Always You [LS]

Chapter 8 ~ Mum!

🎶The club isn't the best place to find a lover
So the bar is where I go🎶

~

Louis çalan telefonuyla sıkıcı gününe ara verdi. "Efendim en sevdiğim arkadaşım, canım liderim, Zayn kankimin kocasısı, nasılsın?" Liam yüksek sesli bir kahkaha atarken Louis koltuğuna biraz daha yayıldı. Tüm gün koltukta yayılmaktan başka bir iş yapmamıştı zaten. Hayatının en sıkıcı cumartesisini geçirmişti.

"O kadar mı sıkıldın be?" Liam gülmeye devam ederken Louis kafasını salladı. Görüntülü aradığı için Liam koltuğun üzerinde eriyor gibi görünen arkadaşını görebiliyordu. Zayn Liam'ın yanından zıplayıp kameranın önüne geçerek sırıtarak el salladığında Louis de gülümseyip elini salladı.

"Geliyorsun değil mi akşam?" Louis kafasını sallayıp Zayn'i daha da sevindirdi. Çocuk sevgilisiyle eğlenmek istiyordu, Harry ise bir hata yapıp geleceğini yakmamasını. Liam'a güveniyordu, açıkçası Zayn'e güvenmiyordu. Tanıyordu Betasını, aşık olma ihtimali düşük bir çocuktu Zayn. Ama Liam'ı seviyordu. Yine de zamana ihtiyaçları olduğunu düşünüyordu Harry.

"En sevdiğim kankim ne zaman beni almaya geleceksiniz?" Louis yerinde biraz daha az kayık oturacak şekilde dikleştiğinde kapı tıklatıldı. Louis telefona bir dakika işareti yaparak kapıya yürüyüp açtı. "Yine mi sen ama?! Zaten akşam katlanmak zorundayım sana ne diye evime geldin?" Harry gözlerini devirip cevap verecekken onun yerine telefondaki Liam kızdı.

"Seni almaya geldi salak! Bir bara tek yürümene izin vereceğimi mi sanıyordun?" Louis gözlerini devirip kapıyı tamamen açarak Harry'e içeriyi gösterdi. Alfa bir şey demeden geçerken Louis telefona yaklaşıp söylendi. "Ya niye o geliyor?! Haz etmiyorum çocuktan, kaç kere tartıştık! Sen de yanıma yaklaştırmıyordun düne kadar, ne oldu da beni almaya gönderiyorsun ya!?"

"Hâlâ seni duyabiliyorum Omega!" Harry ilk koltuğa otururken yüksek sesle söylendiğinde Louis avcunu alnına vurdu. Ne diye aynı evin içinde dedikodusunu yapıyorsa! "Uzatma ve Harry'e sorun çıkartma Louis. Dün seni o kadar korudu çocuk. O olmasa şuan o sikiklerden biri sana-" Liam sinirle sözünü kesip derin bir nefes aldığında Louis de kafasını eğdi.

Maçtan önce olanlar gibi bir şeyin tekrar olmaması için Harry çıkışta onunla beraber sahada beklemiş ve herkes çıkınca duş alıp üstünü değiştirmişti. Eğer Harry kaybettikleri için kin tutup Louis'yi yalnız bıraksa şuan bakir bir Omega olmayabilirdi. Tecavüze uğramış ve hatta ömrünün sonuna kadar pisliğin tekiyle bağlanmış olabilirdi. Maçta ona top bahanesiyle kendini sürtenler buna delildi.

"Hadi git üstünü değiştir. Bastırıcı kullanmayı da unutma. O bara sevgilimle ve arkadaşlarımla eğlenmeye gidiyorum. Harry ve beni katil etme." Louis gözlerini devirip ufak bir "Tamam." ile yanıtladı. Karşılıklı görüşürüzleşmelerden sonra da telefonu kapatıp Harry'nin oturduğu koltuğa ilerledi.

Kapıdan sonra direkt büyük salon başlıyordu. Sağ ileride mutfak, karşısında da lavabo ve minik bir oda vardı. Louis o odayı ıvır zıvır odası ve kutu kutu bastırıcı saklamak için kullanıyordu. Üst katta da yatak odası ve 3 geniş oda vardı. "Bir şey içer misin? Hazırlanmam uzun sürecek." Louis sorduğunda Harry alayla kaşlarını kaldırdı.

"Louis 'Harry denen Alfadan nefret ediyorum' Tomlinson bana bir şey içer miyim diye soruyor! Tanrım mucizelere inanıyorum artık!" Harry dalga geçerken Louis ona kolları bağlı bir şekilde gözlerini kısarak bakıyordu. Cidden ne zaman teşekkür edecek moda gelse Harry yine onu sinir ediyordu.

"Kurtboğan özlü kokteyl yapacaktım oysa ki. Neden öyle dedin?" Louis yapmacık bir biçimde dudaklarını büzdüğünde Harry kafasını iki yana sallayıp şöminenin yanındaki koltuğa bakakaldı. İkizlerinin arkasına saklandığı koltuk muydu o? Harry yavaşça ayağa kalkıp evi incelemeye başladığında Louis anlamayan gözlerle ona bakıyordu.