"Hey, yüzünü niye saklıyorsun." Yatakta hissettiğim hareketlilikle ellerimle kapattığım gözlerimi hafifçe araladım, karanlıkta Sasuke'nin pürüzsüz yüzünü az çok seçebildim. "Utandın mı yoksa, Güneş?"
...
Güneş, Güneş, Güneş...
Aklımda yankılanan şey buydu sadece, birkaç saniyedir Sasuke ile bakışıyorum ve bu bana bir asır gibi geliyor. Reddetsem inanır mı ya da blöf yapıyor olabilir mi? Yüzüne dikkatli bir şekilde bakmaya başladım, yüzündeki gülümseme kazandığı zaferin ifadesiydi. Yine de şansımı denemek en iyisi.
"A-Anlamadım..." Sahte bir şaşkınlığa büründüm, yüzüme her zamanki aptal ifadelerimden takındım. "Güneş derken -tebayo?" Ses tonuma bile hiç olmadığı kadar iyi bir şekilde hakim olup kendime bile Güneş olmadığıma inandırdım.
Gözlerini devirip sıkkın bir nefes verir. "Artık saklamasan diyorum." Yüzündeki zafere dair tebessüm silinirken ellerini birbirine kenetleyip bacaklarının arasına bırakır ve karşımızdaki boş duvara odaklanır. "Bunu daha önceden anlamam lazımdı aslında." Sesindeki duygusuzluğa rağmen içten içe seviniyordu.
Ecel terleri dökerken hâlâ reddetme yoluna gittim. Bakışlarım duygusuzlaşırken ses tonumda anlamamazlık vardı. "Ne-Neyden bahsediyorsun Sasuke..." Nefesimi tazeleyip sesimi biraz daha duyulacak şekilde yükselttim. "Cidden seni anlamıyorum." Artık saklayamıyordum, umutsuzca reddederek saklayamazdım.
"Beceriksiz bir yalancısın." Yüzünü tekrardan bana dönerek şerefsizce sırıtır, haklı sayılabilirdi hiçbir zaman yalan söyleyemezdim ama bugün yalan söylememe rağmen yine sona doğru açık vermiştim.
Sıkkınca nefesimi dışarı verirken kabullenerek öne doğru boyun eğdim. "Tamam, kabul ediyorum dattebayo." Sesime yenilmenin ve ilk defa pes etmemin hayal kırıklığı yansırken gözlerimi hafifçe kaldırarak ona üzgün mavilerle baktım. "Be-Ben Güneş'im." Zor da olsa kabullenerek iyi bir şey yaptığımı düşünüyorum, kaçışı olmayan bir oyun oynamış ve mutlak bir yenilgi ile sonlanmıştı.
Kabullendiğim gibi elini omzuma atıp o piç gülüşünden tekrar yapar, mutlu olmuştu. "Bunu sesin ağzından duymak beni sevindirdi." Gözlerimin içine bakarken gözlerimi ondan kaçırmaya başladım, sonuçta berbat bir konumdaydım. Çenemden tutup zorla kendisine bakmaya zorlar, yüzünü yüzüme yaklaştırır. "Güneş'im benim." Dudaklarından fısıltıyla dökülen bu sözler yanaklarımı kor aleviyle yakmasını sağlar.
"Sa-Sasuke..." Beynimden vurulmuşa döndüm, tepki olarak boş bakışlarla suratına öylece bakıyordum.
İki elini yanaklarıma atıp başımı her iki taraftan kavrar, yüzünü yüzüme yaklaştırarak burnuma küçük bir buse bırakıverir. "Öncelikle özür dilerim bunca zamandır seni tanıyamadığım için." Yüzüme hücum eden kan ve hızlanan kalp atışlarım ve yanına eklenen mutluluğun sarhoşluğu yüzünden dönen başımla bayılacak gibi oldum. Sasuke beNİ ÖPTÜÜÜ LAN ÖPTÜÜÜ! Lanet olsun beni seviyor! Fiziksel olarak duygusuz ama utançtan bayılacak olsam da iç sesim kopuyordu. Çatla AQ Kurama'sı, bir de gülüyordun bana, al sana kapak olsun nxmsjxmsnx.
Aklım az önceki sözüne takıldı. "Ha?" Özür dilemişti, 'seni tanıyamadığım için' derken? "Güneş'ten mi bahsediyorsun?" Başımı hafifçe yana eğip anlamsız ve iri meraklı gözlerle Sasuke'ye baktım.
Başını olumsuzca salladı. "Benim hatam." Elini ensesine atıp duygusuzca kaşır. "Senin okula geldiğin ilk günün gecesinde rüya gördüm." Oha! Oha oha OHA! Burada sen de mi brütüs diye bağırmak istedim. "Aslında daha çok bir anı." Gözlerini kaçırmaya başlar, yanaklarında belli belirsiz bir kızarıklık belirginleşince kendini utanç duyacak bir şeyler söylemeye hazırladığı anladım. "Anaokulu anımız, yani seni sevdiğim ama bunu fark edemediğim anı." Beni sevdiği... Beni SEVİYOOR!
YOU ARE READING
Siyah Güneş | SasuNaru | Bitti
FanficCRINGE ALERT! Ben bunu 2018de falan yazdım, çok bir şey beklemeyin. Eğer kanser kelimesi görürseniz kitapta bu Cringe demektir. Yanlış anlaşılmasın. Üzerinde hiç kafa yorulmamış CRİNGE bir hikaye. -Tamamlandı- ============= Kimi mi düşünüyorum? O...