6.Bölüm/Rüzgar'ın gerçek yüzü

259 6 0
                                    

- MELİS -
Çağla'yla yemeği yedikten sonra birlikte sofrayı topladık ve kendimize birer kahve yaparak film izlemeye başladık. Su ve Ateş.. Gerçekten çok güzel bir film, herkes çok önermişti ama kısmet bugüneymiş.. Çağla filme öyle odaklanmış ki dürttüğüm halde bakmadı.. Aklıma sinsice bir plan geldi :D İnşallah Çağla çok korkmaz :D

"Çağlaaaaa.. Fare var yerde.. Aaaaa Faree.. Yardım edinn..!
Ç:"Ne Fare mi? Anneee kurtar beni.. Hani nerde?" ay kız resmen ağlayacak nerdeyse. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım, eminim şu an kıpkırmızı olmuşuzdur :D
"Koltuğun altına girdi Çağla.. Offf ne yapacağız şimdi ya.." Öyle bir rol yapıyorum ki gören beni İstanbul Şehir Tiyatrosun da oynuyor zanneder o derece yani :D
Ç:"Lanet olsun ya..! Yok bu böyle nerde benim telefonum hemen güvenliği arayacağım.. Gece hayatta burada kalamam.." En sonda dayanamadım ve kahkahamı serbest bıraktım. Öyle bir gülüyorum ki dışardan gören bu kız anırıyor der :D Çağla'nın bana bir bakışı kesinlikle anlatamam. Sanki beni parçalara ayırmak ister gibi bir hali. En sonun o da dayanamadı ve gülemeye başladı
"Ahahahaha Çağlaaa nasıl hahahah korktun ama ya ahahahaha :D"
Ç:Gül sen gül.. ben bunun acısını senden fena çıkartırım.." ama bir yandan o da gülüyor. Sanırım sinirden gülüyor.. Tam cevap verecekken telefonum çaldı yabancı numara önce açmak istemedim ama
Ç:"Yeter be aç şu telefonu beynim şişti" diyince açtım..

"Alo?"
"Melis, benim EMRE.." Emre ismini duymamla yerimden şıçradım. Çağlanın bana bir baktı sonra tavana doğru bakıp sabır çekti. Hemen Çağla'nın uzaklaşıp odama geçtim.
"Emre ben sana demedim mi Çağla yanımdayken beni arama diye?" sesimden haddinden fazla öfke vardı.
"Ya biliyorum ama dayanamadım, hem siz niye koltukların üstündeydiniz?"
"Sanane Emre sana hesap mı vereceğim?" Bazen çok fazla sinirlerimi bozuyor bu çocuk..
"Bak YENGE haklısın ama yanında Çağla var onun için sordum. Hem sen bana değil Rüzgar'a hesap vereceksin gerçekten sana sinirliymiş" Hahhh..! Küstahh o kim ki ona hesap vereceğim.
"Hadi lan ordan o kimki ona hesap vereceğim. Neyse kapat bu konuyu. Çağla'ya gelecek olursak filme çok odaklandığı için bende şaka yapmak istemiştim ve Çağla da farelerden çok korkutuğu için ona fare şakası yaptım hepsi bu kadar. Hem sen bizim evimi gözetliyorsun.. Çok ayıp sana yakıştıramadım.." Damaraından vurayım ki evi gözetlemesin..  Sonuçta biz kızız ve evin içinde kısacık şeylerle geziyoruz.
"Yaa.. Şeyyy yok.. ne gözetleyeceğim sizin evi.. sadece sokaktan geçerken sesler duydum onadan yani yoksa ben mi eve gözetleyeceğim.. ahahahah güldürme beni yenge." Kıvır bakalım dansöz gibi Emre bey Çağla'yla çıkarkende böyle olacakmı bakalım. Aslın da bunlar çok iyi bir çift olabilirler dur ben bi Çağla'nın ağzını arayim :D
"tamam neyse yok birşey ben kapatıyorum Çağla'yla senin hakkında konuşacağım hadi by by"
"yoo Hayır konuşma lüt-" devamını dinlemeden kapattım. Birde onunla uğraşamam. Derin bir nefes alıp salona geçtim. Çağla oturmuş iki göz iki çeşme hesabı ağlıyor. Tövbe ben giderken bu kız en son gülme krizindeydi şimdi ne oldu acaba?

"Çağla? Ne oldu niye ağlıyorsun?" Yaşlı gözlerini bana çevirip baktı bir süre.. Sonra derin nefes alıp konuştu;
Ç: Melis.. Adam öldü.. Kı..z t-tek başına k-kaldııı" hayır yani bende birşey oldu sandım meğerse filme ağlıyormuş. Allah'ım sen bana sabır ver.
"Tamam canım üzülme sonuçta bir film, hadi elini yüzünü yıka gelde sana birşey anlatacağım" Merakla gözlerime baktı, olumlu anlmadan kafa salladı ve gitti. Aslın da anlatsam mı daha da mı kötü olur diye düşünmeden edemiyorum ama eminim ki ikisi birbirlerine çok yakışacaklar. Bundan 4 sene önce bana Tecavüze uğrayacaksın, tecavüzcünün en yakın arkadaşı senin en yakın arkadaşına aşık olacak ve sen onların aralarını yapacaksın deseler güler geçerdim ama şimdi hakikaten o durumdayım..  Bakalım Çağla anlattığım zaman ne tepki vercek?..

RÜZGAR KARA
Bir çok kişi beni kötü olarak bilir-ki- haklılar ben kötü biriyim. Taki o gece sahilde Melis'le çarpışana kadar. O kahve rengi gözleri hala gözümün önünden gitmiyor. Evet ona zorla sahip oldum ama mantıklı bir açıklaması vardı. Melis'e sahip olduğum gece İngiltere'ye gitmem lazımdı. Eğer yurt dışına çıkarsam en az 2 sene kalırdım.. Bu sefer ki daha uzun olacaktı çünkü babam öldüğü için mafyacılık kısmıda bana kalmıştı. Annem ben doğarken ölmüş. İçimin bir yanı anne hasretiyle yanerken diğer yanı da Melis için yanıyor. biliyorum yaptığım yanlıştı ama onun tamamen benim olaması demek diğer erkeklerle görüşmeyecek olmasıydı. Bu durum da tek bir seçenek vardı bende o yolu kullandım. Emre benim sağ kolum KARDEŞİM, DOSTUM, ARKADAŞIM.. Ben giderken Melis'i ona emanet ettim. Nereye gitse haberim olur, hemen fotoğrafını çeker bana yollardı..

Bu böyle 1 sene devam sonra beni arayıp Çağla'ya aşık olduğunu söyleyince benim işlerim daha da kolaylaştı. Eğer Çağla Emre2ye tamam derse Melis de bana derdi biliyorum, Çağla'yı kıramaz o.. Ama çok bir sorunumuz vardı. Ne yazık ki Çağla FEMİNİST. Emre bunu ilk duyduğunda kafasını bir duvarlara vurmadığı kalmıştı, şanssızım diye ortalar da gezer sürekli unutmak için içermiş. Fakat bir gece aradım adama akıllı konuşunca bunun da kafasına yattı..

"Bak Emre seviyorsun tamam çok güzel birşey bende seviyorum, özlüyorum ama hemen umudunu kaybette. Melisle konuş aranız iyi seni kardeşi olarak görüyor, beni ise düşmanı bu durumda sen daha karlısın olum. Aklına başına topla Melisle konuş ve Çağla'ya konuşması için rica et öyle gecenin bir vaktin de kızı arayıp sapık gibi davranma" deyince bizimkinin kafasına yattı ve Melisle konuştu. Dediğine göre melis doğru zamanı bekliyormuş. Zaten benim hatunum hiç bir zaman yanlış birşey yapmaz. İlk İngiltere'ya geldiğim zaman Emre'nin burnundan getirmiş ama Emrenin espirili, sevecen yanını görünce olmayan kardeşi gibi olmuştu.

Bazen diyorum ki benden nefret ederken nasıl Emreyle bu kadar iyi anlaşıyorlar, bazen de diyorum ki sanane Rüzgar yakın olması daha iyi sen en kısa zaman da dönmene bak.. Evet tam 1 ay sonra İstanbula geri dönmeyi bekliyorum. Melis'i çok özledim ne yaparsam yapayim beni affetmeyecek hayellerini eline aldım. Eminim ki bekaretini sevdiği adama vermek isterdi ama elim de değildi. Eğer onu orada öyleyece bırakıp " Ben ingiltereye gidiyorum beni bekler misin?" desem eminim ki beklemzdi. Melis gerçekten çok güzeldi. Uzun boylu kahve rengi gözleri, kahve tonu saçları, kusursuz fiziği ile herşeyiyle muhteşemdii. Ve o muhteşemlik sadece bana ait. Kimseye değil. Bazen diyorum kendime "Olum Rüzgar kendine gel başka kız mı yok boşver" ama öyle olmuyor. Ben resmen Melis'e bağımlı olmuşum..

Ara sıra türkiyeye gelip gizlice Melis'in evine girerdim. Onu öper koklar kokusuna doyamamdan uyanacak diye hemen çıkmak zorunda kalırdım. Elimden birşey gelmez artık. olan oldu...
Babamın işelerini de devralınca Çağla gilin şirketi ile ortak olduğumuzu anladım ve yanılmıyorsam aile yemeği varmış. Benim ailem olmadığından bu yemeğe Emre, ben ve Poyrazla katılacağız. Poyraz benim kuzenim ama hiç anlaşmıyoruz. Benden 2 yaş küçük olduğu yetmiyormuş gibi bir arlar Melis'e sarkıntılık etmeye çalışmıstı. Bakın çalışmıştı diyorum çünkü daha atak yapamadan yakalndı. Bunları düşünürken bir yandan da Melis'in fotoğraflarına bakıyorum.. Çok değişmiş sevdiğim..

Adı: Melis
Soyadı: DEMİR
Yaşı: 20
Okulu: Bilkent Koleji- Mimarlık Fakültesi (Çağla'nın okulu)
Arkadaşları: Çağla Bilkent- Toprak Topbaş- Burak Kalmaz
En sevdiği yemekler:
Çağlanın köfteleri, Makarna, Çorba ve kızartma

Bir de başıma Burak belası vardı. Melis'e aşık ama Melis'in gözü kör göremeyor.. Allahtan Emre'yi orada bırakmışım yoksa kafayı yerdim..
Ben RÜZGAR KARA.. Hem şirketi olan hemde mafya olan RÜZGAR KARA.. Çok belalı derler bana. Sevdiğim kadının yakının dan dahi geçemezler. 25 yaşımda olmama rağmen benden büyükler bile önüm de diz çöker. Bunun sebebi biraz para biraz da babama olan sevgilerinden kaynaklanıyor. Eğer bana yanlış yapmaya kalkarlarsa gözümü bile kırpmadan öldüreceğimi biliyorlar.. Neyse bunlarla zaman harcamayalım. Telefonu elime alıp Melis'e mesaj attım..

"Sabret kadınım az kaldı sana kavuşmama. R" Şimdi içinden bana sövüyordur ama ne yapayım seviyorum. Koskacak Rüzgar KARA aşık oldu, bir kıza değer veriyor.. Dışardan biri duysa dalgamı geçiyorsun sen benimle derler, kimse inanmaz. Zaten onları inandırmak gibi bir zorunluluğum da yok. Hatta bu olay benim Emre'nin ve Poyraz'ın arasında olacağı kesin. Eğer diğer mafya grubu öğrenirlerse Melis'i bana karşı kullanabilirler.. Her ne kadar da öyle birşey olmayacak ama gelecek herşey için tedbirli olmak lazım. Kadınıma kavuşmaya az kaldı... Sabırla o günü bekliyorum..

-MELİS-

Çağla elini yüzünüz yıkamış bir şekilde geldi ve karşıma geçti. Gözlerinde ki merakı görüyorum ama inşallah fazla ortalığı yıkmaz.. Derin nefes aldım ve konuşmaya başladım...
"Çağla?"
Ç:"Efendim canım?" gözlerinde ki soru işaretlerini görüyorum ama açıkcası korkuyorum bana küser diye. Onu kaybedemem.
"Şeeeyyy.. Emre var ya?"Emre lafını duyunca rengi gitti acaba anlatmasam mı? Yok ya en iyisi bir kere anlatmak ve kurtulmak..
Ç:"Hani bana sürekli mesaj atan Platoniğim E olan emre mi?" Sanki sorunun cevabını durmaktan korkar gibi..
"Evet canım o.. Şeyy.. ben  sana şey diyecektim" Derin bir nefes aldım ve devam ettim" O benim en yakın arkadaşımmm.." Çağla şok olmuş bir  ifadeyle bana bakıyor açıkcası korkuyoruk-ki- korkutuğum başıma geldi öyle bir bağırdı ki kulaklarımı tıkamak zorunda kaldım..
Ç:"Neeeeeeee?!!!!!"
İşte şimdi yandım hadi kolaysa Çağla'ya bu anlatmaya çalışayım.. Önce beni sonra Emre'yi bıçakalar sonra bizi çuvala katıp dereye atar. Olum ben harbiden falza korku filmi izliyorum.. Bundan sonra izlemek yok baksanıza nasıl da saçmalıyorum. Allah'ın sen aklıma mukayet ol.. Asıl sorun Çağlaya nasıl Emreyi anlatmak.. Ama emin ki önce feminist yapısı ortaya çıkacak sonra yumuşacak-yani ben öyle umuyrum- inşallah umdupum gibi olur ne deyim..

Evet bu bölüm Rüzgar'ın ağzından da okudunuz. Hikayeyi önerirseniz sevinirm. Eğer yarın boş olursam yeni bölüm paylaşacağım. Keyifli okumalar :)

Bambaşka AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin