Fark etmeden kapının önüne gelmiştim, içeri girip girmemek konusunda tereddüt ettim ama kaçış olmayacağını anlayınca girmek için elimi kaldırdım. İki parmağımı birleştirip eklem kısımlarıyla kapıyı tıklatıp cevap gelmeden kapı kolunu araladım.
***
"Gel!" İçeride bulunan öğretmen gelmem için seslenmişti lakin kim dinler? Ben dinlemem açıkçası. Zaten seslenmeden içeriye dalmıştım bile. Çünkü ben genel ahlaksızımncjdjxksjc beynimin içinden saçmalamayı kenara bırakırsak içeriye yavaşça adım attım. Tabii meraklı bakışlar da üzerime dönmedi değil, Ya hani okulda yeniyim ya, I am new student ya, ondan herkesin dikkatini çekiyorum. Birde sarışın ve mavi gözlüyüm. Mütüşlü biriyim kısacaddkdksjjc. Kızların istediği kadar olmasa da kendimce yakışıklı ve bir o kadar da tatlıyım. Boyum uzun olsa mükemmel biri olacaktım. Gel gelelim bana, ben hiçbir kızı istemiyorum niye mi? Çünkü ben eşcinselim, yani Kiba ile bir zamanlar çıkıp başından beri Sasuke'ye aşıksam lezbiyen falan olamam hani jhfksjxksjf. Hem ben neden bunları kapının önünde düşünüyorum.
Kafamı sağa sola sallayıp pür dikkat kesilen öğrencilerin önünden masada oturan öğretmenin yanına giderim. Kitap okuyordu ve sınıfın geri kalanı kafasına göre takılıyordu, bazıları ise bana bakıp kendi arasında fısıldıyorlar ve bir şeyler konuşuyorlardı. Dur tahmin edeyim "çok tatlı, çok bücür, yanak çizgileri çok garip, ay çok yakışıklı, sarı saçlı, mavi gözlü..." bla bla bla. Gerçek beni yani deli beni tanısalar nefret edip dışlarlar...
Masadaki öğretmen kafasını kitaptan kaldırınca soğuk ve baygın bakışlarla bana boş boş bakar. "Kendini tanıtabilirsin." Küçük bir tebessüm edip elindeki kitaba dönerek şevkle okumaya devam eder.
Evet, şimdi sıra neyde? Kendimi sınıf ahalisine tanıtmak. Derin bir nefes alıp boğazımı temizlemek amaçlı (!) -aslında dikkatleri üzerimde toplamak amaçlı- hafifçe öksürdüm. "Öhöm öhöm." yaklaşık 20-25 kişilik olan sınıfın meraklı gözleri yine bana döner. Her ne kadar amacım dikkat toplayıp yeni bir başlangıç yapmak istesem de duygularımı idare edemiyordum, yani... I am Domates-chan. Yanaklarımın kızarmasına hakim olamadım açıkçası. Küçük domateslerim olgunlaşırken beni bekleyen sabırsız sınıf ahalisini meraktan daha fazla çatlatmam. "Ben Naruto, Uzumaki Naruto." İlk aşamayı tamamlarız, sıra yaş ve geldiğim okul. Tekrar derin bir nefes al, şimdi ver. Veee tüm gerginliğime elveda de. Yaptığım son işlemler ve saçma sapan düşüncelerim rahatlamamı ve içten içe eğlenmemi sağlar. "16 yaşındayım ve Yorozu Lisesinden nakil oldum -tebayo." Sakinliğimi koruyup güler yüzle konuşmamı bitirdim.
Gözlerimi kitap okuyan öğretmene çevirdiğimde cidden beni dinleyip dinlemediğini düşündüm. "Ha? Ah, boş bir yere oturabilirsin." Bu nasıl vurdumduymazlıktır arkadaş. Umursamayıp gözlerimle boş yerleri tararım, hoş pek bir yer yok. Gözüme ilişen bir sıraya yöneldim. Sıraların arasından yürüyerek yanı boş olan ve tahminimce uykusunu alamayan bu yüzden kafasını sıraya tamamen gömmüş birisinin yanına oturdum. Nedensizce sınıftaki öğrencilerin özellikle kızların bakışı birden bana döner, gözlerindeki bakışlar duygusuz olsa da ben bu bakışları biliyordum: donuk öfke bakışları. Umursamam, maviliklerimi yanımdaki uyuyan şahsa çevirdim.
Aslında onu uyandırmak gibi bir niyetim yok, ama tanışmak istemiyor da değilim. Yine de yapacağım şeyin kabalık olma ihtimaline karşın sessizce oturup çantamdan bir defter, kalem ve silgi çıkardım. Saçmalamayın ders çalışmak için değil veya şuan ki ders saati için hiç değil, zaten sensei kitap okuyor ve sınıfın geri kalanı da sessizce rastgele takılıyordu. Bir zahmet dersin boş olduğu anlamına gelsin. Oyalanmak ve bir şeyler karalamak amaçlı tabii ki de. Başladım bir şeyler karalamaya.
YOU ARE READING
Siyah Güneş | SasuNaru | Bitti
Hayran KurguCRINGE ALERT! Ben bunu 2018de falan yazdım, çok bir şey beklemeyin. Eğer kanser kelimesi görürseniz kitapta bu Cringe demektir. Yanlış anlaşılmasın. Üzerinde hiç kafa yorulmamış CRİNGE bir hikaye. -Tamamlandı- ============= Kimi mi düşünüyorum? O...