Bu lafın arkasından karnıma minik bir ağrı girdi. Bu ağrının üzerine minik bir inliti çıkardım. Halton büyük gözlerle bana bakarken, ben bakışlarımı Ally'nin asık suratından ayıramadım.''Neden kızım? Niye kardeşini istemiyorsun?'' diye sordum sakince.
''İstemiyorum işte! Ben kardeş istemiyorum." deyip aniden ortadan kayboldu.
''Halton... A-Ally gitti... Nereye gitti Halton?" Halton beni sıkıca tuttu ve sakinleşmemi sağladı.
''Bella sakin ol. Sonuçta o bir su tanrıçası onunda güçleri var. Bu yaramaz çok uzağa gidemez. Sen odana git ve dinlen. Ben Lady'nin yanına gidip onu arayacağım.'' demesiyle gözlerimde ki yaşlar yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı.
''Bella lütfen ağlama!
''Halton ben ilk bebeğimi düşünüyorum." dediğimde gözlerini kapatıp açtı.
''Bella merak etme onu bulucağız. Sen şimdi git ve uyu." Başımı olumsuz anlamda salladım.
''Halton çok yorgunum. Ayağa kalkacak halim yok. Bana yardım et." dememle beni kucağına alması bir oldu.
Odaya geldiğimizde Halton beni yavaşça yatağa yatırıp, üstüme yorganı örttü. Saçlarımı okşadığında ellerimi saçlarında gezdirdim.
''Merak etme bebeğim onu bulucağım."
''Sana güveniyorum." deyip dudağına kısa süreli bir öpücük kondurdum.
Halton'ın Ağızından
Odadan çıkar çıkmaz aşağı salona indim. Salona girdiğimde ayrı koltuklarda oturan Anna ve Zack beni gördüklerinde koşarak yanıma geldiler. Ve Anna hemen lafa girdi.
''Halton yukarda sesleriniz geldi ama biz sorun çıkarmak istemedik."
''Siz çıkartıcağınız kadar sorun çıkardınız. Bu akşamı güzel geçirmek istedik ama şu halimize bak." İkisininde yüzleri düştü.
''Her neyse Zack hemen gidiyoruz."
''Nereye?'' diye sordu.
''Lady'nin evine."
''Neden?''dediğinde içimden bir söylendim.
''Ally evden kaçtı. Onu bulacağız.'' dediğimde gözlerini büyüttü.
''Ama--''
''Off! Soru sormayı bırak hadi yürü." diyerek emir verdim. Artık bunu bana yaptırdılar. Hemen evden çıkıp kızımı bulmak için Lady'nin evinin yolunu tuttuk.
***
Lady'nin evine geldiğimizde hızlıca içeri girdik. İyi ki vampirim. Aslında bu değişimimden gün geçtikçe hoşlanıyordum. Lady bizi görünce kaşlarını çattı. Belli ki böyle girmemiz hiç hoş değildi. Ama o da bizim eve defalarca girmişti. Onuda geçtim, hemen çıkıp gitmişti. Bir bekleseydi.
''Kapı çalmak diye bir şey var." Kaşlarımı çattım. "Sanki sen aynısını hiç yapmadın?"
''Lady boş çene yapmayı bırak. Ally kaçtı!'' dediğimde kollarını göğüslerinin altında birleştirdi.
''Biliyorum." demesiyle yüzüme bir şaşkınlık oturdu.
''Ne yani? Gene bizim evimi seyrediyordun?''
''Hayır Halton sizi izlemiyordum. Çünkü Ally burada." demesiyle hem şaşırmıştım hem de içim rahatlamıştı.
Biliyordum işte. O küçük yaramaz fazla uzağa gidemezdi. Lady'nin işaret ettiği yer, kırmızı perdenin arkasıydı.
''Ben bir bakayım." Tam kızımın yanına gidecekken Lady beni durdurdu.
''Halton şimdi değil. Belli ki size çok kızmış ve gücünü öfkeyle kullanmış. Bu ona zarar verebilirdi." diyerek uyardı.
''Ama biz böyle olacağını düşünmemiştik."
''Biliyorum Halton. Ama o bir su tanrıçası. Sinirlendiğinde omu kimse durduramaz. Büyüdükçe bu güzü daha da artacak ve güçlenecek." Bir kaşım havaya kalktı.
''Bunun ne alakası var?''
''Su tanrıçaları güven konusunda çok cimridir. Güvendiği kişinin başkasına o güveni vermesini istemez. Ve o kişinin başkasına vereceği sevgi onu şeytana çevirir. Ama Ally şeytana uymak yerine, öfkeyi kullanıyor. Bu daha da kötü." Neden ben?
''Neden böyle şeyleri en başta söylemiyorsun? En azından ben ve Bella, buna hazırlıklı olarak açıklardık." Söylenmekten çok, bıkkınlığımı öne sürmüştüm.
''Halton benim de işlerim var. Bunu unutma ve o küçük olduğu için böyle tahmin etmedim. Sanırım güçleri doğmaya başladı. ve sandığımızdan çok daha güçlü." Lady gerçekten süprizlerle dolu. Daha öğrenmem gereken çok şey vardı. Bir an bakışları Zack ile buluşunca ikisini izlemeye başladım.
''Zack,sana gelince; Anna'dan uzak dur. Ve kendine çeki düzen ver." demesiyle Zack'in suratı korkuyla değişti.
''Neden?'' demesi benimde merakımı yenmek için iyi olacaktır.
''Çünkü--''
Bella'nın Ağızından
Uyandığımda Halton hala gelmemişti. Kapımın aralandığında Anna'yı gördüm. Bana hala masum bakışlarıyla bakıyordu. Ben uyurken beni mi seyretmişti.
''Girebilir miyim?'' demesi iyice canımı sıkıyordu.
''Gir!'' dediğimde hızlıca yanıma geldi ve elimi tuttu. Bunun karşılığında elimi elinden çektim.
''Bella bana böyle yapma lütfen!''
''Ne yapmamı bekliyorsun? Daha ilk günden brini görüyorsun ve onu öpüyorsun. Sizi orda yakalmasaydım nerdeyse sevişecektiniz." dediğimde gözlerini kapattı.
''Bella o çok farklı biri. Çok hoş biri."
''Off! Anna ben seni biliyorum. Kesin bir şey yapmışsındır."
''Yemin ederim Bella. Hiçbir şey yapmadım.'' Sinirlerim gerçekten bozulmuştu.
''Yapmamış olsan bile, bu davranışın hiç hoş değil." Olduğu yerde doğrulunca ben bile biraz ürperdim.
''Ben öyle düşünmüyorum. Onu öpünce kendimden geçtim. Kafam karıştı, kalbim sızladı, sanki bu öpücük normal değildi." dediğinde gözlerimi açıp korkuyla sordum.
''A-Anna...sen yoksa--''
''Bilmiyorum! Belki...belki--''lütfen içimden geçeni söyleme.
''Belki?!''
''Belki ona aşığımdır..!''
Anna buralardan gitmeden önce biriyle beraberdi. Ama onun kalbini kırdığı söylenilmişti. O bir büyücüydü ve Anna'yı cezalandırıp, aşk ile ilgili ne varsa emdi ve saf duygularla bıraktı. yani doğru veya yanlış yaptığını çözemiyordu. Lady bunun sadece yapanın bozacağı bir büyü olduğunu söylemişti.
Hayır! Bu olamaz. Sorun aşık olması değil. Benim korktuğum Anna'nın yapacakları...!!
![](https://img.wattpad.com/cover/20591067-288-k655670.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Karım
VampirHer insan normal bir evlilik, normal bir yaşam sürerken; ben zarar vermekten korkuyorum. Çünkü ben normal değilim. Kan içer, sihire inananırım. Gündüzü sevmez, geceyi yaşamak isterim. Yine de her saati yaşarım. Gözlerim kırmızı olur, dişlerimi acıma...