Ek Bölüm 4 | Öpücük

669 41 85
                                    

"Ya Sasuke..." Üzerime ceketimi geçirirken Naruto arkamdan bana zorla sarılmış gitmemem için çekmeye çalışıyordu. "Yanlış anladın." Ben yürüdükçe peşimden sürüklenen salak üzerimdeki ceketi çıkarmaya yeltendi. "Ben o anlamda-" Onu sertçe ellerimle kendimden uzaklaştırırken lafını kestim şaşkın Naruto'nun.

"Biraz hava alacağım." Kapıya yönelirken beni bir süreliğine rahat bırakan Naruto hayal kırıklığıyla bana baktı arkamdan. "Görüşürüz Uzumaki-san." Son tribimi de ortaya koyarken kapıyı açtığım gibi arkasına çarptım.

"Of..." Pek rahat olmayan bir nefes koydum soğuk atmosfere, güneş henüz batmıştı ve hava pek de sıcak değildi Nisan ayı için. "İyi mi yoksa kötü mü yaptım?" Ellerim ceplerimde boş sokaklarda gezinedururken bir an çelişkiye düştüm, bir yanım onu üzdüğüm için oldukça pişmanken öte yanım bu durumdan hoşnuttu. "Sanırım hediye alsam iyi olacak." Her ne kadar küçük bir oyun oynamak istesem de ona işi birazcık büyüttüğüme karar verip hızlıca en sevdiğim dükkana doğru yöneldim.

...

Masum birini hayal edelim, masum ve oldukça da tatlı. Saçları böyle uzun ve sivrice, altın gibi parıldayan sarılıkta saçlar hem de. Gözleri, ah gözleri ise tepemize kubbe olan mavi gökyüzünden bile daha parlak ve nefes kesen mavilikte. Bedeni ise artık hemen hemen kendini toplamış ve birkaç yıl önceki halinden bile daha sağlam duruyordu. Evet Naruto'dan bahsediyorum.

Yataktayız, saat öğleden sonra beş ila altı arası. İkimiz de yoğun geçen bölüm dersleri yüzünden kendimizi yatağa atmıştık doğrudan. Tuhaf bir şekilde bugün ufak tartışmalar yaşamıştık, yan yana yatmamıza rağmen birbirimizle iletişim kurmayı reddediyorduk, daha doğrusu Naruto'nun yavşamalarına gram karşılık vermiyordum.

Kudursun köpek.

"Sasuke." Yatakta otururken ters ve yatay vaziyette belime sarılıp masum bir gülümseme sundu bana, o sırada ben hâlâ telefonla ilgileniyordum. "Canım çok sıkılıyor..." Eminim bu kedi suratlı canımın içi sarışın benden ilgi bekliyordu, çünkü bu aptal sırıtışın altında başka bir şey yatmaz.  "Kedicilik oynayalım mı? Mrr..." Davranışları da garipleşmeye başlamıştı. Yeni bir fantezi mi deniyor acaba? Korkmaya başladım açıkçası.

Kafasını karnımın kenarına sürterken elleri göğsümle karnım arasında gidip geliyordu. Bu erotik dokunuşlar içimi gıdıklarken yanlış yollara düşeceğimizden korkuyorum.

"Hm?" Göz ucuyla kontrol ettim sanki hiç etkilenmemişçesine. Sonra hissizce Neji'yle mesajlaşmaya devam ettim. Sınavlarını verdikten sonra gezmek için birkaç gün Osaka'ya geleceğini söylüyordu ve uzun bir aradan sonra bizimle buluşmanın eğlenceli olacağını düşünüyordu.

Naruto'ya, tekrardan, daha dikkatli baktığımda telefonuma mavi soğuk bakışlarını dikmiş olduğunu fark ettim. "Noldu Naruto?" Yoksa kıskanmış mıydı benim sarışınım cjdmjckdhc?

"Tabii hemen git, üzerime gül falan kokla."

"Öhöhöhö..." Aniden gelen böylesine büyük bir tepkiyle karşılaşmayı hiç mi hiç beklemiyordum açıkçası,itiraf ediyorum. Gözlerimin çeperi irileşirken Naruto'ya attığım bakışlar fazlasıyla mânidardı.

Fakat Naruto kollarını benden çekerek karşıma, yatağın üstünde bağdaş kurarak oturdu. "Beni sevmiyorsan artık suratıma söyleyebilirsin, bekliyorum." Gözlerini daha çok dikerken benim de öfkelenmeme neden oldu. "Çünkü çok değiştin sen. Bunu görüyorum ve bu sinirimi bozuyor."

Lafını esirgemeyen Naruto'ya attığım bakışlar fazlasıyla mânidardı. "Naruto, birincisi sen şu anda saçmalıyorsun. İki, seni neden aldatmak gibi bir hataya düşeyim ki?" Yatakta ikimiz de hızlıca doğrulduk ve duruşlarımızı düzelttik, artık karşı karşıya oturuyorduk ve yüzlerimiz birbirine bakıyordu. Onun bana baktığı mavililer soluk ve donuk bir hal alırken yüzündeki hiçbir mimik hareket etmiyordu. "Neden böyle düşünmeye başladın ki sen?" Yavaşça ona doğru yaklaştım ve gözlerimi sevgiye yumdum. Korkuyordum, yüzüme bir tokat veya yumruk gelebilme ihtimalinden kaçınmak istiyordum, lakin duygularımdan kaçmanın imkânı da yoktu.

"Sa-Sasuke?" Nefesini hissediyorum, dudaklarından kaçan hafif ve tatlı esinti içimi ürperten hisle harmanlanıyor ve güçlü Bir tutkuyla ona sarılma isteğimi alevlendiriyordu.

"Şş..." Dudaklarımızın bütünleşmesine sadece milim kalmıştı. Ortaya karışık bu alevli hisler ellerimizi bedenlerimize, karın kenarlarımıza kenetlemişti. "Mmh..." Dudaklarımızın bütünleşmesi ile birlikte ellerimiz de hararetle bedenlerimizi keşfe çıkmış, tüm istekliliğimizi had safhaya çıkarmıştı.

Mükemmel.

"Hah..." Naruto sürünerek kucağıma çıktığında daha bir şehvetle dudaklarına yumulup kemirmeye başladım. "Mmh..." Zevk iniltilerimiz yatak odasını dolduruyor ve kulaklarıma geri aksediyordu. Bizim için sanki dünya yok olmuştu ve birbirimizden ibarettik. Yavaşça üzerine düşerken sevişmemiz de daha şiddetli bir hal aldı. İstiyorduk, ikimiz de birbirimizi istiyorduk ve yükselen zevk inlemelerimiz buna işaret ediyordu.

Artık durmak gerçekten çok zordu.

Tanrım...

Son anda işler daha fazla ilerlemeden kendimi geriye çekip bu anlık zevkten alıkoydum. Yavaşça yatağın kenarında oturur vaziyete gelirken Naruto'yu şoka uğramış bir şekilde bırakmıştım. Ancak bir tepki vermemiş, ağzını bile kımıldatmamıştı. O da benim gibi yanıma sürünerek yatağın kenarına oturdu. Bana baktığını hissediyordum. Gözlerimi onunla buluşturduğumda yüzündeki kırgınlığı okudum. Üzgündü, ve pişmandı. Kollarımız birbirine temas ediyordu, bu sayede az önceki olaydan ne kadar etkilenip heyecanlandığını da algılayabiliyordum.

Onu seviyorum, onun böyle düşünmesine de anlam veremiyorum.

Sağ kolumu yavaşça kaldırdım ve onun boynuna dolayıp omzuma yatmasını sağladım. Ben de başımı onun başının üstüne yerleştirdim.

Titrediğini hissedebiliyorum.

"Tatlısın." Havaya karşılık sükunetle fısıldadım.

"Sensin tatlı." Kafama geçirdiği ufak bir yumrukla uzun zaman önce yapması gerekeni yaptı. "Ne hadle bana tatlı dersin?!" Tepkisini koyarken ufaktan ufaktan kılırdadığını da anlamıştım.

"Yalan söylemek sana yakışmıyor." Gözlerimi yana çevirip yanaklarımı şişirip sinirle öfkemi bıraktım havayla birlikte, sinir olmuştum açıkça. "Salak." Parmaklarımla Naruto'nun alnına vururken dudak kenarından sırıttım bana aptalca gülümseyen sarışına. "Pekala Naruto, yalan söylediğin için özür dilemezsen eğer, az önceki şeye devam ederim." Gözlerimi karşımda kızarmaktan beter olup moraran sarışının mavi gözlerine diktim. "Ne dersin ha, canım sevgilim?"

"Şey Sasuke..." Gözlerini kaçırırken gergince tebessüm etti ve elini ensesine atıp kaşımaya başladı. Onu uzun zamandır incelediğim ve tanıdığım için bu hareketleriyle utandığını çok kolaylıkla anlayabiliyordum.

"Efendim canım?..." Sevgili bir tınıyla karşılık verdim, sırf ona şerefsizlik yapmak için.

"Seni çok seviyorum biliyorsun, değil mi?" Tatlı ve karşı koyulması oldukça zor bir gülümseme ile geçiştirmeye ve masum rolü oynamaya çalıştı fakat benim bu oltaya düşmem oldukça zor.

"Hadi geç bu işleri." Naruto'nun yüzü düşmeye başladı onun anlamsız ve beceriksiz cilvelerine kanmayınca. "Dikizlediğin Uchiha sana kızmaz, merak etme." En sonda bozulup kızarmaya başlarken gözlerini üzerimden çekti, ve elleriyle kızaran yüzünü süratle kapattı.

"Sa-Sasuke-Teme!..."

"Utanma, gel şöyle." Ona yaklaşıp elimi çenesine atarak yüzünü kendime yaklaştırdım ve zorla gözlerini benimkilere kenetlemesini sağladım.

Dudağına da hızla bir öpücük koyarken sarışını tekrardan afallatmanın gururunu yaşıyordum.

***

949 Kelime

Siyah Güneş | SasuNaru | BittiWhere stories live. Discover now