18. Bölüm: Anlaşma

11.4K 641 191
                                    

Bölüm Şarkısı; Karmate- Hasta Oldum Derdune

-----------------------

Yanaklarını ıslatan yaşları yeniden sildi parmaklarıyla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yanaklarını ıslatan yaşları yeniden sildi parmaklarıyla. Gözünü tekerlerin altında kayıp giden asfalt yola dikti. Titrek bir nefes çekti ciğerlerine. Göğsünün ortasında bir yerler nefes alamıyormuş gibi acıyarak canını yakıyordu ama ne kadar oksijen alırsa alsın geçmiyordu. Sorgudaki adamın sözlerini hatırladıkça gözlerinin önünü sis bulutu kaplıyor ve çırılçıplak, zarar verilmiş bedeniyle ağaçların arasında yatan bir çocuk beliriyordu zihninde.

Burnunu çekti yeniden. Kollarını göğsünde kavuşturup başını cama yasladı. Ne yanındaki adamın endişeli bakışları ne de radyoda haber sunan muhabirin sesi dikkatini dağıtmaya yetmiyordu. O acı, hala olduğu yerde canını yakmaya devam ediyordu.

Direksiyonu sağa doğru kırarken göz ucuyla karısına baktı. Kapalı gözlerinden hala yanaklarına yaşlar süzülüyordu. Derin bir nefes çekip arabanın klimasını çalıştırdı. İyi ki almaya gelmişti Ayşem'i yoksa bu halde tek başına eve gidecekti. Neden ağladığını az çok biliyordu. Sabah işe giderken öldürülen çocuğun davasıyla ilgili birini yakalandığını söylemişti. Katil bulunmuş olmalıydı ki Ayşem böyle kötü haldeydi. Arabayı konağın kapısından içeri soktu. Park edip kemerini çıkardıktan sonra bekledi biraz. Kafasını karısına doğru çevirdi. Ağladığından tıkanan burnu yüzünden dudakları biraz açılmış hırıltılı nefesler alıyordu. Ses yapmamaya özen göstererek kemerini çıkardı karısının. Cama dayalı başını sol eliyle biraz kaldırarak kemeri yerine yolladı. Başını nazikçe koltuğa yaslarken karısı yüzünü buruşturarak gözünü açtı huysuzca.

Bir an da mavi gözlerle karşı karşıya kalınca hareket edemedi. Ayşem uyku mahmurluğu gözleriyle bakarken put kesildi. Genç kadın gözlerini kırpıştırarak kendine gelmeye çalışırken burnunun dibinde kocasını görünce kafasını refleks olarak geriye attı. Başı yumuşak koltuğa sertçe çarparken Fırat geri çekildi. Kahverengi gözlerinin üstüne kapaklarını indirip tekleyen nefesini düzenledi.

Kapıyı açıp dışarı çıkarken ''Uyandıysan içeri girelim.'' diye mırıldandı. Az önce olduğu hakkında ve neden öyle nefesinin teklediği hakkında en ufak bir fikri yoktu. Her gün gördüğü, aşina olduğu mavi gözlerdi. Niye nefesi kesilmişti?

Arabanın etrafından dolanırken karısı da yetişti kendisine. Yavaş adımlarla yanında ilerlerken başı yerdeydi. Rukiye evin kapısını açmış güler yüzlü çifti bekliyordu. Fırat adımlarını durdurup karısına döndüğünde genç kadın da aynısını yaptı.

"Aç mısın? Eğr istersen yemeğe inme, dinlen."

Adamın şefkatle bezenen kahverengi gözlerine ve ses tonuna dikkat kesildi Ayşem. Sağ elini omzuna koymuş başparmağıyla yavaş yavaş okşarken uykusu gelmişti kadının. Usulca kafasını salladı kocasına. Yemek yiyecek iştahı yoktu zaten.

KARADENİZ'İ GETİR DE GELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin