Always You [LS]

Chapter 26 ~ Hot Bath

Fluff:)

"Yapma..." Louis Harry'nin tişörtünü avcunda buruştururken fısıltıyla yalvardı. "D-dokunma b-bana..." Kekeleyerek mırıldandığında, Alfa gözlerini kırpıştırarak kendisini uyandıran şeyi algılamaya çalışıyordu. "Dokunma..." Omega sırılsıklam terlemişti, Alfanın tişörtünü parmakları arasında sıkıp buruşturuyordu, kaşları çatılmış ve yüzü buruşmuştu.

Ağlar gibi bir mırıltıyla anlaşılmayan şeyler sayıklıyordu. "Louis." Harry saçlarını okşayıp uykusunu bölmeye çalıştı. Omega tişörtünü daha da sıkmaya başlamıştı. İsteksiz mırıltılar çıkarıp parmakları arasındaki tişörtü buruşturuyordu. "Hayır..." bu sefer yüksek sesle sızlanmıştı. Harry onun yanağına boştaki elini koyduğunda uzun süredir kâbus görüyor olduğunu fark etmişti, yanağı sıcacık ve terden ıslaktı.

"Hayatım, uyan." Biraz sarstığında Louis kaşlarını iyice çatmıştı. "Uzak dur benden!" O ağlar bir tonda sesini yükseltince Harry onu kolları arasından biraz uzaklaştırmaya çalışmış ama başaramamıştı. Omeganın yanağını biraz daha sarsınca onun çığlıklar atarak kendisini itmeye başlamasına ve uyanmasına sebep olmuştu. Louis onu itmeye çalışırken Harry onun ellerini tutmaya çalışıyordu. "Louis, benim!"

Louis duyduğu sesle içinde bulunduğu dehşet halinden çıkıp ittirmeyi kesmiş, ellerini Harry'nin yakalamasına izin vermişti. Gözlerinden yaşlar süzülürken derin nefesler alıp Harry'i ve olduğu yeri algılamaya çalışıyordu. Bacaklarını kendisine çekmiş kambur bir şekilde oturuyordu. Kapı açılınca aynı korkuyla gözlerini oraya çevirmişti ki endişeyle içeri giren annesini görüp nefesini verdi. Alfa onun bileklerini serbest bırakıp gece lambasını yaktı.

"Neler oluyor?" Jay endişe ve şaşkınlık karışık bakışlarını ikisinde gezdirirken Harry'nin ilgilendiği tek şey Louis'ydi. O ağlamasını kesmeye ve soluklanmaya çalışırken Harry elini sırtına koymuş nazikçe okşuyordu. Annesine dönüp "İzninizle." dedikten sonra Omegayı belinden tutup itiraz etme şansı olmadan kucağına çekmişti. Yüzü annesine dönük olacak şekilde kucağına yan oturtup kafasını göğsüne yaslamıştı.

Kendisi de sırtını yatak başlığına yaslayıp Omegayı kollarıyla güzelce sarmaladı. Gözleriyle Betaya bacağının yanını gösterip kadının yatağa oturmasını istediğinde Jay yatağın kenarına oturup oğlunun saçlarını okşamaya başlamıştı. Harry bir koluyla onun sırtını destekliyordu, diğer eliyse Louis'nin göğsündeki eliyle birleşmişti.

"Kâbusların geri mi döndü bir tanem?" Louis acıyla gülümseyip kanlanmış gözlerini açıp annesine baktı. "Hiç gitmediler ki..." Alfa parmaklarını birbirlerine geçirmelerinden istifade ederek baş parmağıyla elini okşuyordu. "Ne gördün Lou?" Omega sessiz kalıp gözlerini Harry'ninkilere dikti. Alfa anladığını belirtmek için kafasını sallayıp Omeganın buruşmuş kaşlarının ortasına dudaklarını bastırdı.

Harry'nin öpücüğüyle biraz kendisine gelse de kâbuslarının etkisi onu tüm gün ele geçirirdi normalde. "Anlatmamasına alınma. Bize de anlatmıyor nedenini." Johannah Harry'e nazik bir ses tonuyla açıklayınca Louis tekrar hıçkırıp ağlamaya başlamıştı. Annesine nedenini anlatamıyordu, asla anlatabileceğini de sanmıyordu. Alfa onun kolunu okşamaya başlarken alnını uzunca öptü. "Alınmıyorum efendim."

"Louis, geçti bak. Annen yanında, güvendesin. Önemi var mı bilmiyorum ama ben de yanındayım." Louis burnunu çekip parmakları arasındaki parmakları biraz sıktı. Harry bir anlık gülümseyip onun şakağına bir öpücük bıraktı. "Zahmet ettirmek istemezdim ama bir bardak su getirebilir misiniz?" Alfa nazikçe rica ettiğinde Beta kafasını sallayarak odadan çıkıp aşağı inmişti.