‘’Ah, bu arada. Bu Ryan. Yeni öğrenci.’’
Bay William önündeki dosyalarla –sanırım dönem ödevleriydi- ilgilenirken Ryan sınıfa bir göz gezdirdi ve yanımın boş olduğunu görünce bu tarafa doğru yürümeye başladı. Göz ucuyla sınıfa baktığımda Melanie’nin öldürücü bakışlarına maruz kaldım. Bir insanın bu kadar kıskanç olması ne kadar normaldi? Yanıma oturan kişiyle bakışlarımı Melanie’den ona çevirdim.
‘’Merhaba.’’ diyip gülümseyince ben de ona aynı şekilde karşılık verecektim ki sınıf kapısının açılmasıyla bakışlarımı sınıfa yeni giren Harry’ye çevirdim. Harry, Bay William’dan geç kaldığı için özür dileyip bu tarafa doğru gelmeye başladı. Bakışları yerde olduğundan yanımın boş olmadığını bilmiyordu. Sıranın önünde durduğunda nihayet başını kaldırıp baktı. Yanımdaki Ryan’ı görünce kaşları çatıldı ve bakışlarını ona dikti.
‘’Sen de kimsin?’’ Ryan gayet rahat hareketlerle arkasına yaslandı.
‘’Ryan. Yeni öğrenci.’’
‘’İyi kalk şimdi yerimden.’’ Ryan kafasını olumsuz anlamda sallayınca Harry’nin gözleri kısıldı. Tam ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki Bay William’ın sesiyle söyleyecekleri havada kaldı.
‘’Bay Styles? Neden bir yere oturmuyorsunuz?’’
‘’Çünkü o benim yerime oturmuş.’’ Bay William gözlüklerini düzeltip önündeki dosyaya bir imza attı.
‘’Yer kavgalarını ilk okulda bıraktınız sanıyordum.’’
‘’Ama orası b-‘’
‘’Ön sıra boş. Oraya oturabilirsiniz.’’
Harry sinirle çantasını ön sırada oturan Melanie’nin yanına fırlattı ve ardından kendi oturdu. Son sınıf olduğumuzdan dersleri –çoğunlukla- bitirmiştik ve yoğun bir sınav haftası ve üniversiteye geçiş sınavları için hazırlanma içindeydik. Önüme geometri kitabımı çıkarıp trigonometri konusunun olduğu sayfayı açtım. İlk soruyu çözüp ikinci soruya geçmiştim ki önüme itilen kağıtla gözlerimi devirdim ve kağıdı açıp okudum.
‘’Bilerek yapıyorsun değil mi? –H’’
‘’Neyi? –B’’ yazıp kağıdı ona verdim. Neyi bilerek yapıyordum ki? Önüme itilen kağıtla bakışlarımı tekrar kağıda çevirdim.
‘’O bok kafalıyı bilerek yanına oturttun! –H’’
‘’Saçmaladığının farkında mısın? Sınıfta sadece iki boş yer vardı ve benim yanıma oturdu. Bu kadar garip olan ne? –B’’
‘’Benim de demek istediğim bu zaten. Neden senin yanına oturdu? Yanının dolu olduğunu söyleseydin Melanie’nin yanına oturacaktı. Sadece bunu neden söylemediğini merak ediyorum Bella. –H’’
‘’Bundan sana ne? İsteseydim söylerdim. Hem sizi de ayırmamış oldum. Buna sevinmen gerek. İşim var Harry. Beni rahatsız ediyorsun.’’ Yazarak kağıdı son kez Harry’ye uzattım ve testlere geri döndüm.
‘’Hep böyle yapıyorsun.’’ diye sessizce tıslayan Harry’yi önemsemeden diğer soruya geçtim. Ondan daha önemli sorunlarım vardı.
***
Üçüncü dersin bittiğini belirten zilin çalmasıyla Harry’nin telefonunun da çalması bir oldu. Önümde oturduğu için telefonunun ekranını kolaylıkla görebiliyordum. Arayan gizli numaraydı. Harry’nin dişlerini sıktığını görebiliyordum. Neden bu kadar gerilmişti ki? Genellikle biri sizi gizli numaradan arıyorsa büyük ihtimalle işletmek için arıyordur değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIFFERENT [DEVAM ETMEYECEK]
FanfictionKendi masumluğunda hayatını süren bir kız... Ve masumluğun karanlıkla kaplanmış hali bir erkek, bir katil. O kadar farklılar ki... Bir o kadar da aynı. "Ben bir bataklığım, sen ise dal parçası. Ve sadece üç yol var. Eğer o dal parçası beni bataklıkt...