Bölüm 3

53 16 3
                                    

Asel'den

-babaaaaa!

Sabahın seherinde ne işim var acaba benim babamın muayenesinde bilmiyorum. Tek bildiğim babamın acilen gel diyerek telefonu yüzüme kapatmasıydı.

Söylenerek içeri girdim. Babam hala pijamasıyla ki bu çok nadir görülür hep tarzdır kendileri. Saçı felan da dağınıkdı yani kalktığı gibi buraya getirilmiş çok belliydi de ben niye? Saat 6 bile değil daha!

Sanırım evden çıktığımdan beri başıma gelen en güzel şey bir albino hastası ile tanışmış olmamdı. Çok güzeller ama benim tanıştığım albino çok solgundu ve biraz sinirliydi sanırım. Neyse ne yıllık şansımı kullandım sanırım ben bir albino ile tanışarak. Şimdi içeri geçip babamın isteğine boyun eğicem ne güzel ama? Acaba babam ciddimiydi? Beni sırf biri ile tanıştırmak için mi sabahın 6 sında çağırdı?

Babam bir psikolog olduğu için kendisine gelen her hastasına kız veya erkek fark etmez 'Arkadaşım' Diye hitap eder. Şimdi de inşAllah beni öyle bir arkadaşı ile tanıştırır , eğer uzak bir yerden gelen yok ne bilim askerlik arkadaşıymış ne bilim üniversiteden arkadaşıymış gibi biriyse varya çok kötü olur. Gerçi şöyle bir düşündüm de niye yapsın ki?

Gözlüğümün bana yakışmadığı konusunda kesin kararlı olan ben onu çıkarıp girişteki sehpanın üzerine koydum. Daha sonra "geldim ve buradayım" diyerek sen şakrak içeri daldım. Babamın en sevdiğim muayne odası burası çünkü burayı bana göre yani sadece benim istediğim bir düzene göre tasarladı. Evden çıkarken sadece telefonumu ve kulaklığımı almıştım. Çanta kullanmaya gerek duymadığım için şu an çok rahatım diyebilirim.

Içeride babamın karşısında oturan beyazlar içinde bir kız vardı. Ciddi anlamda beyazlar içindeydi. Teni, elbisesi, babetleri bembeyazdı. Hastahane kaçkını gibi duruyordu. Durumunun ciddi olduğu belliydi hangi kız dışarı çıkarken bu kadar bakımsız çıkardıki? Gerçi benimde şu an kızdan farkım yokta!

"Asel bu Kumsal benim yeni arkadaşım. Kumsal buda Asel benim tek kızım."

Babam oturduğu sandalyeden ayağı kalkmış ve basit cümlelerle bizi birbirimizle tanıştırmıştı ne incelik ama? Kumsal bana döndüğünde masmavi gözleriyle bana öyle bir bakmıştı ki o gözleri çözmek o an imkansızdı sanırım! Ama bu bakışlar sadece 1 dakika sürmüştü. Anında tebessümüyle baktı bana. Sen ne ayaksın kızım? Gülünce daha güzel olduğunu mu ima ediyorsun? Eğer öyleyse haklısın çünkü. 

Tam bende Kumsal'ın yüzüne tebessüm ediyordum ki, Kumsal hanımın aniden yüzü düştü. Birden tüm ciddiyetiyle"Yeter çok güldük"

Evet ben kalkıp gidiyorum. Bu kız beni çiğ çiğ yer! Bu nasıl bir özgüven acaba? Ego patlaması mıdır? Yoksa böyle ilk görüşte birinden nefret edersin onun nefes alması bile sana batar ya onun gibi bir şey mi hissetti acaba bana karşı?

Babam ortamın gerginliğini fark edince sanırım biraz rahatlamak amaclı ellerini birbirine vurup kahvaltı için açık olan bir yer bulmak isteyip istemediğimizi sordu. Saat 5:58 di. Mutlaka açık bir yer olmalıydı. Saat nasıl olsa geç olmuştu dîmi ama?!

"Şaka yapıyorum Asel ama ben ipek tavsiye etmem haberin olsun pamuklu olsa daha iyi olmaz mı kıyafetlerin? Hem sağak olman yüzünden mi emin değilim, sanırım sağ cebi sökülmüş haberin olsun. Bu arada evinizdeki golden retriever köpeğinizi tahminimce 2 yaşında sanırım görmeyi çok isterim bir gün buraya getirir misin? Birde resim çizmeyi seviyor olman ortak özelliklerimiz arasında haberin olsun! Gerçi ben gözlük kullanmıyorum."

Güya babam benimle konuşsun diye çağırdı buraya. Benden önce herşeyi anlatmış sağol baba yaa! Bari ipek giydiğimi söylemeseydin!

Babama 'baba ne diye herşeyi anlatıyorsun' gibisinden bir bakış attım. Ama tuhafdır ki "Siz önceden tanışıyormusunuz?" Diyen babam oldu. Ne yani babam hiçbir şey anlatmamış mıydı? E nereden biliyor bu kız benim 2 yaşında köpeğimin olduğunu ve pamuk giydiğimi? Ben şaşkın olan suratımı düzeltmek için binbir çaba harcarken çok sevgili Kumsal'da hiçbir şey yokmuş gibi"Cafeler açılmaya başlanır birazdan yola çıkalım mı?" Dedi.

Odadan çıkana kadar sanırım son 10 dakikayı düşündüm taaaki dış kapıya kadar. Tam ayakkabımı giyecekken Kumsal bana artık ne amaçla söyledi bilmiyorum ama dediki;

" bisikleti bırakmalısın bence. Yürüyüş daha etkili bir zayıflama taktiği. "

Allahım ben bu kızla bırakın 1 günü 1 saat bile geçiremem. Nereden biliyir bu kız bunları yaa?! Delleniyorum! Nasıl bir gözlem yeteneği var? Gerçi bi bakıyormuşuz ben ve Kumsal yakın dost oluyormuşuz. Nasıl olsa hayat mucizelerle doludur ne zaman ne getireceğini kimse bilemez.

Asansöre binerken Kumsal merdivenden ineceklerini söyledi, ben kiminle diye soracakken babam tamam deyip beni asansöre bindirirdi pardon asansöre tıktı. Daha sonra da "Kızım sen gerçekten Kumsal ile daha önce hic karşılaşmadın değilmi eminsin?" Ben babamın hararetine karşın hızla başımı evet anlamında sallamıştım. Babamsa aynı endişe ile devam etti.

"O zaman çok dikkat et kızım Kumsal ciddi niteliklere sahip bir deli ona karşı çok özenli davran atacağın her adımı çözebilir. Bir günlüğüne katlanıcaz ona sonra herkes kendi yoluna tamam mı benim güzel kızım. Bana yardım et tamam mı? Ben sizi beraber yalnız bırakıcam bir süre gez dolaş bildiğiniz yerlere git. Onunla eğlen eğer küçücük bir değişim dahi görsen beni ara büyük ihtimalle çok ağır bir travma geçirdiği için böyle, onu dinle öğren. Ona yakın ol kızım kız kıza konuşun bir şeyler işte tamam mı?"

Babam 5.kattan inene kadar konuştu çok korktuğu belliydi. Baba sen bu kızı nereden buldun acaba? Hem çok sevgili babacığım haberin olsun bir insanı teşvik ederken sakın kendi korkunu ona yansıtma! Heleki o kişi kızınsa!

Babam cebinden bir kağıt çıkarıp bana verdi aq testi sonuçlarıymış. 5 soruya doğru kabul edilecek tek cevap vermişdi. Soruları okudum ve okurken de hepsini zihnimde cevaplamaya çalıştım baktım vakit alıyo direk kumsal'ın verdiği cevaplara baktım.Ama kumsal hepsine aynı cümleyi yazmıştı. Kesin ve net olarak tek kararı vardı.

~Ben o seçeneği sunan kişi olmak isterdim......~

Kim mutlu edebilir seni, SEN HAZIR DEĞİLSEN?!

Denizc.i.

Deniz c.i.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin