Vampir Karım

Bölüm-6

Ertesi gün evde öylece oturup Lady'i bekledim.Yalnız bu sabah karnımda bir sürü acı oluştu. Bu iyice sinirlerimi bozuyor. En sonunda televizyonumun içinden çıkan Lady'i gördüm.

''Sen ve şu güçlerin." diye söylendim.

''Buna hala alışamadın mı?'' dedi bilmiş tavırlarıyla. Alışkındım elbet ama o her gerilim dolu anında bunu yapıyordu.

''Kapıyı denesen olmaz mı?''

''Bir düşüneyim... Hayır.'' Bu tepkisine sadece iç çektim.

''Her neyse Jenna nasıl?'' İyi şeyler duymak ve biraz sakinleşmek istiyorum.

''Neyse ki hamile olduğun için güçlerin zayıf, o yüzden son anda onu vampir olmaktan kurtardık." İşte bu güzel bir haberdi.

''Güzel peki şimdi nerede?'' dedim merakla.

''Evde uyuyor,bu arada hafızasından olup biteni sildim yani acı çektiğini bile anlamayacak. dediğinde gülümsedim.

"Ancak bu birazda ona bağlı. Ne kadar kan içtiğini bilmiyorum. Bir anda her şey değişebilirim."

Çok geçmeden karnımda gene bir acı oluştu. Bu sefer çok beterdi. Gözümün acıdan kırmızı renk aldığını hissedebiliyordum. Sanki içimde bir deri yırtılıyordu.

''Bella iyi misin?'' dedi telaşla.

''L-Lady iyi değilim karnım, karnım çok acıyor! dediğimde altımda oluşan sıvıyla irkildim.

Lady bunu görünce gözleri büyüdü. Artık avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. Çünkü ölmekten çok işkence görüyordum şu an.

''Lady ne oluyor?'' dedi bağırışlarımın arasından.

''Bebeğin doğmak istiyor Bella. Çabuk uzan şuraya." dediğini yapıp koltuğa uzandım.

Acayip acı çekiyordum.Acıdan dişlerim çıktı ve gözlerim koyu kırmızı rengini aldı. Lanet olsun o kanı içtiğime bin pişmanım. Lady ellerini karnımda geziyordu. Artık terliyordum. Bütün kemiklerimin teker teker, acı verici bir şekilde kırılmaya başlıyordu sanki. Ellerim koltuğun derisini söktüğümde çöküyordum sanki.

Çok geçmeden kapının sesiyle irkildim. Lady gözlerini kullanarak kapıyı açtı. Gelen Halton idi. Beni böyle görünce elindeki anahtarlar ve cep telefonu yere düşmüştü.

''Lady, Bella ne oluyor?'' Sesi hem korku hem de şaşkınlık doluydu.

''HALTON!" diye bağırdığımda yanıma geldi.

''Lady ne oldu?'' dedi tekrardan.

''Bir şey yok. Sadece doğuruyor. Daha doğrusu bebek doğmak istiyor." diye açıkladı. Ben onlarla kesinlikle değil. Hatta hayatımdan soyutlanmış gibiydim.

''Bu imkansız. Hamile kalalı sadece dört gün oldu." Gerçekten şuan bu durum mu önemliydi? Yoksa ben mi?

''Halton... Ben size bu çocuk çabuk doğar dedim. Unuttun mu?" Lady sesini yükselmişti.

''Pardon!" İkisi konuşmaya devam ederken daha fazla dayanamıyordum.

''Şu lanet çenenizi kapatın ve benimle ilgilenin. Ölüyorum burada." İçimde adeta bir şey aşağı doğru kayıyordu, ve her kaydığında canımı daha çok yakıyordu.

''Tamam Bella son bir hareketin hemen doğmasını sağlar. Sadece sertçe onu it." Derin bir nefes aldım ve son kez sertçe ittim. Ardından ağlama sesini duydum.

İçimdeki acı tamamen yok olmuştu. Karnım kuş tüyü gibi hafiflemiş hatta doğum yapmamış gibiydim.

Acım geçince gözlerimdeki koyu kırmızı rengi geçip, dişlerim eski haline döndü. Halton bana bakıp gülümsedi. Ağlama sesleri kesildi ama Lady'nin yüzü değişti.