Karşılıklı çekilen silahlar Rize'nin sessiz dağlarında, gürültüye sebep oldu.
Bir tarafta Karadeniz gibi hırçın ve inatçı Kara ailesi, diğer tarafta ise Rıha gibi köklü ve yıkılmaz Güneri aşireti.
Bu iki aileyi karşı karşıya getiren ise Doğu'yu yü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneş ışıkları odayı aydınlatırken açtı gözlerini. Gerinerek kalktı yataktan. Boynunu sağa sola doğru kırdı uykusunu açmaya çalışırken. Gece doğru düzgün yatmadığı için boynu ağrıyordu. Atik bir hareketle yataktan kalkıp banyoya gitti işlerini halletmek için.
Takım elbisenin yakalarını düzeltti aynanın karşısında. Komodinin üstündeki eşyalarını cebine attı. Odadan çıkmak üzereyken dün gece karısıyla konuştukları düştü aklına. Bugün yeniden tanışacaklardı ve Fırat nedenini bilmediği bir şekilde heyecanlıydı. Yapacaklarını biri duysa dalga geçerdi muhtemelen. Hem de ağa olduğu da göz önüne alınırsa, komikti. Karısıyla yeniden tanışan koca!
Yüzündeki tebessümle aşağıya, kahvaltı sofrasına indi. Evdeki kadınlar henüz daha sofrayı yeni hazırlıyordu. Sohbet eden kardeşlerinin yanına gitti. Azad her zamanki gibi ağabeyine takılırken Fırat da gülerek eşlik etti onlara. 'Amca' diye koşarak kucağına atlayan yeğenini sevdi.
Berfin'in saçlarını okşarken gözü elinde tabakla odadan içeri giren karısına takıldı. Üstünde yeşil bir takım, başında siyah şal vardı. Karısı, Fırat'ı fark etmedi. Elindeki salatalık dolu tabağı masaya koyarken çaktırmadan bir tane alarak ağzına attı.
Odadan çıkarken kocasıyla göz göze gelince duraksadı kadın. Pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Kaşlarını 'n'oldu' dercesine kaldırdı Ayşem. Fırat, kucağındaki yeğenini indirdi aşağıya. Koltuktan kalkıp sırıtarak karısına yaklaştı.
"Boğazın da hiç boş durmuyor!" dedi gülmeye devam ederken. Ayşem kollarını göğsünde bağlayıp gözlerini devirdi. ''Beni bu kadar dikkatli incelediğini bilmiyordum.''
''Seni görmemek için kör olmak gerekir.'' dedi usulca. Ayşem'in gözleri Fırat'ın gözlerine kilitlenmişken Bedev Hanım'ın sofraya çağırması duyuldu.
Ayşem şimdi bu adamın lafından öneli bir şey çıkarmalı mıydı? Hayır yani imalı imalı bakıyordu birde!
Son kez gözlerine bakıp arkasına döndüğünde Fırat kolundan tutarak kulağına doğru eğildi. Sıcak mı olmuştu ne kışın ortasında? ''Dün gece konuştuklarımızı unutma. Tesadüfen karşılaştığımız ilk yerde yeniden tanışacağız.''
--------------------------
Fırat önündeki dosyayı kapatıp kahvesinden bir yudum aldı. Gözü duvardaki saate takıldı. 15.06.
Gülerek kalktı yerinden vakit gelmişti. Savcılığa gidecekti, işlerini halledecekti ve Ayşem'le yeniden tanışacaktı. Dün karısına tesadüfen karşılaşacağımız ilk an derken yarın savcılığa gitmeyi kafasında kurgulamıştı bile yoksa Ayşem'le bir yerde karşılaşmaları günler değil aylar bulurdu.
