Bir Uzun Yoldan Geldim

66.Bölüm

Selamlar,
Uzun  bir aradan sonra geldim.
Gelmek kolay olmadı inanın  .
Eski günleri, yazmayı çok özledim
Umarım hala buradasınızdır ve sizde beni ve kurgularımı özlenmişizdir.

İyi okumalar ..

O gece Hazal ve Bilal için uzun bir gece oldu . Genç adam ne yapması gerektiğini düşünürken Hazal'ın ise gözüne  bir türlü uyku girmedi .
Yastığının içinde iğne varmış gibi bir sağ bir sola dönerek uyumaya çalıştı fakat bir türlü gözünü kapatamadı.
Yatakta kendi çıkardığı seslerden  daha doğrusu Bilal'den gelecek bir adım sesini dahi duyamadığı her an her dakika daha çok sinirlendi.

Oysa adamın odaya peşinden gelmesini onunla adam akıllı konuşmasını hatta ısrar etmesini bekliyordu.
Kafası her daim karışık olsa bile kalbi artık netti .
Bilal'in de yüreği net olsaydı Hazal bir an bile düşünmez kafasına batan yastıkla sonsuza dek vedalaşıp sevdiğine çıplak ayaklarla  koşardı.

Biliyordu işte .

Sevdayı , aşkı yeni tanıyan yüreği ne kadar koşarsa koşsun yanı başındaki yaralı kalbe dokunamazdı.

Bilal , ona kapılarını açmadan , kalbindeki sırrı paylaşmadan, Hazal tenini paylaşamazdı.
Hayali anne olmak olsa bile yapamazdı.
Hem hangi çocuk anne ve babasının mutsuz olmasını, eksik bir ailenin yarım parçası olarak dünyaya gelmek isterdi.

Hazal, farkına varmadan büyüyordu.
Tıpkı kalbinde büyüttüğü aşkı sevdası gibi..

Başlangıçta evlilikleri yanlış anlamalar ve çocuk için olsa da şimdi yüreğinde büyüyen sevdası vardı.

Sevmeyi sevilmeyi bilmeyen saf kızın gönlünde, bir bahçe vardı çiçek açmak için bir tebessüm bekleyen , küçük bir umut dilenen..

Her geçen  dakika Hazal'ın sabrından alıp götürdü.
Adamın  bir türlü odaya gelmemesi ile içindeki umut ışığı azalırken,aklının bir kenarına ittiği keskin düşünceler yavaş yavaş gizlediği yerden çıkmaya , Hazal'ın karışmış aklını ve kalbini çıkmaza sürüklemeye başladı.

Oysa sadece mutlu olmak , içinden geldiği gibi sevmek ve en çok da sevilmek istiyordu.

Bilal'e sarılırken,dokunurken gerçek bir eş ,bir aşık olarak karşılık görmek istiyordu.

Hayatı boyunca birilerinin sevgi ve şefkatine muhtaç , o saf kız olmaktan bıkmıştı.
Bir adamın aşkından deli olduğu, onsuz nefes alamadığı kadın olmak bu kadar imkansız mıydı?

Neden bir adım atıp Bilal'in elini tutamadığını o da bilmiyor düşünse de  bir türlü içindeki huzursuzluğun sebebini tam olarak bulamıyordu ama razı olmak yoktu artık bunu biliyordu.

Hatice ve Levent , Aycan ve Mirza'nın arasındaki bağı gördükten sonra daha aşağısı Hazal'ı kurtarmazdı.
Onun nesi eksikti ki, dili pabuç , her adımı bela Aycan'dan !

Önünde çocuk yapmak , anne olmak için bir engel kalmamışken daha fazlasını isteyerek hata yapıp yapmadığından  emin olamasa da bir karar vermişti.

Her şey kafasında bir dağ gibi yer ediniyor , Hazal neyi düşünmesi gerektiğini bilmiyordu.

En sonunda düşünmeyi bırakıp yatakta dönerek tavana uzun uzun baktı sanki orada onu dinleyen , akıl verecek birileri varmış gibi sesli bir şekilde anlatmaya başladı .

"Ben de düşünüyorum tamam mı gerizekalı değilim ki ! Bu adam neden benim elimi tutmak istiyor ? Hayırdır yani !
Hem daha düne kadar yüzüme bakmayıp azar çekiyordu ?
Azmış olamaz , kaç senedir yanında dişi sinek gören olmadığı için ben şey olduğuna inanmıştım. Ayrıca ne gecelikler ile yatağa girdim. Saçma sapan durumlar yaratıp şap şap öptüm. Azmış olamaz ama aşktan da değil işte ..
Zaten o kim, ben kim !