisinden ayrı kalmak zorundaydı. Selin bahçede bir bankta oturup ne yapıcan diye kara kara düşünürken Kemal birşeylerin yanlış gittiğini anlamıştı ve Selin'in yanına gitmişti.
Kemal: Canım ne oldu?
Selin Kemal'i fark etmemişti
Kemal: Selin!
Daha yeni Kemal'in yanına oturduğunu fark etmişti.
Selin: E-efendim duymadım.
Kemal: Ne oldu çok üzgün görünüyorsun.
Selin: Üzgünüm zaten abim Amerika'ya gidiyor.
Kemal: Niye gidiyor?
Selin: Eylül yüzünden hani başkasından hamile ya, bir kız yüzünden yine abimden ayrı kalıyorum. Ben onun için geldim Türkiye'ye yoksa bende babamın yanındaydım.
Kemal: Demek ki o böyle yaşamak istemiyor saygı duymak lazım ben Aliyi anlıyorum. Hem gidip ona teşekkür etmeme lazım.
Selin: Neden?
Kemal: O olmasaymış asla bu dünyada en sevdiğim kişiyle tanışamazmışım.
Selin: Kim miş o?
Kemal: Sen.
Selin: Yaaa..
~
Saat geç olmuştu Ali hala Selin'i bekliyordu eve gelmemişti çünkü. Sonunda gelmişti ama abisine kızgın olduğu için onunla konuşmamıştı.
Ali Asaf: Hoşgeldin de geç geldin.
Cevap vermemişti
Ali Asaf: Anlaşılan tripliyiz.
Hala cevap vermiyordu
Ali Asaf: Bak zaten sayılı 6 gün var gitmeme küs mü geçirelim.
Selin: Sen gitme bizde küsmeyelim.
Ali Asaf: Bak ben böyle daha çok üzülüyorum zaten çok zoruma gidiyor gitmek lütfen sende böyle yapma.
Selin: İyi tamam.
Ali Asaf: Küs değiliz o zaman dimi?
Selin: Yok değiliz.
Ali Asaf: Gel beraber film izleyelim.
Selin: İzleyenim.
Beraber televizyonun karşısına geçip film izlemişlerdi. Ali 6 gün demişti ama aslında daha erken gidecekti.
~
Eylül hastaneye gelmişti acilde biraz durduktan sonra odasına gitmişti hemen peşinden de Selin.
Selin: Beni iyi dinle! Ben senin bu kadar cesaretsiz olmanı anlamıyorum. Adam hapiste ya ordan da o kadar çabuk çıkamıcak ama sen korkak olmaya devam et abime anlatsan bütün sorunlar çözülecek ama yok illaki zor yolu seçeceksin. Bunu bilmiş ol senin yüzünden abimden yine ayrı kalmak zorundayım.
Eylül cevap veremeden kapıyı çekip gitmişti Selin. Eylül ağlıyordu çok üzülüyordu olanlar için ama çok korkuyordu Onur bebeğine veya Aliye birşey yapar diye aslında Eylül cesaretsiz değildi ama konu sevdikleri olunca iş değişiyordu.
Sedef girmişti odasına Eylül şaşırmıştı
Eylül: Defol git seninle konuşmak istemiyorum.
Sedef: Sen konuşma ben konuşurum Onur'dan sana bir mesajım var.
Eylül: Bilmek istemiyorum çık git.
Sedef: Eğer ki Aliye ondan hamile olduğunu söylemeye kalkarsan veya doğruları herhangi birine anlatmaya kalkarsan o çocuğunu ve Aliyi mezara sokarım. Tam olarak bunu söyledi, haberin olsun diye söylüyorum.
Sedef gitmişti Eylül daha şiddetli ağlıyordu çaresizlik buydu demek ki herşeyin elinden kayıp gitmesini izlemek böyle birşeydi.
~
Selin'in telefonuna Aliden bir mesaj gelmişti:
Canım Kardeşim bana çok kızacaksın ama senden vedalaşarak gitseydim gidemezdim ama gitmek zorundayım yoksa... Neyse kendine iyi bak Kemal'le de mutlu ol Amerika'ya gelince görüşürüz.
~
Selin koşarak Eylülün yanına gitmişti.
Selin: Abim şimdi mesaj yazdı bana bugün gidiyormuş Amerika'ya nolur engel ol ona git peşinden hayatında bir kere cesaretli ol Eylül.
Birden Eylülün içindeki ses koş git Ali'nin peşinden demişti, hemen arabaya koşup en hızlı şekilde havalimanına gitmişti. Heryerde Ali'yi arıyordu ve tam Ali Pasaport kapısından geçmeden önce onu durdurabilmişti hemen yanına koşmuştu. Herkes onları izliyordu ama Eylülün umrunda bile değildi.
Eylül: Ali beni dinlemen lazım.
Ali Asaf: Herkes bize bakıyor Eylül.
Eylül: Umrumda değil. Bak ben seni seviyorum her zaman da seni sevdim hep seni sevicem tamam mı sensiz Eylül diye biri yok. Biz beraber oldukça herşeyi aşabiliriz ben bunu biliyorum. Ve
Eylül Ali'nin elini alıp karnına koymuştu
Bu çocuk senin çocuğun.
~
Aşktı sevgiydi onları birbirlerine bağlayan. Her zorluğu aşabilme gücü veren, onlara o mutluluk hissine veren. Tek Ali ve Eylül birbirini tamamlayabiliyordu, birbirlerinden ayrı oldumu eksik kalıyorlardı.
~
Birdahaki bölümde görüşmek üzere👋🏼💕