Always You [LS]

Chapter 11 ~ LOUIS STOP!

Bölüm notu: Yazar öldürmek haramdır
♡

Harry'nin içi o kadar sıkışıyordu ki en sevdiği derslerden birinde olmasına rağmen odaklanamıyordu. Nefes alamıyor gibi hissediyordu kelimenin tam anlamıyla. Kafasını geriye atıp gözlerini kapattı. "Louis eminsin değil mi?" Gözlerini kırpıştırarak açıp odaklandı. Normalde bu kadar uzakta olan sesleri böyle net duyamazdı. "Eminim Aiden. Sadece bana sen istiyor musun onu söyle."

Ormana doğru ilerleyen adımları ve konuşmaları dinliyordu Harry odaklanmış bir şekilde. "Kardeşim mühürleniyor bugün demek!" Nick'in neşeli sesini duyduğunda gürültüyle sırasından kalkıp sınıfı terk etti. Koşabildiği kadar hızlı koşuyor, merdivenleri atlaya atlaya iniyordu. "İkizim olsan da burada olman gerektiğine emin misin Nicks? Bu özel bir an." Aiden'ın sorusuna Harry seslice "SİKEYİM!" diyip adımlarını hızlandırdı.

Harry neden Louis'yi rüyasında görüp durduğunu önceki gün öğrenmişti. Aslında eski bir inanıştı ama ikna ediciydi. En azından Harry inanmak istemişti. Dün Louis'nin evinden çıktıktan sonra tüm gün araştırma yapmıştı. Ve Louis'nin başkasıyla olmasına asla izin veremezdi.

"Ah hadi ama! Sen mühürlenince ikimizin de gücü artacak! Burada olmak en çok benim hakkım!" Harry söylenerek ona zaman kazandıran Nick piçine bir ara teşekkür edecekti. Sonunda okuldan çıkabildiğinde ormana, seslerin geldiği yöne koşmaya başladı. "Hazır mısın?" Louis titreyen bedenini hiçe sayıp kafasını sallamıştı. Aiden gülümseyip onun çenesini tutarak yüzünü kaldırdı.

"Güzelim sakin ol. Şimdi sadece işin küçük kısmı gerçekleşecek. Bu kadar heyecanlanmana gerek yok." Louis gergince gülümsedi kendisine bakan müstakbel Alfasına. Onunla mühürlenmek istediğini söylemişti. Ve şuan heyecandan midesi kasılıyordu. Ve gözle görülebilecek bir şekilde titriyordu.

"Louis dur!" Harry bağırarak hızlı adımlarını onlara yönelttiğinde Louis Aiden'ın elini tutup arkasına saklandı. Bedeni daha fazla titremeye başlamıştı. Nick onlara yaklaşmaması için Harry'nin koluna asılınca Harry kolunu kurtarmaya çalışsa da başarılı olamamıştı. "Louis saçmaladığının farkında mısın!? Tanrı aşkına 1 haftadır tanışıyorsunuz!"

Louis cevap vermek yerine Aiden'ın arkasına daha da sindi. "Seni ilgilendirmez Styles. Kendi işine bak ve benimkine burnunu sokma." Harry'nin gözleri altın sarısına dönmeye başlarken sıcak nefesi de görülebilir hâle gelmişti. "Senin işim dediğin sürüye yeni katılan Omegayla ilk haftadan mühürlenmek mi? Aiden biraz mantıklı düşün!" Aiden omuz silkip Louis'ye döndü.

"Güzel ve zeki bir Omegadan başka ne isteyebilirim Styles? Yeni olması umrumda değil. Onu seviyorum." Harry Alfa sesiyle "Yalanını sikeyim!" diye bağırdığında okuldaki Betaları bile onu duymuştu. Aiden ona her zaman kazanamayacağını göstermek istiyordu. Louis her açıdan iyi gelecekti ona. Herkesin istediği Omegaya o sahip olacaktı. Herkes ona imrenecek ve Louis onun gücünü arttıracaktı. Bu bir kazan ya da kazan durumuydu.

"Ne yalanı Styles? Sen körsün diye herkesin de aynı olmasını mı bekliyorsun? O mükemmel ve ben bunu görmezden gelmeyeceğim." Harry hırlamaya devam ederken hamle yapacağı sırada Nick arkasına geçip iki kolunu birden tüm gücüyle kavradı. "Kardeşimin en özel anını mahvetmene izin vereceğimi mi sandın?" İkisi de kendisine karşı ve sinirli oldukları için Harry Nick'ten kurtulamıyordu.

"Louis lütfen beni dinle." Louis kafasını yerden kaldırmadı. Dinleyecek hiçbir şeyi yoktu. Güçlü bir Alfayla mühürlenecek ve rahat edecekti. Harry ile uğraşmayacak ve Harry de onunla uğraşmayacaktı. "OMEGA BENİ DİNLE!" Harry Alfa sesiyle haykırdığında Louis yavaşça kafasını kaldırdı. "Özür dilerim. Lütfen yapma bunu. Unutabilirim her şeyi sadece bunu yapma!" Harry Louis'nin bunu onunla öpüştüğü için yaptığını sanıyordu.