3.7 [Yılbaşı Özel]

19K 807 328
                                    

Medya : Minik kuşum kadrosu

•37.Bölüm•

Bir haftadır Eylül ile planladığımız planın üzerinden konuşuyorduk. İkimizden başka kimse bilmiyordu. Şuanlıkta kimselere söylemeyi düşünmüyordum. Kantinde her zamanki yerimizde oturmuş diğerlerini bekliyorduk. Bizimkileri beklerken Eylül'ün saçlarını örüyordum. Evet örnek bir arkadaş listesinde ilk sıralarda olabilirim.

"Düzgün ör aralarda saç bırakma!" dedi bilmiş bilmiş. Kaşlarım hafiften yukarı kalkarken saçlarının arasında gözü falan varmı diye düşünmedim değil. "Bir tane bile bulamazsın. O derece yani," tabiki yalandı. Her örgünün arasında bir tutam saç vardı. "Afferim oğluşum benim." dedi.

"Anne?" dedim bir anda annemin burda olduğunu sanarak. Ufak bir kahkaha attı Eylül.

Kantinde bir kaç yüz bizi izliyordu. Ne yani hiç mi saç ören erkek görmemişlerdi. Ne cinsiyetçi insanlar vardı şu dünyada anlamıyordum.

Yağmur masamıza gelip yanıma oturdu. "Kolay gelsin..." dedi Eylül'ün duyacağı gibi ardından kulağıma "Minik kuşum." dedi. Gülme isteğimi geri çevirdim hoşuma gitsede. Çünkü planımız için bu gerekliydi.

"Hoş geldin Batuhan." dedi Eylül uzandığı yerden. "Hoş buldum." dedi Yağmurda. Tekrar kulağıma doğru uzanıp "Eylül'ün yerinde olmayı çok isterdim," dedi. Çok az kaldı dayan Yağmur bey.

Gizem ve Tunahan tartışa tartışa masaya oturdu. "Resmen kasiyer kızın ağzına düşüyordun cimciklemesem." dedi Gizem. "Ya aşkım özür dilerim fark etmeden dalmışım. Yemin ederim ben bir tek seni seviyorum." diye açıklama yaptı çapkın Tunahan.

"Gizem'i üzme alırız façanı ona göre." diye uyardım çapkın Tunahan'ı adım gibi biliyorum o kasiyer kıza dalgınlıktan değilde başka türlü bakmıştı. Sen bari yapma kanka temalı bir bakış attı Tunahan.

"Üzmem kardeşim üzmem. Hem sen ne yapıyon öyle kızın saçlarına?" kördü sanırım. "Örgü," dedim son harfini uzatarak. "Öyle mi?"

"Ne varmış kardeşim örgümde? Mis gibi örgü işte." yanımda Yağmur kıkırdamaya başladı. Yağmura ölümcül bakışlar atınca kesmeye başlamıştı.

"Valla ben örgüden hariç her şeye benzettim." dedi buda bilmiş bilmiş. Ne çok bilmiş vardı amına koyayim.

"Çok merak ettim nasıl örüyorsun," dedi Eylül uzandığı yerden doğrularak. Telefonunun ön kamerasından saçlarına bakıp gözlerini devirdi. "Bu ne amına koyim böyle örgü mü olur?"

Hepiniz çok biliyorsunuz zaten. "Bitmediki o yüzden öyle karmaşık duruyor, o kalan yerleri ben kesicektim daha." gözleri fal taşı gibi açılıp göğsüme yumruklar indirirken "Senin ben o parmaklarını alır götüne sokarım. Ne demek kalan yerleri kesicektim lan."

Durun siz söylemeden ben söyleyeyim Eylül bazen küfürbaz haydoya bağlıya biliyor.

Bir kaç gün sonra manitam olacak olan Yağmur Eylülün yumruklarından kurtardı beni.

"Tamam vurma acır." Gizem ve Tunahan anlamsız bakışlar ile Yağmura bakıyorlardı.

"Acıttı bile pis mundar," dedim dudaklarımı büzerek. Eylül tam konuşacakken Kaan geldi.

"Selam kendini genç hisseden grup." Yo amına koyim ben kendimi yaşlı hissediyorum. Genç hissetsem spor yada bir etkinlik yapardım sadece oturmak istiyordum ben.

Masadakiler selam verirken ben içmeyi unuttuğum kahveyi yanlışlıkla Tunahan'ın bacaklarına döktüm.

"Ahh gitti sütün gibi bacaklarım" Gizem yerinde kıpırdanıp kahvenin dökülen yeri üflüyordu. Gizem ve Tunahan hariç hepimiz Tunahanın verdiği tepkiye gülüyorken "Yanmadım... Amına koyim ödüm koptu sıcak diye." dedi kafama vurup.

Minik Kuşum [Texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin