Genç adam psikolog dairesine girdiğinde bebek mavisi duvarların ve el yapımı tabloların içini bir an huzura boğduğunu hissetmişti. Odanın en güzel yanı ahşap rafların üzerinde duran çerçeveli resimler ve 1997 model rengarenk Vosvoslardı. Odaya gerçekten çok farklı ve hoş bir hava katıyorlardı.
Fotoğraflarda psikoloğu olduğunu düşündüğü kadının kendisiyle çocukları olduğunu düşündüğü ve arkadaşları ile olan resimleri vardı.
Bir duvarı full cam olan oda krem parkelerle kapanmıştı gittiği çoğu psikolokta bir masa arkasında psikolog, önünde de kendisi oturmaya alışmışken bu seferki farklıydı 2 koltuk ortada gemi şeklinde bir sehpa.
Koltukların yaslanılan kısmı çapa şeklindeydi tablolardaki resimlerde hep denizi andırıyordu bu ortamı gören bir insan psikoloğun Deniz aşığı olduğunu rahatlıkla anlayabilir di.
"Demek geldin. Geç otursana" genç adam bir an mahçup olmuştu. Etrafı incelerken yakalanmak onu utandırmıştı. " kusura bakmayın ben bakıyordum ama...." genç adam kendini telafi etmek istercesine konuşmuştu. " bakmanı istemeyecek olsam koymazdım bakmakta özgürsün" bu cevap genç adamı rahatlatmıştı.
" ne içersin?" Psikoloğun sorduğu soruya ilk başta sadece su diyip yarım saat sonra kahve diyen ve geri kalan saatleri de bitmeyen birer bardak çaylara dönüştüren genç dinlenilmek için geldiği seansı zevk aldığı bir sohbetin sonu ile tamamlamıştı.
" ben çok faydalı bir sohbet olduğunu düşünüyorum rüzgar. Haftaya tekrar beklerim. Unutmadan beğeneceğini düşündüğüm bir kitap var. Okumak istersen al" diyerek değişik kapaklı ve yazarı olmayan bir kitap uzatan psiklog yüzünde girdiğinden beri hiç eksilmeyen tebessümü ile gence bakıyordu.
" tabi neden olmasın" deyip kitabı eline alan genç acaba gerçekten kitap mı diyip içine bakmaktan da kendini alamamıştı.
" birazdan eşim gelecek seni evine bırakmamızı istermisin rüzgar?" Psikolog okadar samimi sormuştu ki sorusunu, evi olmayan bir insan bile olur diyebilirdi. Genç adamda elbetteki olur demek istediysede rahatsız etmek istemediği için " gerek yok sağolun " demekle yetinmişti.
" tık tık tık!" Kapıyı değişik bir melodi ile tıklatıp içeri dalarak " hola mi favorito!" Diyen adam hızla gelip eşinin yanağından öpmüş sonrada hiç bırakmıyacakmışçasına sarılmıştı sevdiğine. Adam saniyeler sonra içeride eşinden başka birinin daha olduğunu fark ettiğinden yüzü kızarmıştı.
Psikolog eşinin utancını gizlemek hemde tanışma faslı için rüzgâra dönerek " Rüzgar bak bu bey benim eşim Esteban. Hayatım buda yeni arkadaşım rüzgar. " demişti. 2si aynı anda el sıkışıp ayrıldıktan sonra genç eve dönerken psikoloğunun eşinin türkçe bilip bilmediğini düşünmüştü çünkü türk olmadığı kesindi.
Genç adam yabancı şehirde üniversiteli olduğu için öğrenci evinde kalıyordu. Evde kimse olmayınca odasına geçmiş kitabını okumaya başlamıştı. Ertesi gün herkezin dört gözle beklediği o özel gün olan pazardı ve haliyle bir buçuk günü vardı kitabı bitirmek için. Lâkin pazartesiden sonra okuyamayabilirdi. Malum dersleri çok yoğundu.
Genç adam kitabın özetini okumakla başlamıştı ilk başta.
"Yani bir insan sırf aşk için ne kadara katlanabilir? tahminin kaç 5 yıl mı? 10 yıl mı? 20 yıl mı? ölümüne kadar mı? Şahsen biri çıkıp eğer pazar günü öleceksem seni ölümüne kadar severim dese haklı. Bak oda sevdi. Bu hikâye bir aşkın daha nekadar imkansız olabileceğini açıkladı. Bu hikayede biri varki herkez katil olduğunu biliyor ama kimse o yaptı diyemiyor. Ama o durmadan birilerini öldürmeye devam ediyor.Tanıyacağınız her karakterin 1 gün içerisinde ölümüne şahid olacaksınız bu hikâyede. Sadece önüne aşk, dostluk ve cesaret birleşimi bir kalkan alan 3 kişi dışında herkezin tek tek ölümleri var bu hikâyede. Aşk dolu anlar ölüm dolu dakikalar.... Şimdi sorumuza geçelim BİZE GÖZLERİNİ 5 DAKİKA ÖDÜNÇ VEREBİLECEKMİSİN?!?!"
"Aşk saçma ya?" Genç adam önyargılarını öne sürerek başlamıştı bu kitaba."ama macera? InsAllah sürükleyiciliği iyidir" diyerekse ilk sayfasını açıp başladı okumaya.
⚓ Gemi kıyıya vurduysa Deniz son sözünü söylemiş demektir⚓........
Denizc.i. ⚓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz c.i.
FanfictionTanıyacağın tüm karakterlerin 1 gün içerisinde nasıl katledildiğine tanık olmak istermisin?! Onların birbirlerine, sizin onlara bağlanıp ayrılamayacağınız bir anda kaderin herkesi birbirinden ayırdığı 24 saatden bahsediyorum sizlere. YADA HERŞEYİ BO...