Minik Kuşum [Texting]

3.8

Medyadaki Seksi Emremiz.

•38•

Yağmur : Emre

Emre : Efendim sevgilim (:

Yağmur : Ya sevgilim diyen o parmaklarını yerim senin ben.

Yağmur : Ama şöyle pat diye söyleme kalbime inecek.

Emre : Niye bu günleri beklemiyormuydun?

Yağmur : Bekliyordum da bir anda olunca alışamadım daha.

Emre : Peki sevgilim :d

Yağmur : Bak yaa 😚

Emre : Dudaklarının tadı çok güzel.

Emre : Şimdiden özledim.

Yağmur : Odama geçelim mi?

Emre : Yağmur bey siz neler söylüyorsunuz. Ben namuslu bir erkeğim.

Yağmur : Namuslu he dhdhwiwjwisjensjasjsjsn

Emre : Evet namusluyum ben

Yağmur : Peki bizde namuslu şey ederiz.

Emre : Hmm olabilir bak bu.

Yağmur : O zaman istikamet Yağmur'un odası ;)

Emre : Hadi bakalım düştüm peşine.

🌚🌚🌚

"Nereye lan yine?" diye sordu Tunahan arkamızdan. Arkamı dönmeden "Geliyoruz siz devam edin oyununuza." diyerek geçiştirdim.

Yağmur'un odasına girmemle sırtım kapıyla buluştu sertçe. İçerdekilerin sesi duyduğuna emin olabilirsiniz. Gizli saklı şey yapıyorduk ama seslere hakim olamıyorduk. Dudaklarımı dudaklarından ayırıp "Biraz daha gürültü yaparsak fazla sürmeyecek gizli ilişkimiz," dedim.

Seksi bir gülüş atıp dudaklarıma tekrar yapıştı. Dillerimiz aşkla dans ederken ellerini kalçalarıma atıp sıktı. Bedenimi bedeni ile yapıştırıp aletine baskı yaptım. Sıkışan aletlerimizi hissede biliyordum. Dudaklarımı dudaklarından ayırıp hedefimi boynuna çevirdim. Köprücük kemiğinin biraz yanından dudaklarımın arasına alıp emdim.
Kızardığına emin olduktan sonra bir de dişlerimin izini çıkarttım ısırarak.

Isırmamla inlemişti. İnlemesi acayip bir şekilde  hoşuma giderken bir kez daha aynısını yaptım ama bu sefer diğer tarafına yapmıştım.

"Boynumu çok sevdin galiba?" dedi Yağmur boynuyla uğraşırken. Tersini söylesem ağzım ile burnum  yer değiştirebilirdi. Boynunun kokusunu içime çekip "Hmm... Sevmek mi? Boynunun tadına bayıldım. Artık benden çekeceği var." gülümsemesi ile gözleri kısıldı...

Galiba ölüyordum.

"Senin olsun," dedi oda gülümseyerek.
İşaret parmağım ile  yanağında daireler çizerken "Sıkılırsın ama," dedim gözlerimi gözlerine değdirirken.

"Sen seviceksin ve ben sıkılıcam öyle mi? Hmm... O gün gelmeyeceği için bir sorun yok bence."

"Bir gelsin o zaman seni çıktığın yere geri sokarım Batuhan Yağmur Acar."  dedim tehditkâr ifademi kullanarak. Kahkahası kulağımı doldururken istemsizle bende güldüm.

Hâlâ anlamış değildim, o kadar düzüm dedikçe şuan bir erkeğin dudaklarında huzur buluyordum. Evren işte neyi yapmam, olamaz dediysem olduruyor veya yaptırıyordu. Pişman mıydım... Asla değildim ama birazcıkta olsun korkuyordum alışık olmadığım için. Yağmur kendini kolay kabullenmiş olabilirdi, ama ben kendimde o cesareti bir türlü bulamamış üstünede sevdiğim adamı üzmüştüm. Bunun için kendime etmediğim küfür kalmayınca kendime tekrar en baştan bir küfür daha saydırıyordum.

Artık ikimiz içinde mutlu olma zamanıydı. Ve ben bu mutluluğu ona elimden geldiğince verecektim.

"Özür dilerim," dedim yüzümü asarak. Neden özür dilediğimi anlamadığı için yüzüme anlamsız bakışlar ile taciz ediyordu. "Seni üzdüğüm o günler için."

Yağmur kafasını sağa sola sallayarak "Özür dileme. Hiçbir şey için özür dileme anlıyorum seni kabullenmesi zor bir durumdu... Ama kabullenip geldin ya bana, dünyanın en mutlu adamı yaptın bu gece beni minik kuşum."  Minik kuşum demesi ilk başlarda sinirime dokunsada artık duymak istediğim kelimeler arasında geliyordu.

"Hadi geçelim artık şüphelendirmeden." dedim istemeyerek de olsa.

"Ne yani sevişmeyecekmiydik?" yüzündeki tepkisine kahkahamı tutamayıp dışarı saldım. O iş hemen öyle kolay olmuyordu n'olsa namuslu bir beydim.

"Hayır onun için biraz daha beklemen  gerekiyor hazır hissetmiyorum." dedim yanağına bir ve bir tane daha öpücük kondururken.

Yüzünü somurtsada "Peki beklerim onun içinde." dedi. Ahh şuan tam bi ısırmalıktı. Göz kırpıp elinden tutarak salona ilerledim. Ta ki salona girip elini bırakana kadar.

🌚🌚🌚

Smut yazcam sandınız dimi yaparım arada böyle şeyler jsjsjsskak

Oy atin bak vallahi 155 i ararın sizi içeri adurun!

Seviyorum sizi haydi çüşş :**

-Birkan