Always You [LS]

Chapter 9 ~ You Smell Like Home

⚠️Alkol ve fluff öğeler içerir uyarısı(?)
Pek fluff da olmayabilir emin olamadım

"ŞU KISA MERDİVENLERİN SONUNDAKİ LOCA TİPİ YER BİZİM." Liam eliyle ilerideki yuvarlak masayı gösterirken sesini duyurabilmek için bağırmıştı. Louis restorantta tek başına yarım şişe şarap içmiş olsa da bünyesi alkolden neredeyse tamamen kurtulmuştu.

"SİZ GEÇİN BEN BİR ŞEYLER ALIP GELİYORUM." Louis bağırıp içeceklerin olduğu kısma ilerlerken diğerleri kafasını sallayıp Liam'ın ayırttığı yere yönelmişlerdi. Harry her zamanki gibi gözlerini Louis'den ayırmıyordu, diğerlerine fark ettirmeden.

"Selam!" Barın arkasındaki sarışın çocuk Louis'ye neşeyle selam verirken Louis taburelerden birine oturdu. "Ne verebilirim sana tatlı şey?" Çocuk göz kırptığında Louis de hafifçe gülüp yüksek sesle yanıtladı. "Bana bir tepside hafiften ağıra bir şeyler dizersen çok hoş olur. 5 shot kesin olacak onlar dışındakiler senin seçimin!" O da çocuğa göz kırpıp döner bar sandalyesinde dönerek mekanı incelemeye başladı.

Tavandan sarkan devasa disko topuna gözlerini devirmeden edemedi. Çok abartı duruyordu. Her yer rengârenk hareketli ışıklarla çevriliydi. Onlar dışında hiçbir ışık yoktu. Gözleriyle iki yandaki lavaboları da bulmuştu, ihtiyacı olabilirdi kusmak için. Gayet hareketli müzikler çalıyorlardı. Pistte dans eden ve birbirini yiyen onlarca kişi vardı.

"İstediklerin hazır güzellik!" Louis duyduğu neşeli sesle arkasına döndü. "Buranın düzenini çok bilmiyorum. İçecekleri sana mı ödüyorum?" Çocuk gülerek başını iki yana salladı. "Giriş yapmak için ödediğiniz ücrete dahil içkiler. Ama sen ben yine de ödemek isterim dersen?" Louis rahatsız bir şekilde gülümsemeye çalışıp üstünde yirmiye yakın bardak olan tepsiyi alıp oturduğu döner tabureden kalktı.

Kısa geniş merdivenleri çıkarken merdivene oturmuş öpüşen bir çift gördü. Tanrı aşkına sabredecek iradeleri yok muydu bunların? Herkesin ortasında özel hayatlarını yaşamalarını da geçmişti, merdivendeydiler!

"Selam minik sürüm ve uyuz Alfa." Tepsiyi bırakırken yüksek sesle söyleyip kendini Harry'nin yanına attı. Yuvarlak masanın çevresindeki koltukta ona orası ayrılmıştı. "Beni de mi minik süründen sayıyorsun?" Zayn gülümseyip bira bardaklarından birini alırken Louis de ışıklardan emin olamasa da sarı duran kokteyli aldı. "Payno'mun sevgilisisin. Tabii ki minik sürümdensin!"

Harry gözlerini devirip normal boydaki bardaklardan birini kafaya dikti. Louis yine onu dışlıyordu. Ama o içtiği neydi öyle? Gözlerini kırpıştırarak açıp elindeki boş bardağa baktı. Louis pipetle yudumlamakta olduğu kokteyli masaya bırakıp bir şey hatırlamış gibi tepsiye uzandı. "Aynı anda!" Herkese shot bardaklarını dağıtıp üçten geriye saydı. Hepsi dediği gibi aynı anda içip minik bardakları tekrar tepsiye bırakmışlardı.

Louis kokteyline devam ederken Harry onun dudaklarını izliyordu. Mükemmel ince dudaklar, pipetin çevresinde kıvrılıp emiyorlardı. Harry'nin ne hayal ettiğini tahmin etmek zor değildi. Kendisine tokat atıp başka bir bardak aldı. Böyle düşünmesi hiç uygun değildi. Mantıklı şeyler de düşünmüyordu zaten. Mavi görünen bir kokteyli alıp içinden pipeti çıkarttı.

"Lee dans edelim mi?" Zayn Liam'ı kolundan çekiştirerek sorunca Liam kaşlarını çattı. "Sen dans etmekten nefret etmiyor muydun?" Zayn omuz silkip ayağa kalktı. "Yanımda sen varsın." Liam gülümseyip ayağa kalkınca Zayn sıkıca sevgilisinin elini tuttu. İkisi beraber dans pistine inerken Harry kahkaha attı. Niall ve Louis ona dönünce gülüşünü kesip açıkladı. "Bunlar hâlâ sarılmadan ileri geçemedi değil mi?"

"Büyük ihtimalle uzun bir süre de geçmezler. Birbirlerini seviyorlar ve ilişkilerinde ön planda olan şey seks olmak zorunda değil." Louis ona kaşlarını çatarak cevap verip içeceğine döndü. Harry de ona dönmüştü ve Louis hâlâ çok çekici geliyordu. Belki biraz daha alkol yardım ederdi? En azından bilincini kaybedeceği için ahlaksız düşüncelere girmezdi. Değil mi?