(5)bölüm

2.9K 69 3
                                    

Bana bir ön yargı verin, dünyayı yerinden oynadayım....

(Gabriel Garcia Marquez)

Azra'dan

Alt dudağımı dişleyip duruyordum endişeliydim. bugün derslere kendimi bir türlü veremiyorum. Zaman geçmek bilmiyor, çok endişeliyim, Enes  dayımın dükkanına gidecekti. Dayım zaten ona hiç iyi bir gözle bakmıyor. Daha fazla dayanamadım. Hoca tahtada bişeyler anlatıyordu ama hangi derste olduğumu bile ayırt edemiyorum. Derin nefes aldım. Çantamı elime alıp,sınıftan çıktım. hocanın sesi kulağımda çok uzak bir yerdeymiş gibi uğultulu geliyordu. Enes 'i yalnız bırakamazdım. Dayımın onu sevmediğini bildiğim halde sırf Emir'in yanında olmak ve benim için çabaladığı biliyordum. Okul bahçesinden çıktım, seri hareketlerle yürümeye başladım. Dayımın tekstil dükkanına gittiyordum. Aslında beni görünce ne diyecektim yada ne  tepki verecekleri umrumda değildi. İlk defa okuldan erken çıkmıştım, hemde ders sırasında. Ama Emir bugün onu yeterince üzdü. Sabahki bakışlarından ne kadar üzüldüğü belli oluyordu. Bide bana belli etmemeye çalışıyordu. Bu benim canımı daha çok acıtıyordu. O yüzden bugün ne olacaksa bende onun yanında olacaktım. Sokaklardan o kadar hızlı gidiyordum ki nefes nefese kalmıştım. Dayım gibi bende ilk önce Enes'e önyargıyla bakıyordum. Onunla sevgili olmadan önce ondan çekinip korktuğumu bile söyleye bilirim.

Onu mahalleden tanıyordum. Ama sadece sima olarak, birde o zamanlarda barda çalıştığı için herkes kendini ve çocuklarını ondan uzak tutmaya çalışırlardı. Zaten onunda pek umursadığı yoktu bu durumu. Annesiyle birlikte tek başına yaşıyordu. Babası inşaat işçisiymiş, çalıştıkları inşaat çökünce altında kalıp vefat etmiş. 8 yaşında annesiyle bir başına kalmış. Tabi ben bunları onun okulda beni göz takibine aldığını anlayıp, Emir'den öğrenmiştim. Ne zaman bir yere baksam onunla göz göze geliyordum bu bir yandan hoşuma gitsede, öte yandan beni çok korkutuyorduda. Okuldaki herkes onun serserilik yaptığını kötü bir çocuk olduğunu anlatıp dururlardı. Aslında okulda hep sakin ve neşeliydi, okuldaki tek arkadaşı Emir'di. Enes sayesinde Emir 'in dersleride hep iyi olurdu. Ama zaten bizim için Emir hep asi çocuk olduğu için bu çok fazla ilgi çekmiyordu bu durum. Enes' in okuldaki son senesiydi, ben o zaman lise 3 teydim. Kantinde oturmuş tostumu yiyiyordum. Yanıma gelip benimle konuşmak isteğini söyledi, lokmam ağzımda kaldı yutkunamıyordum. O tepemde durmuş bakınca gözlerimi eyip meyve suyu yardımıyla ağzımdaki lokmayı yuttum. Kekeleyerek

"ne ne...... konuşacaksın ki benimle ?"

dedikten sonra korkudan mı,  yoksa heyecandan mı kurumuş dudaklarımı dilimle ıslatıp derin bir nefes aldım. Sadece saniyeler içinde olan bu olay benim için sanki saatler sürmüş gibiydi. Gözlerimin içine bakıp içten gülümsedi.

" Tamam o zaman okulun arkasında seni bekliyorum, seninle ne konuşacağımı orda öğrenirsin"

Dedi ve  arkasını dönüp gitti. Ayağa kalkıp kalkmamak arasında kalsamda biliyordum, benimle konuşmadan beni rahat bırakmayacaktı. Bende hemen ne konuşacaksa konuşsun bir daha bu durumu yaşamıyım diye hızla okulun arkasına gittim. Beni orda okulun duvarına oturmuş bir şekilde bekliyordu. Tenefüsdeydik ama burda bizden başka kimse yoktu, sanırım bunu bildiği için beni buraya çağırmıştı. Beni görünce oturduğu yerden kalkıp önüme geldi. Kalbim deli gibi atıyordu ona baktığımda oda hiç rahat değil sürekli parmaklarıyla oynuyordu. Bana bir adım daha yaklaşıp konuşmaya başladı.

"sanırım sana olan duygularımın farkındasındır.. çünkü ben sana ne zaman baksam beni yakalıyorsun."

Dedi bunu bu kadar rahat söylemesi beni şaşırmıştı. Ve  ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Aslında ben onunla konuşmaya gelmemiştim. Biran önce söyleyeceklerini dinleyip bir daha bu durumu yaşamamak için gelmiştim. Sanırım birşey diyemiyeceğimi anladı ve konuşmaya devam etti.

BEYNA (Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin