Bölüm 30: Siyah Güneş | Final

816 51 91
                                    

...

Yavaşça ona yaklaşıp sakinlikle sarılmak için hamle yapmaya çalıştım, onun için çok endişelenmiştim, tabii Naruto aynı fikirde değildi kendini benden uzağa doğru çekmeye çalışırken birden bağırmaya başladı. "Uzak dur benden!"

...

Naruto'nun hiç beklemediğim bir anda bağırması ve ani hareketlerde bulunmasıyla korkuyla ve aynı zamanda endişeyle kendimi birkaç adım geriye çekip odanın ışığını açmak için hamle yaptım, korkmuştum çünkü kötü bir şey olduğunu düşündüm, endişeliydim çünkü bu tavrı bana mıydı yoksa sadece kötü bir rüya mı görmüştü anlamam gerekiyordu. Işığı açtığımda görüp görebileceğim en kötü manzarayı tekrardan daha net bir şekilde görmüş oldum, beti benzi akmış ve göğsü hızla inip çıkıyordu soluksuzluktan, kötü görünüyor ve tamamen dağılmış gibiydi, o an dünyayı bir daha yakıp yıkma isteği doğdu içimde, her şeyden nefret edip taş taş üstüne bırakmamak istedim, onu bu hale getiren her şeyi ve herkesi ortadan kaldırmak ve aynı acıları onların üzerinde yaşatmak istedim, kimseye zararı olmayan bu çocuğun bunu yaşamasına izin verdiklerine inanamıyorum cidden. Ne yapmıştı ki onlara karşı, ne suç işlemişti bu hayata karşı? Sinirli bir nefes salıverdim onun dehşet ve sargı içindeki yüzünü ve bedenini incelerken, buruk bir nefesti ayrıca bu.

Naruto nispeten biraz daha sakinleştiğinde daha temkinli ama bir o kadar da tedirgin bir biçimde ona doğru hamle yaptım, sandalyeme yeniden yerleşerek nefesi düzene girmiş sarışının saçlarına daldırdım sol elimi. Az önceki davranışı yüzünden üzgün görünüyordu belki ama bunu düşünecek hali de yoktu, sadece gözlerini sıkıca yummuş ve titrek soluklar alıp veriyor ve gözyaşlarına hâkim olmaya çalışıyordu. Kollarımı yavaşça biraz önce yapmak istediğim şeyi tekrarlamak için ona sarmaya başladım, narin bedenini incitmeden. Başını hafifçe doğrultup kollarımı açıkta kalan boynuna sardım, yüzümü onun sarı saçlarına gömerken hiçbir yarasını ve kırığını incitmemek için ekstra çaba sarf etmeye çalıştım. "Hey, geçti merak etme." Dudaklarım şefkatle aralanırken dudaklarımdan dökülen bu yumuşak kelimeler onun üzerinde bulunan tüm stres ve titremeyi hızlı bir biçimde sıfıra indirir, solukları düzenli bir şekilde kulağımda yankılanıyor ve çarpıyordu, verdiği rahat bir soluktan sonra sağlam ve alçısız olan sol koluyla aynı şekilde beni sarmaya çalıştı, bu sayede bu haykırışının bana değil de kötü bir rüya yüzünden olduğunu fark etmem pek uzun sürmedi.

Hıçkırık sesleri omzumda kaybolurken tek koluyla sımsıkı sarmaya devam etti, ruhunun huzura kavuşmasını o kadar istiyordu titrek sesinden bu anlaşılıyordu ama hayata bağlılığı, daha doğrusu sevdiklerine olan bağlılığı onu ayakta tutmuştu, tutacaktı. "Sasuke..." Canı yanıyordu, bunu kazağımı sıkmasından anlayabiliyordum; gözlerinden süzülen göz yaşları birden kesilip yavaşça yüzünü omuz boşluğumdan çekip başını geri yastığa koydu, ürkek mavilikleri büyük bir korku ile üzerimde geziniyor, kendisi sıkıntılı değilmiş gibi bende bir yara arıyordu sanki. "Lütfen bırakma beni..." Kendimi ondan uzaklaştırıp yerime oturmaya çalıştığımda sol eliyle elimi yakalayıp üzgün maviliklerle acıyla döküldü bu sözcükler.

"Naruto..." İçim acımıştı oldukça, maviliklere bakarken elini güven veren bir histe ve sıcaklıkta kavradım tamamen, parmaklarım parmaklarının arasından geçerken sandalyemi ayağımla olabildiğince yakınlaştırırken avucunun içine küçük bir buse bıraktım göz temasını korurken içtenlikle. "Sakin ol." Dudaklarım onun avucuna güven verici sesimi üflerken el bağlantısını kesmeden sırtımı sandalyeye verip başımı onun yanına, yastığa yasladım, çünkü benim için yer açmıştı sarışınım. "Yanındayım ben." Gözlerimi boş tavana öylece dikip elimi sıklaştırıp Naruto'nun boynuma sokulmasına izin verdim. Bir kolumla kendini daha güvende hissetmesi için canını yakmayacak şekilde sarıp sarmalardım boynunun altından geçirerek, hem ayrıca onun sıcaklığını ve kalp atışını daha rahat hissedebilirdim bu sayede.

Siyah Güneş | SasuNaru | BittiWhere stories live. Discover now