Bölüm 29

8.1K 1.2K 1K
                                    



Keyifli Okumalar 💋

Jungkook'un Anlatımından

Ellerimin arasında bana annemden kalan tek şeyi tutuyordum.

Kar küresinin soğuk cam yüzeyinde parmaklarımı gezdirdim. Bana tek kalan bu olmuştu, ağacın üstüne yapay karlar yağdıran bir küre.

Her zaman başucumda duruyordu, hastalandığımda, ağladığımda, uyuyamadığımda.

Annemin olması gereken yerde duruyordu.

İçimi kaplayan öfkeyi engellemedim, hala yağan buz mavisi karları izliyordum. Bunun içinde olsaydım, eğer bu garip ağacın altında, karlar üzerime yağarken otursaydım, her şey daha güzel olur muydu?

Ellerimin arasında çevirdim, içindeki ağaca dokunmak için ölüyordum, parmaklarım bu hisle karıncalandığında ayağa kalktım.

Bana sadece bir kar küresi bırakıp, gitmişti.

Büyük bir öfkeyle, küreyi yere fırlattığımda, daha elimdeki varlığını hissedemediğim ilk anda içim çok büyük bir pişmanlıkla dolmuştu.

Cam, ağır çekimdeymişçesine yavaş yavaş çatlayıp, parçalara ayrıldığında etrafa saçılan karlara baktım.

Ben ne yapmıştım?

Artık bana annemden kalan hiçbir şey yoktu.

Hayır, hayır, hayır.

Bunu yapmış olamazdım.

Gözlerimle gördüğüm görüntüye inanmamak için biraz daha direndim, ben onu kırmazdım. Kırmış olamazdım. Dayanamıyordum, kırılmış camı görmek istemiyordum.

Sıktığım ellerimin üstünde bir el hissedince, içime yayılan rahatlamayla derin bir nefes verdim. Kimdi bu? Gözlerimi kapattım ve arkama döndüm.

"Jungkook, uyan."

Gözlerimi açtığımda, bir an aydınlık odayla neye uğradığımı şaşırdım. Doğruldum ve soluma döner dönmez gördüğüm küreyle derin bir nefes verdim.

Onu kaybettim sanmıştım.

Rahatlayarak, yatağın başlığına yaslandım. Anneme ait bir şeyi kaybetmiş olmak delirmeme sebep olacaktı, üstelik onu o hale getiren de bendim.

"Sana bir şey anlatmam lazım Jungkook."

Gözlerimi açtım ve sanki biraz alkol almış gibi görünen abime baktım. Bana oldukça üzgün bakıyordu, istemsizce kaşlarımı kaldırdım. "Ne oldu?"

"B-beni sevmiyor."

Ben hiç görmediğim ve bir daha göremeyeceğim annemden kalan son şey için endişelenirken, o bana aşk anılarını mı anlatmak istiyordu?

Seni düşünmüyor, sen umrunda değilsin. Bir kabustan uyanman onun için önemli bile değil.

"Aşk acılarından bahsedeceksen çık dışarı." Kapıyı başımla işaret ettim. "Seni çekemem."

Şaşkınlıkla bana bakarak, bir süre sadece öyle durdu. Ben de ona bakıyordum, ifadem oldukça düzdü ve uyku bana nadir olarak uğramasına rağmen beni uyandırması düşüncesizliğini hazmetmeye çalışıyordum.

Sessiz kaldı ve başını sallayarak, odadan çıktı.

...

Kapının yanına oturarak, ayakkabılarımı silmeye başladım. Uyandığımdan beri ev bomboştu ve vicdanımın sesiyle baş başa bir kahvaltı fikrinden tiksinerek, hemen okula gitmeye karar vermiştim.

Elyora | JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin