Bölüm 18

24 8 2
                                    

- onları yakalayıp bir yere tıkın!

Ses tonu sert ve bir o kadar da kararlalıydı. Erda Alanza'nın yüzüne baktı lakin tek gördüğü endişeydi. Iyi ama Bu neyin endişesiydi? " seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim Alanza!" Erda camdan dışarı bakıyor olsada efendisinin kendisine baktığını hissedebiliyordu.

Omzuna konulan el ile birlikte, başını sağına çevirdi. Biraz öfkelenmiş, biraz şaşkın bir surat beklerken Alanza'nın yüzü daha çok....
Tebessüm dolu ve mutluluk karışımıydı. "Lan idiota! Sen beni delirtmek mi istiyorsun?"

'Ne oluyor be?' Düşüncesini yüzüne yansıtan Erda (üst dudağın kenarı yukarı kıvrılmış, kaşlar hafif çatılmış, çatık kaşlara rağmen gözler irice açılmış), uzun zamandan beri Alanza'dan ilk defa bir hakaret duymuştu. Salak!

Gülümsemesini başını eğerek devam ettiren Alanza, başını kaldırdığında gâyet ciddi bir ses tonu ve yüz ifadesi ile cümlesini tamamladı;

- bu iş bugün bitecek ve, herşey düzene girmiş olacak! O kadar! Kızların da icabına bakılsın hemen. O çocuklarda dediğim gibi bir yere kapatılsın!

Arkasına yaslanıp sigarasını içmeye devam eden Alanza, yüzünü camdan tarafa çevirmişti. Erda birkaç dakika daha efendisini inceledikten sonra o da başını diğer tarafa çevirdi. Yaşadığı anı düşündü bir an Erda, nasıl bir yer haline gelmişti dünya? Kimsenin birbirine acımadığı, herkesin kolayca birbirinden nefret ettiği bir dünya! Birinin ötekine yardım etmeyi aklından dahi geçirmediği, soğuk ve umutsuz bir dünya! Bir insanki kan bağı dahi olmayan biri için ölümü ve öldürmeyi göze almış, nasıl bir insan ki eline hiçbir şey geçmeyecek bile olsa yardımını esirgemeyen, nasıl bir insan ki kanından olan bir insanı öldürtmek için varını yoğunu hiçe sayan.....

Insanlar nasılda tuhaflaşmıştı?!

Yalnızlıktan korktuğumuz, ama sürekli yalnız kalmaya çalıştığımız, yalnızlığımızın  yetmediği ve bitmediği bir dünya.....



Oyunun sonunda her yol ayrı bir sondur!!!









Denizc.i.

Deniz c.i.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin