Uzun yürüyüşlerimiz beni iyice yormuştu.Zaten kollarımda olan yaralar beni delirtiyor, acıdan beni öldürüyordu. Bir de buda yetmezmiş gibi Lady tutsak. Şimdi ben ne yapacağım? Ben kendi kendime düşünürken Jack'in beni dürtmesiyle kendime geldim.''Bella lütfen üzülme, her şey yoluna girecek.''
''Hayır aksine her şey daha kötü oluyor. Lady tutsak, sayımız azaldı ve buda yetmezmiş gibi geçmişte tanıdığım Halton'ın hamile bıraktığı kızda bu savaşta.''
Halton benimle olmayı tercih ettikten sonra Alex'in hamile olduğunu öğrendi. Benden gizli bir şekilde bebeği yok etmesini istemişti. Fakat Alex bizim daha sevgili olduğumuzu bilmiyordu. Bu haberini ilk önce benimle öğrenmişti. Sonradan da Halton tabii. Yinede o kızın çekip gitmesine ve bana o hakaretleri yağdırıp, vampir olmasına sebep olmam tamamen Halton'ın hatasıydı. Şimdi o bebek ölmüştü fakat ben bunu daha sonradan öğrenmiştim.
''Şşştt! Tamam sakin ol.'' deyip beni göğüsüne bastırdı.
''Jack korkuyorum.''
''Sakın korkma.''demesiyle yürümeye devam ettik. Halton'ın çatık kaşlarıyla karşılaşınca içimde bir ürperti hissettim. Tam yanından geçecekken elimi kavrayıp beni durdurdu.
''Neden bana soğuk davranıyorsun?''
''Davranmıyorum.'' deyip ondan kurtulmaya çalışıyordum ama işe yaramıyordu. Yere bakan gözlerimi çenemi kavrayarak kendininkiyle birleştirdi.
''Yalan söylüyorsun! Bella neden?''
''Nedenini bilmek mi istiyorsun?''
''Evet.''
''O zaman iyi dinle! Halton sen nasıl Alex'i hamile bırakıp gidersin? Ben seninle sevgili olduğum zaman onun hamile olup olmadığını anlamak için doktora ben gittim. Senin çocuğunu ultrason da ben gördüm. Tamam bebeği öldü ama bunu bana neden söylemedin?''
''Eğer söyleseydim kötü olacaktın.''
''Sence şuan çok mu iyi görünüyorum? Halton kızı hamile bıraktın ve ben kendimi şuan aldatılmış gibi hissediyorum. Kız daha bizim birlikte olduğumuzu bile bilmiyormuş. Bunlar çok normal şeyler mi?''
''Hayır, ama Bella ben zaten onunla flört hesabı takılıyordum sonra alkolü de alınca bir gece biz-''
''Yeter Halton! Ben senin önce ki ilişkilerini dinlemek için derdimi anlatmadım.Ne halt ettiysen ettin. Yine de bana söylemeliydin.''
''Peki kendimi sana nasıl affedebilirim?''
''Bilmiyorum Halton! Şuan başımda bir sürü dert var. Lady tutsak edildi, sayımız düştü ve senin o eski sevgilin şimdi geçmişte yaşadıklarınızı yüzüme vurmaya devam ediyor.''deyip hızlıca yanından geçtim.
İçim rahatlamıştı. İçimde biriken her şeyi söyledim. Bir an acı çekiyordum bir anda da seviyorum. Lanet olsun bu hayata. Çok geçmeden derin bir rüzgar esti. Bu kesin bulutun yaklaştığını işaret ediyordur.Herkesin önüne geçip Lady'nin yerini almalıydım.Bu görevi tamamlamak bana kalmıştı.Bir an elimde Lady'nin asası oluştu.Üstünde de bir not vardı.
''Bella burda ki sayı daha da arttı.Sizin sayınızla onların sayısının çeyreği bile değilsiniz. Asamı al ve dünyaya git diğer Zargon'ları bul. Eğer bu savaş bir an önce bitmezse yakında hepimiz kanlara boğulup öleceğiz. Elinizi çabuk tutun.Sana güveniyorum ve ne olursa olsun ağayı hiç bir şekilde onlara kaptırma çünkü içinde sonsuz bir güç var eğer o ellerine geçerse işte o zaman tüm karışıklığın anasıyla karşılaşacağız. Elinizi çabuk tutun...!''
Mektubu okumamla sinirden gözümden bir damla yaş aktı ve benim bir şekilde dünyaya gidip Zargonlar'ı toplamam gerekiyordu. Herkesi durması için elimi gösterince hepsi olduğu yerde durdu.
''Beni dinleyin! Sayımız çok azaldı ve benim dünyaya gidip birilerini buraya getirmem lazım, yoksa hepimiz öleceğiz. Bu yüzden Halton ve Jack siz benimle gelin. Zack biz gelene kadar sürü sana emanet. Buluttan oldukça uzak durun biz en kısa sürede gelmeye çalışacağız. Sana güveniyorum.''
''Sen merak etme''dediğinde Jack ve Halton yanıma geldi.
''Gözlerinizi kapatın.''dediğimde ikisi de gözlerini kapattı. Asayı havaya kaldırıp içimden gideceğimiz yeri söyledim.Gözlerimizi açtığımızda ormanın başlangıcında olduğumuzu fark ettim.
''Halton, Jack siz gidin Zargon'ları toplayın ben gidip kızımı göreceğim.''dediğimde Halton gözlerini açarak bana baktı.
''O benim de kızım bende geleceğim.''
''Halton sakin ol her şeyin sırası var. Ben zaten başka birine de uğrayacağım. Siz gidin.''dediğimde soğuk bir bakış attı.
''Tamam.''Hızla koşarak vampir kadının evine geldim.
''Kimse yok mu?''dediğimde karşımda birden sarışın ve maviş gözlü minik kızımı gördüm. Gözlerime lanet okudum, çünkü biz gideli 2 hafta olmuş ve çok büyümüş.
''Gel anneye.''dediğimde koşarak bana sıkıca sarıldı.Bu şuanda hissettiğim bütün stresi attı. Minicik kolları bana güç veriyordu adeta. Çok geçmeden bir ses duydum.
''Bella?''
''Jenna!'' Gördüklerime inanamadım kızıma bakan vampir Jenna mı?
''Ally'e sen mi bakıyordun?''
''E-Evet'' demesi sesini titretti. Onunda benimde gözümüzden bir damla yaş aktı. Acaba beni affetti mi? Umurumda değildi, onu özlemiştim. Birden koşarak birbirimize sarılınca daha çok ağladım.
''Özür dilerim.''dediğimde birbirimizden ayrıldık.
''Evet çünkü beni de kendin gibi yaptın.'' diyerek güldü.
''Gerçekten üzgünüm.''
''Biliyorum bu yüzden seni affediyorum. Hem doğaüstü bir yaratık olmak fena değil sanırım.''dediğinde küçük bir tebessüm ettim. Sonra yerde oynayan kızıma baktım.
''Bu çok ilginç.'' dedim dalgın bakışlarım arasında
''İlginç olan ne?''
''Halton yeşil gözlü ben kahve. Halton kumral gibi ben gerçekte koyu sarı.''
''Boyadığın için olabilir mi?''
''Evet''
''Eee yani?''
''Ama kızım hem maviş hem de sapsarı saçları var.''
''Çünkü senin kızın bir bir su tanrıçası.''dediğinde gözlerimi kocaman açtım. Kutsal kitabı okumuş gibi görünüyordu. Yoksa bu özelliği nereden bilecekti ki?
''Sen ciddi misin?''
''Kesinlikle.''dediğinde ona sıkıca sarıldım.Bir an sarılırken aklıma bir fikir geldi. Jenna artık bir vampir olduğuna göre...
''Jenna?''
''Efendim.''
''Benimle Kıyamet Savaşına gelir misin?''
''Ne?''
![](https://img.wattpad.com/cover/20591067-288-k655670.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Karım
VampireHer insan normal bir evlilik, normal bir yaşam sürerken; ben zarar vermekten korkuyorum. Çünkü ben normal değilim. Kan içer, sihire inananırım. Gündüzü sevmez, geceyi yaşamak isterim. Yine de her saati yaşarım. Gözlerim kırmızı olur, dişlerimi acıma...