Hastanede uyanık olarak geçirdiğim üç gün bana sanki üç ay gibi gelmişti, üçü de birbirinin aynısı üç gün ama bu sabah, sonunda doktordan sevindirici bir haber aldım istersem bugün öğleden sonra taburcu olabilecektim o yüzden hazırlanmaya başladım yatağımın iki metre yanındaki dolapta oraya nasıl geldiğini anlamadığım siyah kot pantolon ve beyaz bir gömlek vardı sorgulamadan onları giydim zaten odada benden başka kimse olmadığı için benim için buraya getirilmiş olmalıydılar üstümü değiştirdikten sonra yatağın kenarına "emanetçi" gibi oturdum ne de olsa buraya ait değildim artık içimde ilginç bir mutluluk vardı odanın hemen girişinde bulunan lavabodaki aynanın karşısına geçip sakal tıraşı oldum sakallarım belki de ömrümde olmadığı kadar uzundu, saçlarıma da - her zaman yaptığım gibi- kontrollü dağınıklık havası verdim artık çıkmaya tamamen hazırdım.
Odaya dönüp yatakla dolap arasındaki tekli kanepeye oturdum duvardaki bir sarrafiyenin reklamını yapan saate baktığımda doktorun dediği saate yaklaşık on dakika olduğunu fark ettim hastane şehrin yüksekçe bir yerinde odamda hastanenin yedinci katında olduğundan dolayı müthiş bir manzaraya sahipti son kez olduğunu umarak bu manzaraya bakmak için ayağa kalkmıştım ki odanın kapısı açıldı kapıyla aramda dolap olduğu için gelenin kim olduğunu göremiyordum öne doğru iki adım attığımda adamla neredeyse çarpışıyorduk gelen komiserdi selam Uras Bey dedi samimiyetle resmiyetin karışımı bir şekilde, bende aynı şekilde karşılık verdim, doktorunuza taburcu olacağınız zaman bana haber vermesini söylemiştim sağolsun bugün arayıp haber verdi ben de eve kadar size eşlik etmek için buraya geldim dedi ben ona şaşırmış şekilde bakarken, bir komiserle iki üç ayda ne kadar samimi olmuş olabiliriz ki beni eve götürmek için işini bırakıp hastaneye gelmiş diye düşünüyordum ama sadece teşekkür ederim demekle yetindim yumuşak bir sesle.
Çok geçmeden komiserin arabasının içindeydik bir polise göre lüks sayılabilecek kırmızı sedan bir arabası vardı arabanın içinde birkaç dakika sessizlik dalgası estikten sonra komiser konuştu nasılsınız Uras Bey yeni bir şeyler hatırlayabildiniz mi? Hayır dedim yalan da sayılmazdı sadece gerçek yaşadığım şeyler mi yoksa bilinçaltımın uydurmaları mı olduğunu bilmediğim gece rüyalarda gördüğüm telefon konuşmaları vardı onlarda kayda değer değillerdi, yeniden sessizliğe gömüldük, komiser bir şeyler söylemek istiyor ama nasıl söyleceğini bilemiyor gibiydi en sonunda sessizliği bozan yine o oldu
Uras Bey size son aylarla ilgili bir şeyler söylememin belki faydası olabilir söylememi ister misiniz? Bunları doğum ağrısı çekiyor gibi söylemişti söyleyeceği önemli şeyler olduğunu anladım ve hafiften ona doğru dönüp dikkatimi iyice vererek tabi ki isterim dedim.
O da hafiften doğruldu, ayağını gazdan çekti sanırım eve gidebildiğimiz kadar geç gitmeyi istiyordu
Bankanızın müdürü Murat Bey 'le veznedar Gül Hanımı hatırlıyorsunuz değil mi? Sesi heyecanını belli eder şekilde titrek çıkmıştı o an ilk uyandığım gün uzun polisin hangi Murat Bey' i kastettiğini anlamıştım.
Evet hatırlıyorum dedim. Sonra yine öldürücü sessizlik
İkisi de kısa bir arayla aynı şekilde öldürüldü.
Ne! Öldürüldü mü?
Kafamı buz dolu kovaya sokmuş gibi hissediyordum, düşüncelerim bulanıklaştı, kafam dönmeye başladı komiser arabayı kenara çekti kafamı kaldırdığımda evin önüne gelmiş olduğumuzu gördüm kafamda onlarca soru vardı hangisinden başlayacağımı bilemiyordum, kim, nasıl böyle bir şey yapar? dedim. Bütün soruların özeti gibiydi bu.
Maalesef hala bulamadık dedi komiser siz de bu kazanın olduğu gün bana söyleyecek şeyleriniz olduğunu ve buluşmak istediğinizi söylemiştiniz.
Şu an daha fazla şeyi kaldıracak durumda değildim, hiçbir şey demeden arabadan indim kafam allak bullaktı kapıyı açıp içeri girdim sadece uzanmak istiyordum ama kabus bitmemişti yatağımın üstünde üzerinden dergiden kesilmiş harflerle bir şeyler yazan karton buldum.ELBİSELER İÇİN BİR TEŞEKKÜRÜ
HAK ETTİM SANIRIM