Bölüm 8

9K 1.2K 508
                                    

Jungkook'un Anlatımından

"Bakın, tekrar ediyorum. Kız gelince mal mal hareketler yapmak yok, tamam mı?"

Kaçıncı uyarışım olduğunu hatırlamıyordum ama bu malların anladığını pek sanmıyordum. Hala beni sallamıyorlardı, kesin Mihera geldiğinde beni rezil edeceklerdi.

Dün onunla mesajlaşmıştık, aşkına inanmadığımı çokça kez dile getirmiştim ve biraz moralinin bozulmasına sebep olmuştum. Arkadaşlarımla tanışmak istediğini söylediğinde ise morali bozulmasın diye kabul etmiştim.

Tabi her zamanki tuhaflığıyla onlara gelirken hediye almak istediğini söylemişti, beni arkadaşlarımın diline düşürmek için çabalayacaktı anlaşılan.
"Asla kıza bir ima yapmak yok, belanızı sikerim sizin."

"Anladık lan, anladık. Gelen de kim sanki? Hayatımızda hiç kız mı görmedik?" Taehyung'u ve kendini işaret etti. "Çocuğun sevgilisi var ve ben sana yazan kıza sulanacak kadar delirmedim."

"Onu mu kast ediyorum ben, beyinsiz?" Açıklamaya çalışacaktım ama Mihera gelmeden ne demek istediğimi anlamazlardı. "Neyse, ben uyarmış olayım. Sonra Jungkook bizi neden dövdü demezsiniz."  

İkisi de bana ters ters bakmıştı. Kızdırmış olabilirdim ama uyarmam gerekiyordu. Onlara Mihera'yı nereden tanıdığımı söylemiştim ama detay vermemiştim.

Umarım gelir gelmez ben Jungkook'a aşığım gibi bir şey söylemezdi.

"Seninki geliyor."

Taehyung arkamı işaret ettiğinde, bana doğru yürüyen Min Ah'ı gördüm. Etrafta gerizekalı eski sevgilisi görünmüyordu, benim yanıma gelmesi oldukça garipti.

"Selam."

Taehyung ve Jimin ondan pek haz etmediği için sadece kafa selamı verdi. Ben ise ayağa kalkmıştım. Beline sarılarak kendime çektim ve yanağına hafif bir öpücük kondururken konuştum.

"Neden geldin?"

"Arkadaşları burada, çaktırma."

O da kısık sesle konuştuğunda, kast ettiği kişileri göz ucuyla görmüştüm. Bozuntuya vermeden oturdum ve o da yanıma oturdu.

"Nasılsınız çocuklar?"

Jimin telefondan kafasını bile kaldırmamıştı, Tae ise zoraki bir şekilde gülümsüyordu. "İyiyiz, sen?" Min Ah ona gülümsedi, çocukların sandığının aksine kötü bir kız olmadığını düşünüyordum.

"İyiyim. Jungkook, dersin ne zaman?"

"Bitti benim dersim, birini bekliyoruz."

Sorgulamayacağını bildiğim için rahatça konuşuyordum. Daha beni o kadar umursadığı bölüme gelememiştik, maalesef.

"Peki o zaman. Akşam konuşuruz, olur mu?"

Kafamı salladım, kesin konuşurduk.

Çocuklara sadece gülümseyerek ayağa kalktığında, kapıdan çıkana kadar ondan gözlerimi çekmemiştim. Gerizekalının en az kendisi kadar gerizekalı tayfası da görmediğimi sanarak, ikimize bakmıştı.

"Oğlum, sen tam bir beyinsizsin."

Jimin elindeki telefonu masaya bıraktığında, omuz silktim. Ben fırsatlardan faydalanıyordum, onlar ise bunu salaklık olarak görüyordu.

"Kız seni açık açık kullanıyor, sen de izin veriyorsun."

Taehyung da Jimin'e katılmıştı. İkisiyle birlikte uğraşma düşüncesi bile başıma ağrılar soktuğu için rahat bir tavırla sandalyeme biraz daha yaslandım.

Elyora | JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin