Bölüm Şarkısı; Apolas Lermi- Yar Beni Görsün Diye
------------------------
Fırat, çalışma odasına girdiğinde hiç beklemediği bir görüntüyle karşılaştı. Karısı, çalışma masasına oturmuş, önünde dosyalar çalışıyordu. Parmaklarında gezinen kalemi ağzına sokup, hızla önündeki dizüstü bilgisayarın klavyesinde gezdirdi parmaklarını. Ardından gözlerini kısarak daha dikkatli baktı bilgisayara ve aradığını bulmuşcasına kocaman gülümseyerek dosyalara geri döndü. Fırat, ilk defa Ayşem'i böyle gördüğünü fark etti. İzni bitip işe başlayalı bir hafta gibi bir süre olmuştu ama neredeyse hiç konuşmamışlardı. Deli karısını ilk defa bu kadar ciddi görüyordu. Kaşlarını çatılmış, dudaklarını sımsıkı birbirine bastırmış işine odaklı bir şekilde çalışıyordu.
Neden buraya geldiğini hatırlayarak yaslandığı kapıdan doğruldu Fırat Ağa. Birkaç adımda karısının yanına ulaştı fakat fark etmemişti onu. ''Bakıyorum da kendi masan gibi kurulmuşsun hemen.''
Ayşem, duyduğu alaycı sesle yerinden sıçradı. Baş parmağını dişine takıp yukarı çekti. Çatık bir şekilde durmaya devam eden kaşlarıyla kocasına döndü ağır ağır. ''Umarım beni rahatsız etmenin önemli bir sebebi vardır çünkü gördüğün üzere çalışıyorum. Ve çalışırken rahatsız edilmekten hiç hoşlanmam.''
''Sen niye benim masamda çalışıyorsun. İzin verdim mi ben sana?''
Ayşem, kocasının ceplerine soktuğu ellerine kısa bir bakış atıp sabır çekti içinden. Bu inek sırf kendisini sinir etmek için, güzelim dava dosyalarından ayırmıştı onu! ''Unuttun herhalde, bu odadaki her şeyin yarısı senin yarası benim!''
''Kızım sen yarısını değil masanın her yerini işgal etmişsin!''
''Fırat beni bi' rahat bıraksana. Yarın mahkemem var. Bak işim bitsin istediğin kadar sataşırsın.''
Fırat, başını sol omzuna eğip dosyalarına geri dönen karısını inceledi. İlk defa adıyla seslenmişti ve sanki birbirlerini tanıyormuşcasına rahat konuşmuştu. Fırat'ın tek eğlencesinin karısını sinir etmek olduğunu bilircesine. Eee haklıydı da, fırsatını bulmuşken kaçırmak Fırat Ağa'ya yakışmazdı!
''Fırat değil Fırat Ağa'm diyeceksin.''
Ayşem bıkkınlıkla nefesini verdi. Bu adamın laftan anladığı falan yoktu! ''Bak ilk defa bi' şey istiyorum senden. Şu düşmanlığa kısa bir ara verip beni rahat bırakamaz mısın?''
Fırat, Ayşem'in ilk defa kendinden bu kadar ödün verdiğine şahit oluyordu. Tamam evleneli iki hafta ancak oluyordu lâkin her lafına cevap verip, dik dik konuşan birisiydi Ayşem. Kesinlikle söz konusu işi olduğunda farklı bir kimliğe bürünüyordu karısı. Ciddi ve olgun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZ'İ GETİR DE GEL
Ficção GeralKarşılıklı çekilen silahlar Rize'nin sessiz dağlarında, gürültüye sebep oldu. Bir tarafta Karadeniz gibi hırçın ve inatçı Kara ailesi, diğer tarafta ise Rıha gibi köklü ve yıkılmaz Güneri aşireti. Bu iki aileyi karşı karşıya getiren ise Doğu'yu yü...