Mihera'dan
Yaklaşık bir saattir sessizce kahvaltı hazırlamaya çalışıyordum. Aslında hemen hemen bitmişti ama Jiyong salonda yattığı için olabildiğince ağır hareket etmek zorunda kalmıştım.
Tezgahın üstünden hazırlamış olduğum tabakları aldım ve masaya yerleştirdim. Yük olduğumuzun farkındaydım ve en azından biraz yardımım dokunsun istemiştim.
Ellerimi arkaya alıp birleştirdim ve parmaklarımın ucunda yürümeye başladım. Acaba önce Jungkook'u mu uyandırmalıydım, abisini mi?
Bakışlarım merdivenle koltuk arasında gidip gelirken en son durak olarak koltuğu seçmiştim. Dün gece Jungkook'un omzunda uyuyakaldığımı hatırlıyordum, kalktığımda ise ikimizin de kafası yastıktaydı. Biraz utanıyordum ve önce abisini uyandırmak daha mantıklı gözükmüştü.
Elimi hafifçe kaldırdım ve Jiyong'un omzuna dokundum, ben biraz uğraşırım sanmıştım ama hemen gözlerini açmıştı.
"İşin bitti mi?" Pardon, tek gözü açık tek gözü kapalıydı. "Ne işi?"
Suratından yıkılma ifadesi geçince yüzüne doğru eğildim, bir yeri mi ağrıyordu acaba? Eğdiğim kafama gözlerini büyüterek karşılık vermesiyle tuhaflığını anlamlandırmaya çalıştım.
"M-mutfaktan sesler geliyordu? Ben kahvaltı hazırlıyorsun sanmıştım?"
Doğruldum ve gülümsedim, ben geri çekilince rahat bir nefes almıştı. Kahvaltıyı hazırladığımı bildiği için mi uyuyor numarası yapmıştı acaba? Erkek erkeğe yaşadıkları için ona kalıyor olmalıydı, üzülmüştüm.
"Evet, kahvaltıyı hazırladım, umarım beğenirsiniz." Çoğul konuşmamla beni süzdükten sonra dikkatlice oturur pozisyona geçmişti. Bunu yaparken de üstündeki örtüyle bacaklarını kapatma ihtiyacı duymuştu.
Bacakları ne kadar inceydi öyle. Ayrıca hep böyle çıplak mı uyuyordu?
Bakışlarımı takip ederek bacaklarına bakınca yutkundu ve hızla üstünü örttü, ne garip çocuktu böyle? Çıplak gördüğüm için utanacaksa neden çıplak yatmıştı ki?
"Mihera?"
Kafamı Jiyong'un bacaklarından çektim ve bana seslenen Jungkook'a genişçe gülümsedim. Sabah sabah ters tarafından mı uyanmıştı, o nasıl bir surat ifadesiydi öyle?
"Ah, Jungkook günaydın." Jiyong eliyle onu çağırınca beklemeden abisinin yanına geldi. "Mihera'ya yardım et, ben bir lavaboya gideyim?" Gözleriyle bacaklarını gösterdiğinde çıplaklıkla alakalı bir sıkıntısı olduğuna emin olmuştum. Yine de bacakları güzeldi, bakılabilir cinsten ve sevimli! Sadece çok zayıftı.
Ben onun saklamaya çalıştığı bacaklarına bakmaya devam ederken, Jungkook koluma girdi ve beni mutfağa doğru sürüklemeye başladı. "Abin iyi mi?"
"Abim kendisine dikkatli bir şekilde bakılmasından hoşlanmaz. Bu kadar erkeğin içinde yaşamak sana iyi gelmedi, bakışlarını abimin üstünden çek." Eliyle çenemi tuttu ve kendisine doğru çevirdi.
"Abinin bacakları çok ince." Kendi kendime yaptığım tespiti düşünüyordum, ırsi falan olabilir miydi? Hızla gözlerimi Jungkook'un bacaklarına çevirdim ve biraz geri giderek incelemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elyora | JJK ✓
Fanfic"Hiç kolay olmayacak." Erkek olan iç çekerek konuştuğunda, kız en yakın arkadaşının sesindeki hüzün içinde boğulduğunu hissetti. Kolay olmayacaktı ama bir kere kaderleri yazılmıştı. Birleşen yolları ayıramazlardı, kaderin düğümlerini çözmeye onlar...