Deniz c.i.

Bölüm 5

Alanza Pozo ( beyefendi )

- Hayır yoldayım gelmek üzereyim türkiye ye. En fazla 45 dakika kaldı. Beni karşılamaya sen gelme, eğer sen gelirsen dikkat çekersin. Bu arada sakın ama sakın karıncaya bir şey yapayım deme!  Onunla mülâki dahi olma!

Adam ahizeyi sertçe yerine koyup uçağında ki ikramlarla dikkatini dağıtmaya çalıştı. Tehlikeli sularda yüzüyordu ve kendisi için hiçbir çıkar yoktu sadece huzur bulacağını düşünüyordu. Telefonda konuştuğu adama olan güveni neredeyse hiç olmamasına rağmen şu an kendisine yardım edebilecek tek kişi olması dolayısıyla ona şimdilik muhtaçtı.

Akşam saat 11.30 da herşey bitmiş karıncasıyla eve dönme hayalleri kuruyordu. Karıncası için herşeyi yapmaya hazırdı çünkü zamanında oda aynısını yapmıştı. Muhteşem zekası ile kendisinin yanında olmuş ve akıl almaz soygunları yaparak onun gizli silahı haline gelmişti. 7 yıl boyunca asla hiçbirşey istememişti karınca taaki 2 yıl öncesine kadar.

- benden istediğin sadece bir ölüm mü? Sana zarar veren onca insandan sadece birini öldürmek istiyorsun ama öldürmek istediğin kişi baban olacak öylemi? Sen iyimisin?

Alanza saçlarını eliyle karıştırırken düşüncelere dalmıştı. En sevdiği insan babasını öldürmek için yardım istiyordu. Evet canını bile verirdi ama neden babası? Hatırladığı kadarıyla babası ile arası iyiydi? " neden baban?" Diye sormaktan kendini alamamıştı Alanza.

" hermano mayor (abi demek türkçesi) benim bir planım var. Ben bir kişiyi öldürecem ve ölümler birbirini takip edecek ve benim yaptığım tek şey arkama yaslanıp ölümleri izlemek olcak. Evet bedeli biraz agir olacak.... babam gidicek ama sen hiç merak etme. Karma olcak yapana yapılacak!"

Alanza kararsız kalmıştı çünkü karşısındaki yaverinin istediği pekte mantıklı bir şey değildi."pekala istediğin kadar adam al, paranın yerini biliyorsun. Nerede baban? Madridde mi?"

Alanza'nın karşısındaki genç adam gözlerini 'işte orada sıkıntı var' Dercesine devirmişti. Mavi gözlerinden geriye kalan beyaz kısımlar kızarmış olduğundan bir an insanın içi ürperiyordu. " ne oldu? "

" abicim işte sorunda o zaten. Babam Türkiye'de. Oraya tekrar gitmem lazım."

Alanza onu tek başına göndermek istemiyor olmasına karşın bir yanı giderse ne olacağını merak ediyordu. Zira onu görürlerse hemen yakalarlardı buda başlarının belaya gireceğine işaretti.

"Katiyyen olmaz! Saçmalama! Seni oraya geri gönderemem."

Karınca 5 yaşındaki bir çocuğun babasından şeker isterken ki bakışlarıyla bakmış daha sonra " por favor hermano mayor (lütfen abi) "
Alanza ilk başta kararında kesin olsada daha sonrasında " o zaman bende seninle gelicem dikkat çekmeyeceğiz." Demekte mecbur kalmıştı.

"Bu, ben yanındayken pek mümkün değil. Türkiyede bir albinonun cinayet işlemesi o dakika tutuklanması demek. Fazla dikkat çekerim yani hemen bulurlar bizi"Alanza bunu biliyor olsada aklında onu tatmin edecek bir plan yatıyordu.

"2 kişi gideceğimizi kim söyledi ki?"

<•⚓•>

- sakin ol. Tamam sorun değil o kızı biraz takip et ve kimin neyiymiş öğren. Eğer işin içinde değilse, kızı al ve buraya beraber dönelim.

Alanza telefonu masaya koyarken gülümsemekten kendini alamamıştı kendi hayatı gözü önüne geldi. Çok güzel bir karısı,herşeyden kıymetli  çocukları ve 4 yeğeni vardı. Annesi, babası, kardeşleri hepsi hayattaydı ve gerçekten çok rahat bir yaşam sürüyordu. Karıncasının da aile hayatı kurmasını çok isterdi ama karıncasının hayatında ki tek aşkları, tek sevgilileri; beyni ve 14 yıl önce ölen kız kardeşiydi.

- Señor, ¿te gustaría un poco más de tinto de verano?

Alanza başındaki uşağının sorusunu yineledi zihninde ' efendim biraz daha tinto de verano istermisiniz? ' Elbette isterdi. Neden istemeyesin ki?

-haría! Monte. olur Monte.

Denizc.i.