Multi: Asel Boz
Sanırım şu Kumsal'dan çaktırmadan kaçabilirim. Evet eğer Deniz Kumsal'a bir şey demezse bunu yapabilirim. Ben az önce Deniz söylemezse mi dedim bu Kumsal resmen nitelikli dolandırıcı hatta subliminal mesaj gibi kız beynime işledi resmen! Tabiki ben kendi aklımdan böyle boş boş düşünürken Kumsal geldi. Anlıyacağınız geç kaldım, kaçamadım. " Asel ayaklanmışsın ne oldu?"
Evet çok sevgili gucci güzeli ( bitpazarı çakması ) olan ben(!) aval aval düşünürken oturmayıda unuttum haliyle. " öyle Kumsal gidelim mi artık? Ben sıkıldım biraz!" Ne var biliyormusunuz 'dediklerine ilk önce kendin inan' diye bir laf var. Evet şu an o lafı ben kendime söylüyorum uyuz Asel! Yavrum ilk önce kendine inansana!
"Pekaaaala! Gidelim ama bir şartla ne oldu? Bir şey olmuş!" Beni süzdüğünü okadar net görüyordum ki tek sorun sadece gözlerime bakarak bütün vücudumu süzüyor olmasıydı. Cafeden alel acele çıkmıştık daha doğrusu ben hızla çıkmıştım çünkü Kumsal'ın bu bakışlarına tahammülüm kalmamıştı. Tahammülüm kalmadığı halde kızın elinden tutup götürdüm zaten o ayrı bir dava ama anladı bir şey olduğunu anladı Allah'ım yardım et.
"Biri geldi yanıma böyle......"Kumsal yürürken birden durmuş 'sen ciddimisin' Dercesine gözlerine kısarak baktı " dur tahmin edeyim çok şık giyinmişdi, bastonu ve top sakalı vardı ve gözleri maviydi değilmi? Sana benim ile ilgili bir şey dedi mi?" Ay yok artık ama! Bu kız varya bence plan yaptı beni oynatıyor sonrada ben çok zeki bir şizofrenim ayağına yatacak bakında görün." Evet de sen..?" Bunu nereden 'tahmin' ettiğini soracaktım da hanım efendi lafımı kesti;
" sana büyük bir ihtimalle baş düşmanım olduğunu söylemiştir. Para verdi mi? "
Ne diyor be bu kız? Allah'ın manyağı! Yürümeye tekar başlamıştık düzergah babamın muayenehanesi gibiydi. Bu kız var ya kesin o adamla birlikte plan yaptı milletin parasını yiyecekler de nasıl yiyebilirler ki? Her durumda para veren kısım oluyorlar? Allah'ım çıldıracam! Bu arada e bana para vermedi ki bu adam? Zaten niye verecekti ki?Gerçekten bunların hepsini tahmin mi etti peki? Ne oluyor burada be!? "Hayır para vermedi de....". Başı yere egik kendi kendine gülerken sordu; " ben nereden mi biliyorum? "
Medyum? Telepat? Ne bilim bir mutant felan mı acaba? Yada ruhlardan felan vahiy mi alıyor ki? Şizofren felan ama? Lan Deniz mi söylüyor acaba? Bugün karşılaştığım herkes telepat olmak zorundamı acaba?
" çünkü senin yanına gelen dengesiz.......ah neyse"
Ben tabi ki hala melül melül yolda ki çizgileri takip ediyordum. En büyük takıntılarımdan biridir, yolda kırmızı tuğlalara basmadan yürümeye çalışmak. " neden bu kadar streslisin?"
Busefer soruyu soran çok sevgili Kumsal'a ' ciddimisin?' Bakışları atan bendim çünkü bilmediğini duymak garip gelmişti. " tahmin et bakalım " dedim çünkü nedense içimde zaten bildiğine dair bir his vardı.
Bide Kumsal o kadar güzel bir tebessüm ile bakmıştı ki bana, yüzü o kadar masum ve tatlıydı ki. Ama derinlerde bir yerde yardım çığlıklarının duyulmaması imkansızdı. La edri'nin bir sözü var, çok gülen insanlar var onlara yalnız kaldıklarında iyi bakın gözlerini bir yere sabitleyip dalışlarını izleyin ANLAYACAKSINIZ!! diye. Şu an gülerek bakışlarını ufka sabitlemiş Kumsal'ın dalışını izliyorum da anlayabilecek olan bir insana o kadar çok şey anlatıyor ki...
Yalnızlıkta esir olmuş bir özgür,
Uykularda gizli kalmış kabus dolu bir rüya,
Denizin uzağındaki Kumsalda boğulan bir ..... bir elmas!"Bence senin stersin benim. Herkesin olduğu gibi seninde stresin benim. Korkun, endişen artık hangi negatif duygun varsa?"
.........Eminim benden iyi olanlar daha iyi tanımlar bulacaktır. Ama ben bir tarihçiyim bir edebiyatçı değil elimden gelen bu kadar. " daha önce hiç şizofren lakablı bir arkadaşın olmadı mı? " Allah'ım ne kadar saçma bir soru. Yok canım ben zaten her gün şizofrenlerle takılıyorum, hatta bende bir şizofrenim ve her zaman diğer şizofren arkadaşlarımla buluşup şizofren cafeye gidiyorum ne demezsin!
" sen gerçekten böyle bir soru sormadın dimi? Lütfen Kumsal aaaa!"Gülmeme engel olamadım. Bariz haykırdım yani yolda giderken. " ne var bunda? "
" nemi var? Sen......sen şizofren değilsin ki Kumsal! "
"Ama insanlar öyle diyor"
Ne cavap vericem ben şimdi bu kıza? Kendisini leyleklerin getirmediğini öğrenen 5 yaşında ki bir çocuğun ' peki o zaman nereden geldim?' Diye sorsa ne cevap verirdiniz?
Bekle bir dakika yok artık! Içimde ki bu şey ne? Ailemi aradığımda çalan telefonun huzuru gibi birşey bu? Ben bu kızı sevdim galiba.Saat 6:40 olmasına 2 dakika vardı. Babamın muayenehanesine gelmiştik birbirimize veda ederken dayanamadım ve Kumsal'a sımsıkı sarıldım. Okadar sıkı sarıldım ki sanki hiç bırakmayacakmış gibi sonkez sarılırmışçasına.....
" Bazı insanlar ayakkabı numarası gibi her numara var Allah için boş ver onları var ya diğer insanların hepsi anormal zaten normal olanlar biziz bu arada küçük hanım..."
Kumsal'a bunu dediğim an 'derken' gibisinden bir bakış attı bana. Cidden bu kız belki benden büyüktür. " o kim? yani cafede ki adam? Haberin olsun normal insanların baş düşmanı olmaz da!"
Kumsal beynimi soruştururcasına bana bakıyordu. Sanırım bende beyin olup olmadığından şüphe etti ama açıkçası bende bir an şüphe etmedim değil. O nasıl soru salak Asel! Hem kıza bulaşmak istemiyorsun hemde özeline giriyorsun! Sanane kızın baş düşmanından?
" bir daha karşılaşırsak bana hatırlat da sizi tanıştırayım"
"Olur"
Ben dayanamayacağım;
" yarın bir daha buluşalım Kumsal olurmu? "
"Bunu çok isterim "
Işte sanırım her şey o zaman başladı. Aramızda dostluk oluştu,
Kalplerimizde ki bağ kuvvetlendi,
Zihinlerimizdeki engeller kalktı,
Bir kız şizofrenlerden korkmaması için bir sebep buldu sevgi,
Ve en önemlisi birbirlerine güvendiler....Ne demiş Cemal Süreya dünyadaki en güçlü insanlar kimlerdir diye sorsalar kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş kadınlar derdim.....
Bende Kumsal diyorum.....
Denizc.i.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz c.i.
FanfictionTanıyacağın tüm karakterlerin 1 gün içerisinde nasıl katledildiğine tanık olmak istermisin?! Onların birbirlerine, sizin onlara bağlanıp ayrılamayacağınız bir anda kaderin herkesi birbirinden ayırdığı 24 saatden bahsediyorum sizlere. YADA HERŞEYİ BO...