Medyada ki Emre ve Yağmur. (Yağmur gün geçtikce daha yakışıklı olmuyor mu sizce?)
Finale son 3 bölüm
•67. Bölüm•
Gözlerimi açtığımda kendimi beyazlarla kaplanmış bir odada buldum. Yanı başımda oturan annemin uyuduğunu gördüğümde sessizce doğruldum. Yavaş yavaş zihnimde oluşan parçalarla neden burada olduğumu hatırlamıştım. Yağmur'un öldüğünü söylemişlerdi.. Ama Yağmur'un beni bırakıp gideceğine asla inanmıyordum.
Bırakmazdı. Herkes giderdi ama o gitmezdi. Bunu bana inandıran kendisiydi. Ve ben inanmaya devam edecektim.
Odanın kapısını açıp koridora çıktığımda bir kaç kişi hızla ayağa kalkmıştı ama kimlerin olduğuna bakmamıştım. "Emre iyi misin?" diye sordu Gizem.
Ardından da Tunahan "Nereye gidiyorsun kardeşim?" diye sordu.
"Yağmur'un yanına gidiyorum."
Kaan yanıma gelerek "Dinlen sen şimdi onu göstermezler sana," diye bir öneri sundu. Ama dinlemeyecektim.
"Odaya falan geri dönmem! Yağmur'a bakacağım konu kapanmıştır." diyerek koridorda yürümeye başladım. Arkadan geldiklerini ayak sesleri ile anladım.
"Emre şey..."diye söze girdi Eylül. İçimi saran korku büyürken arkamı dönmeden "Efendim?" diye sordum.
"Sen bayılmadan önce söylediğim şey yüzünden özür dilerim. Bize hemşire yanlış bilgi verince biz şey sandık..." İçimdeki korku kaybolduğunda gülümsedim.
"Öldü sandınız." dedim düz bir ses ile.
Yoğum bakımının önüne geldiğimizde "Kanka Yağmur burada değil odaya aldılar," dedi Kaan.
Onlara döndüğümde yüzlerinde hüzün ve endişe vardı. "Yağmur iyi mi?" diye sordum. İyidir ya iyi olmasa odaya almazlardı ki.
"İyi kanka merak etme sen. Ama dinlenmesi gerekiyormuş bizde izin istedik ama vermediler."
"Belki bana verirler." dedim.
"Denemekten bir sorun çıkmaz, " dediğinde Eylül aralarından Güliz ablayı aradım.
"Güliz abla nerde?"
"Kantine indi biraz hava alacakmış."
"Onun kocası doktor eğer o konuşursa izin alabilir," dedim.
"Haklısın aslında.. Sen burada bekle ben konuşup geleyim," dediğinde Tunahan tam gidecekken göğüsünden tutup durdurdum.
"Ben de geliyorum seninle."
"Yalan söyleyecek değilim Emre! Bekle burada zaten yeni kendine geldin yine yerlerden toplamayalım seni." Tunahan'ın ani çıkışı sıçramama neden olduğunda Kaan hafiften güldü.
Tunahan arkasını dönüp çıkışa doğru ilerlerken sandalyelerden birine oturdum. Yağmur'a bunu yapanı bulmam gerekiyordu. Yağmur orada can çekişirken canını yakan kişinin hâlâ dışarda kolunu sallayarak gezmesi sinirlerimi bozuyordu.
"Kanka aç mısın? Reyhan abla söyledi sabah da bir şey yememişsin." Kaan'nın sorduğu soruya sadece başımı olumsuzca salladım.
"Sen bakma ona inatçıdır biliyorsun." dediğinde Gizem, başını sallayarak Kaan da gözden kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minik Kuşum [Texting]
Short StoryBilinemeyen numara : Sevgilin olması, sevgilim olmıyacağın anlamına gelmez. Emre : Ben gay falan değilim. Bildiğin düzüm. Emre : O geceyi de unut yaşanmamış sayalım. Bilinmeyen numara : Unutamam. Emre : Neden? Bilinmeyen numara : Hiçbir kızdan ala...