4.Bölüm 🐝

12.8K 849 28
                                    

Konakta düğün telaşı yaşanırken ,Narin neler yaşayacağını neye sebep olacağını bilmediği Hazar konağına gelinliksiz duvaksız üzerinde sadece bir elbise iki valiz ile geldi.
Hatice merdivenlerin başında kızı karşılayan tek ailesine  bakarken gözleri doldu ne yapacağını bilmez bir şekilde karşısındaki manzarayı uzun uzun izledi.

Kadın kabul etmese de içten içe eve gelen bu kızın güzelliğinin ve masum yüzünün kocasını etkileceğini en derinden hissetti ve bu ihtimalden deli gibi korktu.

Kızın kolunu görünce içi sızlayan kadın kendisininde ne yapacağını  ona acıyan olur mu diye düşünmeye başladı.
Belki Narin de masumdu çaresizdi ama Hatice kimsesizdi .
Aralarındaki en büyük fark belki de buydu . Kadın tek ailesinin bir yabancıya doğru gidişini izlemek istemiyordu . Aycan'ın ,Narin'in koluna girip konuşması ilgilenmesi bile yüreğini yakarken kocasını o kızın yanında görünce ne yapacağını düşünüp başını merdivenin pervazına çaresizlikle yasladı .
Aycan koluna girip odasına birlikte çıkmayı teklif ettiği Narin'e kıyamazken ,Hatice için ise yanıyordu .
Yanında yürüyen kızın yüzü bakışı öyle güzeldi ki üzerine birde masum bir ifadesi vardı .
O da kızın yüzüne bir baktığında abisi ile ne kadar yakışacaklarını düşünmüş bu yüzden kendini bir an çok kötü hissetmişti.
Narin odasına girince merdivenlerin önünde oturan Hatice'nin yanına doğru yürümeye başladı.
Onu anlamak, onun yerinde olmayı düşünmek bile zorken kadını nasıl teselli edeceğini dahi bilemedi.
Sadece yanına gidip diz çöküp ağlayan kadına sımsıkı sarıldı.
Hatice ,bu konakta Ali'den sonra sevdiği Aycan'ın kollarında huzur bularak ağladı ,gözyaşlarını çaresizliğine adete  kurban etti.
Derin bir iç çekip başını Aycan'ın yüzüne kaldırıp yalvarır gibi sordu.
"Ben şimdi ne yapacağım Aycan ? Ali bu kızı sevmese bile şefkat duyacak kızın kolu .. Sonra gencecik güzel kız ben onunla yarışamam ki ! O Ali'me erkek evlat verirse ben bu eve sığamam Aycan . " diye feryat figan ağlayan kadına hiç bir şey söylemeden sarıldı onunla birlikte o da ağladı.
Aradan biraz vakit geçince genç kız sakinleşen Hatice'nin gözyaşlarını kuruladı.
"Hadi ablam Elif okuldan gelir şimdi seni böyle görmesin . Sen güçlü kadınsın Hatice abla toparlanman lazım ." Deyince kadın acı bir şekilde gülümsedi.
"Ben artık toparlanamam ama darmadağın da olsa yaşarım . Bundan sonrası benim için zor Aycan .
Kız çok güzel çok . Ben onunla yarışacak kadar güçlü değilim yorgunum ." 
"Sen benim tanıdığım en güçlü kadınsın . Sakın kendini küçümseme abla . Bak bunu söylemek bana düşmez abimin eşisin  ama bir gün bir gün kendi hayatını yaşamak , yeniden başlamak istersen ben sana yürüyeceğin yol bile olurum. Yeter ki Aycan bana yardım et dayanamıyorum de ." 
İki kadın daha fazla konuşmadan oturdukları yerden kalktı .
Hatice odasına giderken Aycan İstanbul'a gitmek için odasına hızla girdi.
Bu evde ,acı çeken iki kadın arasında nefes alamadığını hiç bir zamanda alamayacağını hissetti.
Kime yardım edeceğini kimin yanında durması gerektiğini bilemeyen kız biraz uzaklaşmanın iyi geleceğini düşündü.
Elbet dönecekti Hatice'yi kendi karanlığına ,Narin'i yanlızlığa bırakmak ,terketmek istemiyordu.
Tek istediği biraz gücünü toplayıp geri dönmekti.
Kafasında bu düşüncelerle valizini toplayan kız Berfin ve Ahmet'in düğününün akşamında İstanbul'a gidecekti kararını vermişti.

Abisi ve annesi de zaten onun bu karışıklıkta kalıp taraf olmasını istemeyecekleri için gitmesine ses çıkarmazlar hatta bu duruma memnun bile olurlardı.

Ertesi gün Berfin'i almaya gelen davul zurna sesi ile bütün konak inlerken Aycan'a göre Berfin ne kadar kardeşi de olsa sanki bu düğün Hatice ve Narin'in cenazesinin üzerinde yapılıyor gibi hissediyordu.
Kız kardeşinin düğününe hazırlanmak bile istemedi .
İki kadının gözyaşları üzerine kurulan bu evlilik içinde korkuyordu.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin