" Çünkü , sevgi alacaklı olduğu yere hep geri dönmek ister..."
Enes'ten
Tam bir haftadır Azra yoktu. Beyna'yı okuldan sonra Nevra annemden alıyordum. Beyna durgundu ve yüzü asıktı. Yeni öğrendiği kelimeleri ve yazıyı beraber çalıştırdık. Asık bir suratla gözlerimin içine bakıyordu. Azra ' yı sorduğunu ve merak ettiğini biliyordum. Ama benim bildiğim bir şey yoktu. Son yaşananlardan sonra onu aramaya gururum izin vermiyordu. Ve ondan bir haftadır ses çıkmayıncada içimi hem korku , hemde öfke dolduruyordu. Turgut 'u kabul etmiş olması ihtimalini çoğaltıyordu. Beyna'ya baktım uyuyordu ama uykusunda huzursuz olduğu belliydi. Üstünü iyice örttüm. Derin bir çektim. Kendime de kızgındım Azra ' ya tekrar inandığım için ona uçurumda arkamı döndüğümde Turgut 'u ret edeceğinden emindim. Beyna'ya ve bana geri döneceğini düşünüyordum. Ona adım atmadım ondan emin olmak için küçük bir sınav yapmıştım. Benim için küçük bir sınavdı demek ki ona yine koca bir duvar gibi gelmişti. Duvarlarımın olduğunu ama geri gitmek istemediğini söylemişti. Duvarları kendi eliyle ören oydu. Tekrar geldi duvarlarımı tuzla buz etti, kilitli duygularımı acımasızca açtı ama yine kayboldu. Kızgındım, öfkeliydim ikimizede, en çokta kendime ama gözlerinde gördüğüm herşey kalbime işliyordu. Doğmamış olmayı dilediğini söylediğinde onun olmaması düşüncesi ruhumu yaraladı. Bunu dile getirdiği için bunu dilediği için onu....
"Uyudu mu?" Burak'ın sesiyle girdabımdan çıktım. Burak Beyna'nın odasının kapısının önünde az açtığı açıktan başını çıkarmıştı. Başımı salladım. Son kez Beyna'ya bakıp gece lambasını açtım. Ayaklandım ve beni bekleyen Burak 'ın peşinden odadan çıktım. Salona geçip gri kanepeye Burak'ın karşına oturdum. Önündeki kahveden yudum alıp bana baktı.
"Hiç haber yok mu ?" Diye sordu gözlerimin içine bakıp cevap bekleyerek. Omuz silktim.
" yok " bıkkınca nefes aldı.
" evlenmeyi kabul mu etti mi dersin? " aldığım nefes boğazımda tıkalı kalırken kalbim sanki birinin avucunda sıkılıyor gibiydi. Dilimle dudaklarımı ıslatıp , bakışlarımı kaçırdım ondan .
"Bilmiyorum ...ama bunu Beyna'ya yapmaya hakkı yoktu. Biranda hayatına girip çıkmak çocuk oyuncağı değil. "Dedim öfkeyle yerimden kalkıp kurumuş boğazıma iyi gelsin diye kendime bir kahve doldurmaya gittim. Burak'ın peşimden geldiğini anladım. Düşünmekten kaçtığım konuyu gelip ortaya döküyordu resmen. Üstüme iyice gelmek için Esra 'yla gelmemişti. Büyük kupaya kahve koydum. Dertleşmeye niyetim yoktu. Bunu ona kahve ısmarladığımda anlamış olmasına rağmen didikliyordu. Yıllar önce içkiyi bıraktığım zamanlarda dertleşmek istediğimde çay içme kararı almıştım. Bunu oda biliyordu ne zaman sıkıntım olsa önüme çay koyardı hala aynıydı. Ama bu akşam görmezden geliyordu.
"Emir'in de üstüne gitmek istemiyorum. Kendini suçluyordur kesin." Elimdeki kahveyle arkamı mutfak tezgahına yasladım . Salonla mutfağı ayıran bandonun sandalyesini çekip karşıma oturdu yine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYNA (Tamamlandı )
Художественная прозаBaşkaları tarafından yenildi "yasak elma" en mahsumumuz kovuldu "CENNETTEN" Yasak bir aşkın gölgesi düştü, masum bir aşk'a