Medyada ki Emre ve Yağmur çiftimiz.
•58. Bölüm•
Zor attığım adımlarla birlikte arabaya doğru yürüdüm. "Ay çok heyecanlıyım ben," diyerek ellerini çarptı birbirine Eylül. Haftalar önce planladığımız kamp işini sonunda yapacaktık. Ve Yağmur ile baş başa ayrı çadırda kalacaktık. Burası en önemli detayı bence.
"Harbi ya sonunda farklı bir şey yapacağız," dedi Gizem, Tunahan'a sarılarak.
Kolumu Yağmur'un beline uzattığımda o da bana aynı şekilde sarıldı. "Evet de Kaan nerede?" diye sordum.
"Bilmem gelir heral-" diye devam ederken Yağmur, Kaan sevgilisi Aras ile birlikte yanımıza geldi.
"Selam gençler," dedi Kaan. Ardından Aras da selam verdi. İkisini süzmeye başladığımda ikisi de siyah kot, üzerlerine Kaan kırmızı, Aras da mavi tişört giymişti. Birbirine çok benzeyen ilk defa çift görüyordum. Sevgili olduklarını bilmeyen biri çıksa ikiz sanardı ya da kardeş, başka şey düşünmezdi.
"Hoş geldin enişte," dedi Eylül otuz iki diş sırıtarak. Aras, enişte demesinden memnun olmuş olacak ki gülüyordu.
"Hoş buldum," diye karşılık verdi Aras.
"E hadi ama binmiyor musunuz arabaya?" dedi Tunahan sabırsızlanarak.
Arabayı 2 günlük kiralamıştık. Normalde kiralamayı düşünmuyorduk ama sayımız fazla olduğundan mecbur kalmıştık. Yoksa üç saatlik yolu kucakta giderdik. Büyük ihtimal ile de kucakta olan ben olurdum. Yağmur'un kucağında...
Artık gerisini siz düşünün.
Herkes sırayla arabaya geçtiğinde Tunahan şoför koltuğuna, Gizem ve Eylül yanına oturmuştu. Kaan ve Aras onların bir arkasına oturmuş, Yağmur ile bende Kaan'ların karşısına oturmuştuk.
"Hey çiftler buradan sizi görüyorum ona göre hareketlerinize dikkat edin!" diye uyardı Eylül arkasını dönerek. "Ya da sevişin, gözümüz gönlümüz açılsın," dedi ardından göz kırparak.
"He sevişelim de sende video ya al."
"Yapar mı yapar valla," dedi Kaanda beni destekleyerek.
"Ya siz beni hiç tanımamışsınız." Önüne döndükten sonra kollarını göğsünde bağladı. "Yaparsam da siz ayrılınca size hatıra kalsın diye yaparım." Çok güzel bir hatıra olabilirdi evet ama ayrılmayı düşünmüyordum.
"Biz çekeriz sana gerek yok," dedi Yağmur bana bakarak. Gülüyordu da.
"Bakma öyle bana hâlâ kalçam ağrıyor zaten bir süre unut," dedim sadece ikimizin duyacağı şekilde. Kaan kıkırdarken sadece ikimizin duyacağı şekilde söylemediğimi fark ettim.
"Ama aşkım ben mi dedim üç posta yapalım diye?" gözlerimi irice açıp yan döndüm yüzüne rahatça bakabilmek için. Dün gece bizde kalmış, bir posta yetmeyip üçüncü postaya kadar çıkartmıştı. Yeter demiştim ikincide ama daha sonra bende siktir edip anın tadını çıkartmıştım.
"Ben istemedim!"
" 'Seni istiyorum aşkım' diyen de babandı zaten."
"Babamı karıştırma!"
"Sende inkâr etme altımda inlediğini!"
"Siz ne güzel muhabbet ediyorsunuz öyle ya," dedi Kaan. Tartışırken arabadakileri unutmuş sesli şekilde konuşmuştuk. Utanarak oturduğum yere sindim. "Aman da aman utanırmış da."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minik Kuşum [Texting]
Short StoryBilinemeyen numara : Sevgilin olması, sevgilim olmıyacağın anlamına gelmez. Emre : Ben gay falan değilim. Bildiğin düzüm. Emre : O geceyi de unut yaşanmamış sayalım. Bilinmeyen numara : Unutamam. Emre : Neden? Bilinmeyen numara : Hiçbir kızdan ala...