Multi=ikizler
"takip ediliyorsunuz hadi gelin."
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•
Telefon kapandığında şoke olmuştum. Ikizler bana malmışım gibi bakıyorlardı ve işin kötü tarafı benim korkuyor olmamdı. " telefon kullanmayı biliyor musun? " uzun uzun çalan telefonu bir türlü açmayınca sanırım böyle bir şüpheye düşmeleri normaldi.Erkan'nın -aşırı komik- sorusu ile söze daldım.
" bakın beyler biz sabah kumsalla ayrılacağımızda, yani bir kaç saat önce, ikimizde birbirimizin telefon numarasını almadık. Yani ben almadım ama onun numarası bende kayıtlı hemde ismiyle!" Son kelimemi üzerine basa basa tekrar etmiştim " İSMİ İLE! "
Bu sefer ikizler birbirine baka kalmıştı. " biz sabahtan beri yanlış kıza deli demişiz abicim " Serkan'nın lafı üzerine Erkan'da bende aynı anda sitem dolu bakışlarımızı ona gönderdik. O sırada Erkan'dan tarafda ki kapının penceresine yani şoför koltuğunun yanındaki cama birisi vurmuştu. 3müz aynı anda ufak çaplı titremenin ardından camdaki kişiye odaklandık ilk şokdan çıkan ise Erkan oldu.
Yüzündeki o ifadeyi görseydiniz varya. Onun sevdiği kız ile olabilmesi için elinizden geleni yapmaya and içerdiniz. Kişide sevinç gösterileriyle beliren, duyguların olağanüstü bir biçimde dışa vurması durumu lügatte coşku olarak adlandırılır ama ben Erkan demeyi tercih ederim.
Bi hızla arabadan inip kocaman gözbebekleri ile Kumsal'a baktı. " sensin! "
Dediği tek kelime ise bu oldu." o sensin! " Serkan'la arabadan çıkıp. Bu güzel 2-3 dakikanın keyfine vardık. O kadar hoş bir manzaraydı ki, çok tatlılardı. Deliye aşık olmak da nebilim? Balığın çöle vurulması gibi sanki. Ama maalesef bu huzur biraz fazla kısa sürdü çünkü Kumsal gayet normal bir şekilde Erkan'a - sanki yılların dostuymuş gibi - bakıp hiç bir şekilde ummadığımız bir cümle kurdu. Bu cümlenin ardından kaktüs olsanız bile çölü terk ederdiniz. Kaldıramazdı bir insanın yüreği bu ağırlığı bence."deniz iyimisin knka?"
Bu cümle varya artık maceranın yeni başladığına dair giriş bileti gibiydi. Tabi biz o an bilmiyorduk kumsal'ın bir daha asla Erkan'ı, Erkan olarak değilde o hayali arkadaşı gibi göreceğini. Hep şizofreni olarak, olmayan birini gören bir insan maalesef o hayale bir vücud vermişti. Siz olsanız ne yapardınız? Tam hayalimde ki kadın - veya erkek - dediğiniz kişi sizi bir hayaline beden olarak verip bir daha sizi hiç tanımıyor. Size hayalindeki kişiye hitap eder gibi hitap ediyor, oymuşsunuz gibi hareket ediyor. Yani onunla bir ömür geçirseniz dahi sizin kim olduğunuz sadece onun hayalinden ibaret kalıcaktı. Ne yapardınız? Açıkça söylemek gerekirse ben ne yapacağıma dair hiç bir şey düşünemedim çünkü benim hiç öyle sevebileceğim biri olmadı.
"Iyiyim iyiyim merak etme Kumsal. Hemde hiç olmadığım kadar iyiyim"
Bu sözler hayatının geri kalanına sevdiği kızın yanında kalabilmek icin gözünde hiç tanımadığı kişiliğe bürünmeyi kabul eden bir adamın sözleriydi.
Erkan.
Erkan belkide sadece bir kaç saat sevmişti Kumsal'ı. Neydi ama biliyormusunuz? O Kumsal'ı sevmişti. Sevmek kelimesini belkide fiil haline getiren nadir kişilerdendi. O Kumsal'ı bir kaç saat içinde ömürlük sevmişti. Belkide tek suçu sevmesi olmuştu kim bilir?" aşırı tuhaf bakıyorsun Deniz ama neyse " deniz'e yani bizim Erkan'a - ki bundan sonra ona Deniz diye hitap edicem her denizi Erkan hayal ediverin ama gerçek deniz yani hayal olan, daha vücud bulmamış hali olan denizin Erkan'la hicbir benzerliği yok. Ama delilik işte ne yaparsınız? - Daha sonra Kumsal bana dönüp gülümsedi. " kusura bakmazsın umarım Asel? Senin haberin yoktu ben lazım olur diye numaramı kaydettim sana. Sanırım ama haberde vermem gerekiyordu " bunları söylerken gerçekten pişman bir hali vardı. Ciddi ciddi vermesi gerektiğine dair bir bilgisi yoktu sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz c.i.
FanfictionTanıyacağın tüm karakterlerin 1 gün içerisinde nasıl katledildiğine tanık olmak istermisin?! Onların birbirlerine, sizin onlara bağlanıp ayrılamayacağınız bir anda kaderin herkesi birbirinden ayırdığı 24 saatden bahsediyorum sizlere. YADA HERŞEYİ BO...