Komiser bankadan çıktıktan sonra yavaş yavaş evine doğru yürümeye başladı. Evi, şehrin ana caddelerinden birinde olan bankaya iki sokak uzaklıkta olduğu için buraya gelmek için arabaya gereksinim duymamıştı. Bu soruşturma onun için takıntı haline gelmişti. Yemek yerken, kitap okurken, işe giderken, birisiyle konuşurken, kısacası her daim bu cinayetleri düşünüyor, onlarla yaşıyordu. Karakoldaki bütün polisler bu soruşturmayı artık rafa kaldırmanın zamanı geldiğini düşünürken o ise diğer polislerin aksine her geçen gün bu işe daha fazla kafa yoruyordu. 20 yıldır bu mesleğin içindeydi ve sezileri onu yanıltmıyorsa, Uras'ın bu işlerde bir parmağı vardı, ama haftalardır uğraşmasına rağmen elindekiler sezilerden öte geçmiyor, en ufak bir ipucu dahi bulamıyordu. İbrahim de bu yüzden en iyi bildiği işi yapıyor Uras'ın sinirlerini yıpratıp bir açık vermesini bekliyordu, zaten başka da yapacak bir şeyi yoktu. 10 dakikalık bir yürüyüşten sonra kapının önüne gelmişti anahtarlarını çıkartıp kapıyı açtı. Montunu portmantoya asarken mutfağın açık kapısından gözüne bir şey ilişti, mutfakta tezgahın üstünde hediye paketine benzer bir paket duruyordu. İbrahim evden çıkarken paketin orada olmadığına emindi, kapıyı kilitlediğine de emindi zaten biraz önce eve kapıyı anahtarla açıp da girmişti, peki paket eve nasıl girmişti, İbrahim korkarak pakete doğru yürümeye başladı paketin başına geldiğinde artık bacakları tutmaz vaziyetteydi mutfak masasının yanından bir sandalye çekip oturdu ve paketi eline aldı titreyen elleriyle paketin kapağını beceriksizce açıp kenara bıraktığında başı dönmeye başladı paketin ortasında daha kanı kurumamış kesik bir parmak duruyordu İbrahim parmağı görür görmez lavaboya koştu ve içinde ne varsa çıkardı ve yüzüne su çarpıp aynanın karşısında sakinleşmeyi bekledi. Kafasından binlerce soru geçiyordu, kim, neden böyle bir iş yapardı? Hapise attırdığı insanlardan birisi onu tehdit mi ediyordu? Biraz sakinleştikten sonra tekrar mutfağa gitti ve incelemek için paketi eline aldı parmağın üstündeki kan tortulaşmaya başlamıştı parmağın altında ise ilk seferde dikkatini çekmeyen bir şey vardı, bir kağıt. İbrahim iğrenerek parmağı ucundan tutup kenara çekti ve kağıdı eline aldı kağıdın arkasında bir şey yazıyordu, bir mesaj
"BU İŞİN PEŞİNİ BIRAK"