Chapter 34 ~ Proposal & Shit

2.3K 164 633
                                    

"Niall, hayır." Beta, Alfanın iki yana açtığı kollarını atlatmaya ve yatak odasında ilerlemeye çalışıyordu. "Ya Liam, bir fotoğrafçık! Hem kızmıyor onlar bana! Baksana nasıl şirin uyuyorlar!" Niall ağlamaklı bir şekilde sızlanınca Liam sabır dileyip gözlerini devirdi. "Evet Ni, uyuyorlar. Rahat bıraksana çocukların özel hayatını!"

Harry uykusunu açan iki salağa kaşlarını çatarak bakarken Niall onun uyandığını fark edip elindeki telefonu ışık hızında arka cebine sokmuş ve mümkün olduğunca masumca sırıtarak el sallamıştı. "Ne yapıyorsunuz burada acaba?" Alfa Harry'nin yeni uyanmış olmanın getirdiği sert ve pürüzlü sesiyle sormasıyla Beta "Hiiç." demiş ve odadan kaçmıştı.

"Shipper Niall beni çok yoruyor." Liam iç çekerek konuştuğunda Harry de gözlerini devirerek geri yatağa yatıp kafasını salladı. "Beni de... Louis uyanmadan çık sen de, geriliyor insanlar bizi birlikte görünce." Liam kafasını sallayıp odadan çıkmış ve kapıyı da arkasından çekmişti. Niall yüzünden insanların yatak odasına daldığına inanamıyordu!

Harry iç geçirip kolları arasındaki Omeganın yüzünü okşadı olabilecek en yumuşak şekilde. Louis'nin yüzünü izleyip severken tüm sabah huysuzluğu yavaşça uçup gitmişti. Yüzüne her zamanki hayran gülümseme otururken parmak uçlarıyla karmakarışık olmuş saçları seviyordu. Louis uykusunun açıldığını belirten derin bir nefes alırken yüzünde ve saçlarında hissettiği yumuşak dokunuşlarla gözlerini bile açamadan gülümsemeye başlamıştı.

"Günaydın Harry." Louis pürüzlü sesiyle mırıldandığında Harry daha geniş bir gülümsemeyle onun şakağını öptü. "Günaydın Güneşim." Louis kalbinin yine birkaç atışını atladığını hissederken yüzünü yastığa gömmüştü. Uyanır uyanmaz yanakları ve midesi yanıyordu. Alfa hafifçe gülüp onun saçlarını öptükten sonra yataktan kalkmış, üstünü giyinmeye başlamıştı.

Louis yüzünü yastıktan kaldırıp onu izlemeye başladığında gülüşü hafifçe düşmüştü. Bir haftadır aralarında böyle bir soğukluk vardı. Yani Harry her gün onunla ilgilenip yemek yapmış, kremlerini sürmüş ve mükemmel bir eş olup Omegasına bakmıştı. Ama Louis o gözle görünemeyen soğukluğu seziyordu. Harry'le yatakta tembellik yapmayı özlemişti.

Alfa arkasını dönüp onun somurtan yüzüyle karşılaşınca afallamıştı. "Noldu Lou?" Louis hiç anlamında omuzlarını silkip yatakta doğrularak kollarını ona uzattı. "Günaydın öpücüğü ve kucaklaşması istiyorum." Alfa ufak bir kıkırtıyla ona sarılıp alnını koklayarak öptü. Omegasının sesini birkaç gündür pürüzlü de olsa duyabiliyordu, ondan önceki birkaç günde sesini bile özlemişti.

Harry gülümseyip burnunu sıktıktan sonra odadan çıkarken Louis yine somurttu. Yine öpmemişti. Hastaneye kalktığı geceden beri öpmemişti. Kendisiyle mükemmel ilgileniyor ve bakıyordu. Ama katiyen dudaklarını öpmüyordu, yüzündeyse öpmedik bir santim bırakmamıştı. Hem çok mesafeli hem de oldukça yakın davranıyordu. Louis'nin onu tokatlayıp sonra dudaklarına yapışası geliyordu.

Oflayarak üstündeki yorganı atıp ayağa kalktı. Siyah pantolonlarından birini üzerine geçirdikten sonra krem rengi boğazlı bir yün kazak giyip saçlarını düzeltip parfümünü de sıktıktan sonra odadan çıkmaya hazırdı. Yatak odasından çıkarken banyonun kapısının kapalı olduğunu görünce neredeyse koşar adım mutfağa inmişti.

Herkes hep bir ağızdan günaydın dedikten sonra Louis de üçlüyü selamlayıp masaya oturdu. "Hadi siz ikiniz de kahvaltınızı edin de çıkalım artık." Zayn yine imalı bir gülümsemeyle söyleyince Louis istemsizce gülüp önündeki meyve suyundan bir yudum aldı ve kapıyı kontrol etti.

"Çocuklar Harry'nin nesi var? Sorduğumu belli etmeyin ama bir garip davranıyor. Yani ne bileyim, soğuk gibi. Ama değil gibi de, delireceğim. Yine kalbini kıracak bir şey mi yaptım istemeden?" Zayn'in imalı gülüşü bir sırıtışa dönerken Louis'nin fincanına Yorkshire çayı dolduruyordu. "Alfanı mı merak ettin sen?" Liam tek kaşını kaldırıp boğazını temizleyince Zayn omuz silkip sırıtmaya devam etti.

Always You [LS]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin