(13)bölüm

1.2K 45 14
                                    

Düştüğüm çukur,
Uzanan ellerin,
Hiç tutmadığım gidenlerim.
Sen benim kovulduğum
Cenetimsin!..
                             (cem Adrian)

Azra'dan

Yanan gözlerimden akan yaşlar gözlerimi deliyordu sanki. İçimdeki boşluk yerini sızlayan acıya bıraktı. Zaman yer kavramımı  yitirmiştim. Arkasından baktığım adam put gibi dikilmişti. Duydukları sözleri sindirmeye çalışıyordu ben yanan acımı onun yanan canına kurban ederdim. Gözlerimden yaşlar dökülürken. Burnumu çektim. Yavaşca döndü bana anlamsız bir şekilde baktı gözyaşlarımı sildim elleri yumruk olmuş elindeki beyaz zarf kırışmaya başladı. Gözüm ellerindeki kemiklere takıldı kanlaşmıştı babamı dövdüğü için elleri yara olmuşdu. Babamın apar tupar kaçması Enes'in öğrendiğini zannetmesindendi. Boğuk çıkan bir sesle

"sen nedin?" gözlerini yüzümde gezdiriyordu. Derin bir iç çekip

"annen hamile" sesim fısıldığla çıkmıştı. Beni duyduğunu anladım. Geriye doğru bir adım attı. Çenesini sıkmaktan kasılmıştı. Gözleri gözlerimi bulunca nefesim kesildi bal rengi gözleri simsiyah olmuşdu bana daha önce hiç böyle bakmamıştı. gözlerinde hayal kırıklığı ve kızgınlık vardı. Bana böyle bakması canımı yakıyordu boğazıma bir yumru durdu nefes alamıyordum. Ona doğru bir adım attım. Elini havaya kaldırdı.Beni durdurdu, yerimden kıpırdayamadım.benden gözlerini çekmeden iki adım geriye gitti sonra arkasını dönüp gitti. Ve biliyordum ki bu gidişin bir geri dönüşü yoktu...

**********************************************************************

Uyku ve uykusuzluk arasında kalmıştı ruhum, bedenim. tek yaptığım gözlerimi kırpmadan balkon kapısına baktığımdı, ne düşündüğüm bir şey vardı nede baktığım şeyi görüyordum. Yatakta uzanmış içimdeki yangın yerini ebedi sızıya bırakmıştı. Tam üç hafta geçmişti yaşatıklarımızın üstünden Enes öylece çekip gitti. Annemden bir farkım kalmamıştı. Günlerdir bu yatakta ölü gibi yatıyorum. Evimiz yas evine dönmüştü. Annem sevdiği adamın yasını tutarken arkasından bıraktığı kızının acısını hiç görmüyordu. Gözlerim artık akacak yaş kalmadı deyip kuru yanmalara bıraktı kendini.Elim boynumdaki kolyemde kulaklarımda Enes'in sözleri vardı.

"mezar çiçeklerimi söküp yerine gökkuşağı çiçeklerini yeşerten kadın benimle evlenir misin?"

demişti. Boğazım düğüm düğüm olmuştu. Nefes alamıyordum. Yatakta cenin pozisyonu altım. Kolyeyi elimle sıkarken boğazımdan bir hıçkırık çıktı yerini sarsıntılı hıçkırıklara bıraktı. İkimizinde üstünü ölü toprakla Örttüm. Enes'te yeşerdiğim gökkuşağı çiçeklerini bu sefer kendi elimle söktüm. İkimizin üstüne mezar çiçeğini yeşerdim. Biliyorum o yinede ne yaşasakta yaşayalım beni bırakmazdı. Ben ona arkamı döndüm beni ancak ben onu bırakınca bırakırdı. Ben onu bırakmıştım sadece dilimle, kalbim aklım ruhum bedenim onun için çırpınırken dilim git demişti. Yeni öğrendiğinde gözlerindeki yabancı geldi gözlerimin önüne bana hayal kırıklığla öfkeyle bakıyordu. Ben gözlerinde bunu hiç görmemiştim. Kalbimdeki sızı yerini ağır sancıya bıraktı. Hıçkırıklar boğazımdan çıkarken, ıslanmış yastığıma daha sarıldım. Kapının açılma sesi geldi. yatağımda çöküş oldu. Omuzuma bir el dokundu. Burcu olduğunu biliyorum yanımdan hiç ayrılmamıştı. Ne benim yapmadığım nede annemin yapmadığı şeyi yapıyordu. Bize destek oluyordu. Eliyle omuzu sıktı.

"Azra bak anlıyorum..... Tamam yaşadıkların kolay değil ama daha fazla yapma, Bunu kendine sen ayağa kalmazsan annen hiç kalmaz." sesinde  ilk defa böyle acı duyuyordum. Benim için üzüldüğü her halinden belliydi. Yatakta doğruldum. Boğazımdan bir hıçkırık çıkarken sesim çatallı çıktı.

BEYNA (Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin