Jungkook'un Anlatımından"Sen ona bakma Jungkook, gerçekten gerek yok."
Kafamı koltuğa yaslayarak, bıkkın bir nefes verdim. Yarım saattir aynı konuyu konuşuyorduk ve ben şimdi kusacaktım.
"Ona baktığımdan değil, Jaehyun umrumda da değil." Ters tavrıma karşı sadece şaşkın şaşkın baktı. "Gece evde yalnız kalmanı istemiyorum, o kadar. Seni rahatsız etmem, merak etme."
Onu yalnız bırakma Jungkook, ne olacağını bilemezsin.
İçimdeki garip his, istesem bile buradan gidemeyeceğimi düşündürüyordu. Paranoyak olmuştum yüksek ihtimalle ama yalnız bırakmak istemiyordum işte.
Hem gerçekten bir köşede otururdum, uyumama bile gerek yoktu. Mihera'yı rahatsız edecek hiçbir şey yapmazdım.
"Ne? Onun için söylemedim, saçmalama." Tam elini koluma koyacağı sırada, göz göze geldik ve elini hemen kendine çekerek zoraki bir şekilde güldü. "Rahatsız olmaktan değil, senden rahatsız olmam. Senin için söylüyorum, burada durup bakıcım olmana gerek yok."
Hayır, bu kadar inada ne gerek vardı ki?
"Bakıcın falan olmayacağım, sadece yalnız kalma diye eşlik edeceğim. Mihera, abartma artık."
Sıkıldığımı anlasın diye gözlerimi kapatarak, onunla iletişimimi kendi çapımda kestim. "Baban ya da abin kızmayacak mı?" Şokla gözlerimi açtım, o benim liseye falan mı gittiğimi sanıyordu? "Daha fazla saçmalama Mihera, gitmeyeceğim."
Sonunda pes ederek kafasını salladı ve etrafta bakışlarını gezdirdi. "Sana Jaehyun'un yatağını hazırlayabilirim." Dehşetle gözlerimi büyüttüm. "Aman, kalsın. Halıda yatarım daha iyi."
O gerizekalı kim bilir o yatakta kimlerle, neler yapmıştı. Orada yatmayı midem kaldırmazdı.
"Halıda mı? Hayır, olmaz." Halıya dokundu ve kafasını iki yana salladı. "Çok sert." Yüzümü ellerimin arasına aldım, bu kadar ciddiye almasaydı keşke.
"Sorun olmazsa koltukta yatarım Mihera, tamam mı?"
"Rahat eder misin ki?" Kararsız bir şekilde konuştuğunda omuz silktim. "Ben dünyanın en rahat yatağı olsa bile uyuyamadığım zaman, uyuyamam. Dert etme."
Anladığını belli edercesine tekrar kafasını salladı ve sehpaya koyduğu dondurmaya acıklı bir ifadeyle baktı. "Bunlar da eridi, tam da en sevdiğim yerini yiyecektim." Gülerek, koltukta kaydım ve dondurma kasesini alabilecek mesafeye geldim.
Ben bunu yaparken, Mihera'nın gerildiğini hissetmiştim.
"Buzluğa koy, sonra yersin." Hızla ayağa kalktı ve dondurma kutularını eline aldı. "Öyle yapayım." Aceleyle mutfağa gittiğinde, anlamsız hareketiyle kaşlarımı kaldırdım.
Geri döndüğünde, sabahtan beri oturduğu ve az önce kalktığı yere değil de bana olabilecek en uzak yere oturdu. Tamam, bu işte bir gariplik vardı.
Benden korkmayacağına göre, sorun neydi?
Sabahtan beri benimle minimum temasta bulunuyordu ve çekindiğini görüyordum. Bir sebebi olmalıydı.
Düşün Jungkook, düşün.
Sikeyim, aklıma da bir şey gelmiyordu ki. İstemeden kötü bir ima falan mı yapmıştım acaba? Gerçi bu imkansızdı, Mihera kendini yatağa davet eden çocuğu bile zar zor anlamıştı.
Bakışlarımı Mihera'ya döndürerek, istemeden yüzüne odaklandım. Baktığımı hissedince o da kafasını kaldırdı ve göz göze geldik.
Bana dokunduğunda ona kızmamdan korkuyordu, benden çekiniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elyora | JJK ✓
Фанфик"Hiç kolay olmayacak." Erkek olan iç çekerek konuştuğunda, kız en yakın arkadaşının sesindeki hüzün içinde boğulduğunu hissetti. Kolay olmayacaktı ama bir kere kaderleri yazılmıştı. Birleşen yolları ayıramazlardı, kaderin düğümlerini çözmeye onlar...