~
Biraz geç oldu ama, affedin💕
~
Eylül: Ali birşey söylemeyecek misin?
Ali Asaf: Bilmiyorum Eylül yani inanmıyorum sana artık.
Eylül: N-Ne?!
Ali Asaf: Sedef bana senin babalık test sonucunu göndermişti ve orda Onur'un bu çocuğun babası olduğu yazıyordu ve sende öyle demiştin şimdi birden bire ben gidince böyle demen sence de tuhaf değil mi.
Eylülün karnına sancılar girmeye başlamıştı çünkü sinirliydi ve stresse girmişti Ali nasıl ona inanmazdı.
Eylül: Ben hayatım boyunca sen hariç kimseyi sevmedim ve bana değil de ona inandığına inanamıyorum.
Eylül'ün başı da dönmeye başlamıştı
Ali Asaf: Ben artık bilmiyorum Eylül belkide sen haklıydın biz başaramayacağız.
Eylül cevap veremeden, Ali gitmişti hemde hiç arkasına bakmadan ve tam o an Eylül bayılmıştı ve kanaması vardı, belkide çocuğunu kaydedebilirdi. Bir dünya insan toplanmıştı Eylül'ün etrafına, o anda fark etti Ali Eylüle birşey olduğunu. Hemen yanına koşmuştu.
Ali Asaf: Çekilin, doktorum ben! Eylül uyan nolur! Hemen biriniz 112'yi arasın.
~
Flashback:
Sedef Selini ve Eylülü dinledikten sonra Onuru aramıştı
Sedef: Bu Selin ortalığı karıştırıyor bence Eylül Aliye gerçekleri söyleyecek.
Onur: Tamam zaten sahte babalık testi var elimizde sen Aliye ulaştır, asla ben burdan çıkana kadar bunlar barışmamalı. Eylülü de tehdit et. Kapatıyorum yakalanacam yoksa.
Sedef: Tamam ben halledecem.
Flashback son
~
Ambulans'da
Ali Asaf Eylül'ün elini tutmuştu
Ali Asaf: Eylül ben çok özür dilerim, nolur uyan.
~
Hastanede Eylül'ü Acil müdehale odasına almışlardı ve kadın doğum uzmanı Ecem gelmişti. Eylül yavaş yavaş uyanıyordu. Ali ve Bahar başındaydı ama Eylül Ali'yi şu an görmek istemiyordu, eğer ki çocuğuna birşey olduysa bunun tek suçlusu Aliydi.
Eylül: Çık git Ali seni görmek istemiyorum.
Ali Asaf: Ben özür...
Eylül: Çık dedim ya
Yine sancı girmişti Eylülün karnına, Eylül ağlamaya başlamıştı çok ama çok korkuyordu.
Ecem: Çık lütfen.
Bahar: Hadi Asaf.
Ali Asaf: T-Tamam.
Yaptıkları için çok üzgündü Ali, çok pişmandı, çocuğuna birşey olucak diye çok korkuyordu.
Oğuz: Ne oldu?
Ali Asaf: Dışarı attı Eylül beni.
Oğuz: Niye ya?
Ali Asa: Gel anlatıyım ne halt ettiğimi.
Ali Oğuz'a herşeyi anlatıyordu. O arada Ecem ultrason ile Eylülün bebeğine bakıyordu, Eylülün ne kadar korktuğu yüzünden belliydi, ama ağlamıyordu artık,Bahar elini sımsıkı tutuyordu Eylülün ona destek olmak için.
Eylül: Nasıl birşey mi oldu? Çok uzun sürdü.
Ecem: Bakıyorum daha, bitince söylerim.
Bahar: Sakin Eylül birşey olmayacak, senin çocuğun en az senin kadar inattır unutma o kadar kolay pes etmez.
Esma odanın kapısına vurmuştu ve içeri girmişti.
Esma: Herşey iyi olacak korkma tamam mı biz senin yanındayız.
Eylül: Ecem söyle artık ne oldu?!!
Ecem: Bak Eylül çocuk daha 2,5 aylık küçük hissetmez diyip kendini hep zorluyorsun, sana gerçekleri direkt söyleyecem çocuğunu nerdeyse düşürüyordun, böyle birşey tekrarlanırsa bu çocuk ölür. Kendini zorlamıcaksın, stresse girmek yasak, ameliyata girmek yok, çalışabilirsin ama bazı sınırlar içerisinde ve önceliğin hep çocuğun olacak yoksa imkansız bu çocuğu kucağına alamazsın.
Bugün burda kalıcaksın çünkü hala düşük yapma riskin, yarin sabah durumuna göre eve gidersin.
Tane tane dökülüyordu gözyaşları Eylül'ün Esma ve Bahar sarılmıştı ona, ama içindeki korku daha da büyümüştü çocuğunu içinde taşıdığı kendisinden olan parçayı kaybetmekten çok korkuyordu.
Eylül: Tamam, daha dikkatli olacam.
Ecem: Biliyorsun Eylül bunları sana söylemem lazım. Belki biraz sert oldu ama benim demek istediğimi anladın inşallah. Kendine dikkat et bir daha kontrole gelicem seni bi odaya alsınlar iyice bi dinlen.
Eylül: Tamam yok sert değil haklısın, hayatımdaki en önemli şey çocuğum olmalı.
Ecem: Tamam hadi görüşürüz sonra.
Eylül: Herşey için teşekkür ederim.
Ecem: Görevim.
Ecem odadan çıkınca Ali'nin kapıyı dinlediğini farketmişti.
Ecem: Anladığım kadarıyla kapıyı dinledin.
Ali Asaf: Kulak misafiri oldum diyelim.
Ecem: Bugün olanlar tahmin ediyorum ki senin suçun, daha dikkatli olmanı tercih ederim.
~
Eylülü bir odaya almışlardı Bahar ve Esma yanına bekliyordu.
Bahar: İyimisin Eylül ağrın var mı?
Eylül: İyim.
Esma: Canın birşey istiyor mu yemek yedin mi?
Eylül: Yemedim ama şu an aç değilim.
Esma: Tamam sonra gider birşeyler getirim evden.
Eylül: Bakarız.
Bahar: Seni üzmek istemiyorum ama Ali'yle ne oldu?
Eylül: Önemli değil anlatırım...olanları anlatmıştı ikisinede...
Bahar: Odun ya!
Esma: Kütük bide romantik bilirdim.
Eylül gülmüştü
Biri kapıya vurmuştu
Selin: Gelebilir miyiz?
Eylül: Tabi gelin.
Selin: Nasılsın?
Kemal: Geçmiş olsun Eylül.
Eylül: Sağol, iyim şu an.
Selin: Ecem geldimi bi daha bakmaya?
Eylül: Yok gelir herhalde biraz sonra.
Selin: Ben aslında bugün için özür dilerim biraz fazla çıkışmış olabilirim.
Eylül: Önemli değil haklı sebeplerin vardı.
Biri daha kapıya vurmuştu, Ali içeri girmişti
Selin: Neyse biz gidelim bu akşam zaten nöbetçiyim uğrarım yine.
Eylül: Git tabi, tembihli gelmişsindir çünkü.
Esma: Bende bi eve gidiyim gelirim ondan sora.
Bahar: Bende Esmayla gidiyim.
Herkes gitmişti odada sırf Ali ve Eylül vardı
Eylül: Bak insanlar senin yüzünden gidiyor.
Ali Asaf: Önemli değil.
Eylül: Ne hakla geliyorusun sen tercihini yaptın, bana değil onlara inandın.
Ali Asaf: Ben çok eşeklik ettim özür dilerim ben seni üzecek hiç birşey yapmak istemedim kafam karıştı sadece.
Eylül: Al bak senin güvensizliğin neye sebep oldu şükür et çocuğum ölmedi, yoksa hayatım boyunca seni asla affetmezdim.
Ali'nin gözünden bir damla yaş düşmüştü Eylül haklıydı nerdeyse çocuğunu kaybediyoru.
Ali Asaf: Tamam haklısın, istediğini yap bağır, çağır, döv ama yeterki affet ben sensiz yaşayamam çünkü. Nolur Eylül lütfen çok özür dilerim kölen olurum ama artık ne olur ayrı kalmayalım.
Eylül: Bende öyle düşünüp yanına gelmiştim ama olanları görüyorsun.
Ali gerçekten pişmandı belliydi. Eylül Aliye istemeden yaptıklarını hatırlamıştı ve artık ondan ayrı kalmak istemiyordu çünkü Ali'yi çok fazla seviyordu o yüzden....
Eylül: Ama bir daha ayrılmama şartı ile affederim.
Ali şaşırmıştı, böyle birşey beklemiyoru
Ali Asaf: Gerçekten mi, affettim mi?
Eylül: Bir daha asla ayrılmazsak evet.
Ali hemen Eylüle sarılmıştı, Eylül Ali'nin kollarında huzur buluyordu. Şu an çok mutluydu çünkü artık Ali yanındaydı.
Ali Asaf: Söz asla ayrılmayacaz artık.
Ali ve Eylül tam öpüşüyordu ki.....(Bun resmi hastane odasında düşünün😊)
~
Biliyorum biraz geç oldu ama hiç yazma fırsatım olmadı, umarım yeni bölümü beğenmişsinizdir ve birdahaki bölümde görüşmek üzere💕💕💕👋🏼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umutsuz❤️
RandomMucizelere inanın.... Elbet bir gün gelir ya.... Hayallerinizin peşinden gidin... Onların aşklarıda nekadar umutsuz gözüksede, onların mucizesi onları birleştirecekti.