(11)bölüm

1.4K 45 7
                                    

"Ve Senin yanında öylesine huzurlu
Öylesine huzursuz,
Öylesine baskı altında ve öylesine Özgürüm ki...
                                     (Franz Kafka)

Azra'dan

Bütün gün içimi saran bu kasvetli hava başımı gökkuşağımın göğsüne koyunca son buldu. Onun içime işlenen kokusu elini belimde hissedince titreyen nefesim hızlı atan kalbim içimdeki sıkıntı yerini onun varlığının getirdiği huzura bıraktı.

Birlikte ilk dansımızı ediyorduk hemde bugüne kadar sakladığımız herkesin önünde birbirimize sarılmış dans ediyorduk. Enes'in kulağıma fısıldadığı şarkı sözleri ve kulağıma okşayan sıcak nefesi beni bu kalabalıktan soyutluyordu. Tek umrumda olan şuanda  onun varlığını hissetmekti. Başımı göğsünde yavaşça kaldırdım gözlerim ışıldayan gözlerine değdi bal sarısı gözleri beni görünce ışıltıyordu. Hafifçe gülümsedi belimdeki elini daha sıklaşdırdı. Başını hafifçe eğip gözlerime baktı.

"eğer tetirginsen dans etmeyebilir...... otururuz." sesi söylediğinin aksini söyleyen bir tonda çıktı. Elimdeki elini daha çok sıktım. Dudaklarımı birleştirdim.

"eeeee Bi düşünelim" yavaş yavaş dans pistinden uzaklaşıyorduk hafifçe kıkırdadım. "bunu belimi daha sıkı tutarken mi soruyorsun? "

Alayla gülümsedi "vücudum kalbimin sesiyle hareket ediyorsa ne yapabilirim?"

söylediği kalbimin teklemesine sebep olurken o gözlerini gözlerimden bir sanineye bile çekmiyordu. İyice kimsenin olmadığı salonun balkonuna gelmiştik bizden başka kimse yoktu bize sadece gecenin karanlığında ışık olan aşkımız şahit oluyordu. Gözlerimiz birbirine yeminli gibi ayrılmıyordu birbirinden.

"Kalbinin sesinden başka  kimsenin sesine kulak verme olur mu?"

"aksi ne mümkün karşımda aklımı bu kadar başımdan alan bir güzellik varken" başımı eğdim şuanda yüzümün kızardığı sıcak basan Yanaklarımdan anlıyordum. sırtımı duvara yasladı eliyle çenemi kaldırdı gözlerimin içine bakıp hafifçe gülümsedi gülümseyince içimdeki kelebekler tekrar ucuşmaya başladı bu kadar yakınlık beni alabora ediyordu biranda içime bir titreme geldi

"hıffffss"

Elimi çıplak olan omuzlarıma koydu.

"üşüdün mü"

Titremem havanın serinliğiden değildi bana olan yakınlığındandı bunu anlamamıştı ki daha çok yaklaştı. kendisinin sebep olduğundan habersiz..

"Evet biraz"dedim gözümü kacırarak gözlerinden

Ceketini çıkardıp üstüme giydirdi

" yani elbisen biraz açık  belki o  yüzden" imali bir şekilde beni baştan aşağıya süzdü. İlk defa beni giydiğim bişey yüzünden kıskanıyordu. Dudaklarım hemen yukarı kıvrılmış bir vaziyette utanmamın önüne geçmişti.

"güzel olmamış mıyım ? senin için bu kadar önem verdim...beni hep okul formasıyla yada gömlek ve pantolonla görüyorsun" içimdeki hoşnutluğun aksine yüzümü astım, dudaklarımı büzdüm.

"beni güzel bulmanı  istedim" bu söyleğime ben bile inanmıyorum ben zaten sadece onun yanında kendimi hep güzel hissediyordum bana güzel olduğumu hissettiren tek kişiydi. Onun yanında kendimi özel ve eşi benzeri olmayan inci gibi hissediyorum. Bana bu ismi daha önce o vermişti, bir keresinde bana"sana ulaşmak için derin sularda yüzmek ve saklı bir  istiridyede inci tanesi bulmak gibi, senin kalbine dokunmak" demişti. Şimdilerde onun elleri benim kalbim için istiridye kabuğu  olmuş, kalbim onsuz atarsa  derin sularda kaybolacağımı bilmeden bakıyordu..

BEYNA (Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin