Toprak kendini yere atarak nefesini kuvvetli bir şekilde dışarı verdi.
“Bu ne ya ?! Sanki saray temizliyoruz Allah’ım!” Bakışlarımı hemen Toprak’a çevirdim. Kollarını ve bacaklarını iyice açmış yere yayılmıştı. Yorulduğu her halinden anlaşılsa da acımadım.
“Kalk kız çabuk!” Kaşlarımı çatarak elimdeki bezi üstüne fırlattım. Doğrularak baygın bakışlarını bana yöneltti ardından.
“Ya Melis Allah aşkına yapma çok yoruldum, kaç saattir yerleri siliyorum. Acı bana yaaaa!” Bana göz kırpıştırarak acınılası şekilde bakıyordu. Ben ise istifimi bozmadan kaşlarımı iyice çattım.
“Bunu siz istediniz. Beni ıslatmadan önce düşünecektiniz ayrıca eğer ordan kalkmazsan üstüne çıkar tüm ağırlığımı üstünde kullanırım.” İşaret parmağımı yüzüne doğru tuttum. Gözlerini ve ağzını şaşkınlıkla kocaman açtı.
Sonra aniden kalkarak ellerini havaya teslim olurmuşçasına kaldırdı.
“Tamam tamam pees!” Bezi almak için Toprak’ın olduğu yere yöneldiğimde aniden geri çekilmesiyle yere yapışması bir oldu. Ben şaşkınlıkla bakarken Toprak tiz bir çığlık attı.
“Aaaa! Kahretsin ya ooff!!” Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum. Kendimi tutamayıp birden gülmeye başlayınca aniden ters ters bakmaya başladı. Burnundan soluyordu.
“Hiçte suç bulma bende, adam akıllı temizleyemiyorsan ne yapayım ben? İşini yarım yamalak yapıyorsun.” Oflayarak ters bakış atıp yavaşça kalkmaya çalıştı.Ardından Çağla söylenerek bizim olduğumuz odaya geldi.“Neler oluyor kızlar, niye bağırışıp duruyorsunuz?” Bakışları ikimiz arasında gidip geliyordu.
“Yere düştüm ya.” Ağlamaklı ses tonuyla konuştu ve ardından banyoya doğru yöneldi.
“Hadi ya ben de bu sallantının sebebi ne diyordum.” Çağla sırıtarak bize bakıyordu ben de kıkırdayarak Çağla’ya baktım.
“Ayy çok komik!!” Gözlerini devirerek baktı hemen.
“Yere bir şey olmasın bari ya. Ee ne demişler ‘Cana geleceğine mala gelsin.’” Çağla gözlerini hafif bilmeşçe açarak dudaklarını birbirine bastırdı.Ardından Toprak duraksadı Çağla’ya gözlerini kısarak bakıyordu.
“Sen şimdi bana mal mı dedin Çağla?” Ellerini beline koydu ve gözleri kısık bir şekilde bakmaya devam ediyordu.
“Aynen öyle canım.” Alaylı bir şekilde o da Toprak’ın yaptığı hareketleri yaptı.
“Ovv!” Ağzımdan istemsizce kaçan sese anlam veremezken elimle ağzımı hemen kapattım. Toprak sinirli Çağla ise sırıtarak bana baktı.
“Allah aşkına nasıl düştün Toprak?”
“Gül sen gül! Arkadaşın düşsün sen de gül hemen.Pisliik!” Poposunu ovalayarak yavaşça kalkmaya başladı.
Toprak söylenerek yerden kalkarken biz de Çağla’yla kahkaha atmaklak mesşguldük :D Çağla Toprak’ı kolundan tuttuğu gibi mutfağa sürüklemeye başladı, bir yandan da Toprak’a söylenmeyi de ihmal etmiyordu.
“Allah aşkına Toprak mızmızlanmayı bırak da yürü şu mutfağa, çok az bir işimiz kaldı onu da halledelim de oturalım” Allah Çağla’ya sabır versin. Kızlar mutfağa giderken bende koltuğa uzandım ve biraz uyumaya karar verdim, zaten sabah çok erken kalkmıştım bu da benim için bir fırsat. :D
- Çağla’nın Anlatımından –Birkaç gündür Melis de bir tuhaflık var çözemiyorum. Eskiyi hatırlayacak diye çok korkuyorum.. O gün onu o orman da yerde ağlayarak gördüğüm de çok kötü oldum ne yapacağımı şaşırmıştım. Hemen sağlık ekiplerini arayarak Melis’i en yakın hastaneye götürmüştük. Ve doktorlar tecavüze uğradığını söylediğin de neye uğradığımı şaşırmıştım ufak bir sinir krizi geçirdiğim de Toprak bana destek olmuştu ama olayın nasıl olduğu bilmiyorum zaten Toprak’a da söylemedik diye içim rahat etmiyor sırf Melis’e söz verdim diye söylemiyorum çünkü Toprak çok hassas eğer bu olayı ona direk söyleseydik kendini en az 1 ay eve kapatır, depresyona girerdi. Ben bu düşüncelere dalmış giderken Torpak’ın seslenmesiyle kendime geliyorum..
“Heyyyy! Çağla ordamısın? Kızım kime diyorum ben “
“ Ha? Efendim Toprak, kusura bakma dalmışım ya” eğer ona Melis’in onu hastaneye götürdüğümüz zaman tecavüze uğradığını söyleseydim bana neden söylemediniz diye küser tirp atardı-ki haklı- bende olsam bende trip atardım.
“İşler diyorum Çağla bitti artık oturabilir miyim?”
“ Tamam canım sen otur bende tabakları yerleştirdim işim bitti, şuraları son kez toparlayıp geliyorum”
“Tamam ben içerdeyim, lazım olursam çağır çekinme yani :D “
“Bak ya benimle dalga geçiyor! Defol TOPRAK…!”
“Tamam ya” direk içeriye gitti Toprak. Aslnda çok iyi ama bazen çok dengesiz olabiliyor J Hem biz onu her halinde seviyoruz.
Bir yandan tezgahı son kez silerken bir yandan da şarkı mırıldanıyordum ki Melis’in çığlığını duyana kadar. Hemen elimde ki bezi yere atıp Melis’in yanına gittim cenin pozisyonun almış hıçkırarak ağlıyor Topraksa şok olmuş gibi ona bakıyor.
Hemen Melis’in yanına gidip sıkı sıkı sarıldım bir yandan da Toprak’a bağırıyorum.
“Toprak durma öyle git su getir!” Toprak içeriye giderken bende Melis’in saçlarını okşayıp sakinleştirmeye çalışıyordum ki Melis’in dediklerine kadar
“ Çağ..laaa.. onu gördüm.. bana te..c..avü..z eden kişiyi” işte en çok korktuğum başıma geldi ne yapacağımı bilmemiş hala kaskatı iken Toprak elime suyu sıkıştırdı
“ Melis hadi canım iç şu suyu “
“ta..mam..”Melis biryandan suyu içerken bir yanda sakinleşmeye çalışıyor. Toprak ise bana neler olduğunu sorup duruyor. Üzgünüm Toprak ama Melis’in onayı olmadan sana anlatmam mümkün değil.. Çok kötü ikilem de kaldım, Toprak’a anlatsam Melis’e ihanet etmiş olurum ama anlatmasam Toprak’ın çenesinden kurtulamam.. Offff offfffffff….
Arkadaşlar hikaye yeni önerir misiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bambaşka Aşk
Romance18-19 Yaşlarında hayatı kararan bir kız; Melis, Erkeklere güvenmeyen, feminist bir kız; Çağla, Hayatı tozpembe olan bir kız; Toprak. Mafya, ukala, bir o kadar da sert; Rüzgar, Mafya, ukala, sert ve sadist; Emre, Deli dolu, espiri, sıcak kanlı; Poyra...