Bölüm 11: Adresini Ver

1.4K 95 110
                                    

"Siktir!" Hızlıca yanına koştum. Tek dizimin üzerine çökerek başını dizimin üzerine yasladım. "Naruto!" Sarsmaya başladım. Yüzü kıpkırmızı kesilmişti, soktukları ve nabzı aynı o günkü gibi ritmi bozuktu. "Uyan lanet olsun uyan!"

...

"Neler oluyor burada?!" Sert ve yüksek bir ses tüm kalabalığın konuşmalarını bıçak gibi kesmişti, tanıdık bir sesti. Gelen ihtiyardı, kapıdan sinirli bir şekilde Tsunade ihtiyarını görünce herkes sus kesilmişti. Naruto'yu ve beni yerde öylece görünce gözleri dehşetle kocaman açılır. "Siktir! Yine mi oluyor?" İlk defa küfrettiğine şahit oluyorduk, durumun o kadar ciddi olduğunu gösteriyordu bu. Koşar adım Naruto'nun yanına geldi. Az önceki sinirli halinden eser yoktu, kapıdan girerken Naruto'yu bu halde görünce rengi attı birden kadının. Yine mi oluyor demişti, daha önceden oldu bunu biliyorum fakat bunun öncesi de mi varmış? Gözlerimi endişeyle ve aynı zamanda merakla bir şeyler bildiğini düşündüğüm Tsunade'ye çevirdim. Ellerini Naruto'nun kafasını kavrayıp bir elini alnına koyar. "Ateşi var." Bakışlarını sertleştirir ve bana döner. "Sasuke, yardım et." Sesi sertti ve yardım etmeyi düşünmeseydim ve hayır deseydim muhtemelen ölmüştüm, bu kadın cenazemi çıkarırdı. Ama aklımdan hiç böyle bir şey geçirmemiştim.

İkiletmeden başımı olumlu anlamında salladım. "Tamam." İhtiyar vücudunun üst kısmını tutarken ben de bacaklarını kavrayıp yavaşça kaldırırız. Tüm öğrencilerin bakışları Naruto başta olmak üzere üçümüz üzerindeydi. Aslında tahmin ediyordum aslında böyle bir şey olacağını ama bu kadar erken olacağını tahmin edemezdim. Her ne oldu da bu kadar sinirlendi? Bu sorunun cevabını bulamayacaktım şu süre zarfında, aklımın bir köşesine not edip arkasında daha sonra durmaya karar verdim.

Hızlı bir biçimde ama aynı oranda dikkat ederek sınıftan çıktık, koridordan geçen ve meraklı birkaç kişi dışında tüm okul neredeyse sınıfın önüne yığılmıştı. Hızlıca revire çıkardık Naruto'yu. Korkunç görünüyordu, o günden de beter olmuştu. Bu sanki çok daha farklı bir şeydi ama aynı şeyler yaşanmıştı. Sedyeye yatırırken sarsıntıdan ötürü biraz kendine gelir oldu. Mavi gözleri yorgunlukla titreyerek aralanırken birkaç şey mırıldanıyordu. Tam duyamıyordum ama acı yüzünden vücudu çökmüş ve titriyordu, yüzü bu durumdan rahatsız olduğunu oldukça belli ediyordu.

Omzumda hissettiğim el Naruto'ya dalıp gitmiş olan beni kendime getirir. "İkinize de izin kağıdı yazacağım." Yüzümü ona çevirdim. Yüzünde acı bir tebessüm vardı ve gözleri Naruto'ya acıyorcasına bakıyordu. Nedense bu bakışı hiç beğenmedim, şahsen bana böyle bakılsa sinirlerim bozulurdu. "Onunla ilgilenmeni istiyorum." İlaç dolabına yürüyüp kapağını açtı, içerisinden bir ilaç kutusu çıkarıp yanımızdaki çekmecelerin üzerine koydu. "Uyanınca bunları içsin." İlaç kutusunu işaret edip kapıya doğru yürümeye başladı.

Köşede duran sandalyeyi kendime çekip Naruto'nun yanına oturdum. Ne olduğunu sormalıydım Tsunade'ye, biliyor gibiydi çünkü. Gözlerim uyanamadan tekrar rahat bir uykuya dalmış olan Naruto'ya kaydı, her neyi varsa bildiğim hiçbir şeye benzemiyordu bu şey, ona acı çektiriyor ve içten içe zarar veriyordu. Yüzümü kapıya yönelen Tsunade'ye çevirdim. "Ne oldu?" Soruyu sorduğum an duraksadı. Onu hazırlıksız yakalamıştım.

Yüzünü hafifçe bana dönüp kısaca baktı. "Anlamadım." Soğukkanlılıkla cevapladı. Kesinlikle bir şeyler gizlediğini anlamıştım.

Bu beklediğim bir cevap değildi, belki de anlamamazlıktan geliyordu ve bu cidden sinir bozucu. Söz konusu bu masum çocuğun hayatı. Beni bir hafta içinde kendine bağlayan bu çocukta ilgimi çeken bir şey var, hafızamın bir köşesinde bu çocuğu tanıyorsun diye bağıran bir şey var ama bir türlü hatırlayamıyorum bu şey her neyse. Ve bunu hatırlayamamam beni dedirtiyor. Kaşlarımı çatıp sesimi sertleştirdim. "Neler oldu orada?!" Sinirle çıkıştım. Yüzüme düzgün şekilde bakmıyor olması sinirlerimi daha çok germeme, yumruklarımın daha çok sıkmama neden oluyor.

Siyah Güneş | SasuNaru | BittiWhere stories live. Discover now